Erdoğan'a yardım edelim!
Birbirlerine yalanlar ile bağlanmış ifsat komitelerine karşı ancak ihlâs ve uhuvvetle karşı durarak zındıka hareketlerinin tahribatı durdurulur. Ne kadar dindar ve dava insanı olsak da yalan rüzgârları karşısında ihlâs olmaz ise sönüp gideriz... Günümüzde yalanlar ile birbirine kenetlenmiş malum çevreler karşısında, say ve gayretimizin yeterli olmaması; Hz. Peygamberimizin (sav) bizden beklediği ihlâs ve uhuvveti tüm cemaatler olarak bizler tam olarak gösteremediğimizdendir. Ehli hakkın haklılığını ancak ihlâs ve uhuvvet ortaya çıkarır. İslam düşmanlarının birbirine sıkıca bağlandıkları yalanları ehli imanın sadakat, teslimiyet ve ihlâsı söküp atacaktır.
Ehl-i Sünnete mensup tarikatlar, tasavvuf ehli ve iman ve
kuran hizmetinde bulunan dava erleri şerîattan; Allah’ın emirlerinden asla
ayrılmazlar. Bu hassasiyet, uhuvvet ve
ihlâsta da gösterildiği vakit; CHP’nin tahribatı ve zihniyeti yerle bir olacaktır.
Tüm cemaatler, mezhep ve tarikat farklılığı Ehl-i Sünnet olduktan sonra bir
vücudun azaları hükmündedir. Rekabet yerine Allah için yapılanları karşılıklı
alkışlamak imanımızın gereğidir. Bediüzzaman: “Kardeşlerim, enâniyetin işimizde en tehlikeli ciheti kıskançlıktır.
Eğer sırf lillâh için olmazsa, kıskançlık müdahale eder, bozar. Nasıl ki bir
insanın bir eli bir elini kıskanmaz ve gözü kulağına haset etmez ve kalbi
aklına rekabet etmez. Öyle de, bu heyetimizin şahs-ı mânevîsinde, herbiriniz
bir duygu, bir âzâ hükmündesiniz. Birbirinize karşı rekabet değil, bilâkis
birbirinizin meziyetiyle iftihar etmek, mütelezziz olmak bir vazife-i
vicdaniyenizdir.” Diyor. Bizlerde bu hakikatlere uyduğumuz zaman; kazanan
Müslümanlar olacaktır. Böylece Cumhurbaşkanımızın Erdoğan’ın ülke hizmetinde
başarılarının devamına vesile olarak, yükünü hafifletmiş olacağız…
Cumhurbaşkanımız
Sayın Erdoğan’ın 19 senede gösterdiği başarılar, memleket için yaptığı faydalı
hizmetler ve millet olarak eski Türkiye’ye göre inkişaf etmemizi sağlaması;
Onun ihlâsla aşk ile çalıştığına ispat olarak yeter, şimdi ispat sırası bizde. Uhuvvet
ve ihlâs ile birlik olup, Onun gücünü daha da arttırmamız lazım. Oylarımızla 19
senedir iktidar ettik. Birliği tesis ederek, dışarıda da dünya liderliğini
temin edeceğiz... Bu memlekete yaptığı saymakla bitmez hizmetleriyle kendini
bizlere kanıtlayan bir liderin gücünü arttıracak tek şey; sırtını dayadığı
milletin kendi arasındaki uhuvveti ve ihlâsı olacaktır. Buna Âlemi İslam’ın geleceği ve mazlumların yüzünün gülmesi için
mecburuz.
Evet, Erdoğan’ın elini daha güçlü kılmak için; daha çok
ihlâs ve uhuvvet sahibi olmamız lazım. Ehli küfür azılı şekilde saldırıyor,
daha çok yalan ve iftira kaynatıyorlar ve daha çok birbirlerine sahip
çıkıyorlar… İslam düşmanlarının şerde ki ittifakını, biz iman ve Kur’an yolunda
olanlar, ehlisünnet cemaatler; daha sağlam bir şekilde tesis etmemiz elzemdir.
Belki de Erdoğan hiçbir dönemde bu denli etrafında daha sağlam insanlara
ihtiyacı duymamıştır… Bu ihtiyacını karşılamak, biz destek verenlerin boynunun
borcudur!
Ayasofya’nın ibadete açılmasını felaket gören hastalıklı
zihniyet… Erdoğan’ın gitmesi için büyük bir halk öfkesi, doğal afet isteyen
haçlı artığı hainler varken ve hala başörtüsüne, Allah’ın emirlerine nefret eden
alçak zındıka komiteleri varken, Erdoğan’ın etrafını ihlâs ve uhuvvet ile bir
kale gibi örememek sadece sözde kalan bir muhabbet olur. Biz iman sahipleri
olarak, bütün kişisel hesapları, makam ve mevki ihtiraslarını bir kenara koyup,
aramızda uhuvveti tesis etmemiz lazım. Unutmayalım:
Samimi dava erlerinin ancak uhuvvet ve
ihlâsı liderlerini başarıya ulaştırır.
İstanbul’u fetheden kumandan elbette Sultan Fatih’ti ve ona
müyesser oldu ama ihlâsı ve uhuvveti esas almış komutanları ve ordusu vardı.
Mimar Sinan süper bir mimardı ama çevresinde ki ustalar, ameleler hain değildi;
muhteşem eserler ortaya çıktı. İstanbul’un ve Türkiye’nin yeniden fethedilmesi;
kimliksiz alçaklardan, hainlerden kripto Yahudi, Rum ve Ermenilerden yani; adı
bizden kendileri ise tarihimizdeki gördüğümüz düşmanlardan daha tehlikeli
olanlardan temizlenmesi için; her şey geç olmadan, uhuvvet ve ihlâsı tam olarak
donanmamız lazım! Uhuvveti kıracak,
ihlâsı yok edecek her davranış, Cumhurbaşkanımızın sırtındaki yükü çok daha
ağır edecektir. Dikkat dağıtan sırttaki ağır yük, liderlerin başarısını
sönük kılacaktır. Yenileyecek olursak: Tasavvuf ve tarikat ehli, İman ve Kur’an
talebeleri; hangi meşrep, mezhep ve düşünce sahibi ne kadar vatansever Müslüman
var ise Allah için ve de Erdoğan’ı daha çok zafere taşıması için; ihlâs ve
uhuvveti temine çalışma zamanıdır! Mekke’nin fethinde ki, Malazgirt Meydanında
ki, İstanbul’un fethinde ki vs. zaferlerde mevcut olan ihlâs ve uhuvvetin
zamanıdır. Unutmayalım; CHP’nin, siyonistlerin,
kriptoların ve FETÖ gibi yanardönerlerin İslam düşmanlığı asla bitmeyecektir
ama tesirsiz bırakmakta bizim elimizdedir…