Erdoğan’dan çok Erdoğancılar
Dünyanın çivisi çıktı artık…
Zulmün merkezini işgal eden emperyalizm öncüleri, dünyada kalan son maden yataklarını da ele geçirebilmek için her an 3. Dünya Savaşını çıkartabilirler. Bu yüzden uluslararası siyasette kim kiminle birlikte, çözmenin imkânı yok. Akşam birbirleriyle düşman olan ülkeler, sabahında dost olabiliyorlar. Dünya üzerindeki hareket alanlarını git gide genişletiyorlar.
Müslüman coğrafyaları biraz daha sömürebilmek için ellerindeki en büyük güç olan kapitalizmle, ülkelerin ekonomik dengelerini bozucu bir rüzgâr estirmeye başladılar. Devlet büyüklerimiz bu rüzgârın bize uğramaması için ne kadar uğraşsa da bu rüzgâr bize de uğradı. Bu rüzgârı ekonomik baskıyla birlikte vatandaşın mutfağında da estirmeye başladılar. Üreticinin bütün mahsulünü daha tarladayken alarak, mahsulün yarısını kendi yandaşlarına, diğer yarısını da ya tarlada çürümeye terk ettiler ya da stoklama işine girdiler. Böylelikle ülkede arz-talep dengesini bozarak pahalanmaya sebep oldular. Sonra da vatandaşa kendi yandaşlarıyla birlikte “Bakın ekonomi kötü gidiyor, pahalılık almış başını gidiyor. Bunların gitme zamanı geldi!” gibi laf cambazlığı yapmaya başladılar. Kimse korkmasın, bu rüzgârları da atlatırız. Bırakın rüzgârları, biz insan uçuran fırtınalardan dahi dimdik çıkmış bir milletiz…
Emperyalistlerin yerel seçimler öncesi içerideki yandaşlarıyla birlikte kurguladıkları oyunu gören Reisi Cumhurumuz Recep Tayyip Erdoğan da onların oyununu bozmak için sahalara indi. Ama Erdoğan’ın varlıklarından dahi haberdar olmadığı, kendi çıkarlarına göre her şekle girebilen fırsatçılarda, milletin arasına karıştı. Sahte bir Erdoğan sevgisiyle dolup taşan bu kitle sokakta, gazetede, televizyonda her yerde karşınıza çıkabilir. Bunların karşısında Erdoğan muhaliflerinin daha muhalif olması ya da Erdoğan taraftarlarının da taraf değiştirme ihtimali çok yüksektir. Çünkü bunların Erdoğan’ın davasına insan kazandırma gibi bir gayeleri yoktur. Erdoğan davası diye aslında vatandaşa dayatmak istedikleri kendi ideolojik düşünceleri ve bu sayede kazanacakları itibardır. Karşı güruhtan bilerek pompalanan Erdoğan nefreti de bunlar sayesinde körüklenerek devam etmektedir. Bunların “Erdoğan’ı seviyorsan, bizim istediğimiz gibi bu şekilde yaşamak zorundasın!” gibi dayatmalarının, Erdoğan’la vatandaş arasına duvar örmek üzere yapıldığı ortadadır.
Onlara göre;
- Erdoğan’ı başı açık kız kardeşlerimiz kendilerinden fazla sevemezler!
- Erdoğan’ı muhafazakâr bir yaşama sahip olmayan vatandaşlarımız kendilerinden fazla sevemezler!
- Erdoğan’ı Atatürkçü vatandaşlarımız kendilerinden fazla sevemezler!
- Erdoğan’ı sağsol fark etmez, herhangi bir ideolojik görüşe mensup vatandaşlarımız kendilerinden fazla sevemezler!
Siz Erdoğan’dan çok Erdoğancılar... Haddinizi aşıp ideolojik saplantılar içerisinde kalmış fikirlerinizi vatandaşlara “Erdoğan böyle istiyor!” gibi mesajlarla empoze etmeyin. Erdoğan’a karşı yeni karşıtlar oluşturmak için verdiğiniz mücadeleyi de artık bırakın. Sizin gibi yaşamayan ve düşünmeyen insanlara da saygılı olun. Siz kendi çıkarlarınız peşinde koşarken Erdoğan’ı tertemiz bir şekilde seven vatandaşların gönül ayarlarıyla da oynamayın. Patates, soğan muhalefetinden başka bir muhalefet yapmaktan aciz muhalefetin de elini güçlendirmek için boşa uğraşmayın. Muhalefetin yerel seçimlerde gizli bir ittifak içerisinde olduğunu bildiğimizi de unutmayın. İnsanların sizin saplantılı fikirleriniz yüzünden karşı tarafa geçmelerini engellemek için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi de aklınızın bir tarafınıza yazın. Nerede olursa olsun fikirsel olarak dimdik karşınızda duracağımızı da unutmayın.
Yerel seçimlerde dahi milletiyle buluşmalara büyük önem veren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve beka mücadelesinde onu yalnız bırakmayan Sayın Devlet Bahçeli’ye buradan sevgilerimi ve saygılarımı iletiyorum. Cumhur ittifakının tüm adaylarına da başarılar diliyorum.
Ve hâla neden birlikteler diyerek, bunu algılayamayanlara da bir çift söz:
“Rabia ve Bozkurt kardeştir.”