Erdoğan''a dava arkadaşı olmak
31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlerin hazırlıkları hızlandı. Partiler aday belirleme sürecini başlattı. Bu süreçte gözler AK Parti’ye çevrilmiş durumda. Kurulduğu günden bugüne değin girdiği her seçimden birinci çıkan AK Parti, bu seçimde de milletin desteğini alarak, Türkiye’nin daha da büyümesi için 2023, 2053, 2071 hedeflerine varmak istiyor. Peki, bu seçimde AK Parti nasıl bir yol izleyecek, kaybetmemek için neyi esas alacak?
31 Mart 2019’da yapılacak seçimleri, yerel seçim olarak görmemek gerekir. Bu seçimler, AK Parti kadrolarının 2023 vizyonunu ortaya koyacaktır. Zaten 2023’e kadar AK Parti iktidarı devam edecek. Önemli olan 2023’te kazanabilmektir. 31 Mart 2019 seçimleri, şayet belediye başkanı seçme işi olarak algılanırsa küçük düşünülmüş olur. Zira iktidara giden yol yerelden başlıyor. Yerelin ne kadar önemli olduğunu çok iyi bilen ve kendisi de yerel siyasetten başlayarak bugün dünyanın sayılı liderlerinden olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu seçimlerde muhtarlıkta bile çok iddialı olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla bu seçimlerde mahalleden başlamak üzere ülke genelini kapsayan bir bakış ile gece gündüz çalışmak gerekiyor. Peki, nasıl çalışmalı, neye dikkat etmeli? AK Parti, hem lideri Erdoğan’ı hem de kendisine umut bağlayan milyonları zirveye nasıl taşıyacak?
AK Parti'nin Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, "Bu süreçlerde nihai olarak karar verilirken, belediye başkan adaylarında en fazla dikkat edeceğimiz husus kesinlikle milletin teveccühünü kazanabilecek olmasıdır. Bir anlamda İstanbul'un o 94 ruhuna sahip olan ve o ruha sahip olma kapasitesini de en iyi şekilde üzerinde bulunduran kişiler, AK Parti'nin aday belirlemede en önemli tercihi olacaktır" dedi.
Bu açıklama her şeyi özetliyor. Evet, 94 ruhu çok mühim bir dönüşü gösteriyor. Demek ki 94 ruhuna olan ihtiyaç çok fazla. Bugün itibariyle AK Parti’de bu ruhtan uzaklaşan veya hiçbir zaman bu ruhu benimsememiş olan kişiler var mıdır, yok mudur tartışmasına girmeden, gelecek seçimlerde Erdoğan’a yol ve dava arkadaşı olacak kişilerin bir gelenekten beslenmiş olmasına dikkat edileceğinin sinyali bile önemlidir. Nedir bu gelenek, 94 ruhu ne demek?
“Önce maneviyat” diyen merhum Erbakan’ın izlediği siyaseti takip etmeyenler, “Millî Görüş” şuurunda olmayanlar, Âdil Düzen umuduyla yaşamayanlar, davanın videokasetlerini izleyerek coşmayanlar, Millî Gençlik Vakfı’nın kapısından girmeyenler, Büyük Doğu’yu bilmeyenler, Necip Fazıl’ı tanımayanlar, Diriliş’ten bihaber olanlar, Minyeli Abdullah’ı izlemeyenler, Reis Bey’i okumayanlar, başörtüsü zulmünde sessiz kalanlar, 31 Aralık’larda Mekke’nin Fethi programlarına katılmayanlar, kenar mahallelere girmeyenler, aç susuz bir şekilde gece gündüz bayrak asmayanlar, mitinglerde sesi kısılana kadar bağırmayanlar, Pınarhisar’a gönderilen liderin ızdırabını yaşamayanlar, hatırlamayanlar 94 ruhunu bilemez, o ruhu tanıyamaz, o ruhla yaşayamaz, o ruhun ağırlığını taşıyamazlar!
“Bu Şarkı Burada Bitmez!”
Evet, bugün hâlâ o şarkının nağmesiyle ruhunu diri tutan nice dava eri var bu mecrada. AK Parti’nin bugün atacağı adım, Türkiye’nin gelecek yıllarını belirleyecektir. Şayet 94 ruhu deniyorsa, o ruhu diri tutan davanın şuuru, inancı, güveni, samimiyeti, muhabbeti aranmalıdır her bir adayda. Dün başka yerlerde iken bugün AK Parti’de ikbal peşinde olanları millet biliyor. Erdoğan’a dava arkadaşı seçiyorsak, millete hizmetkâr olmak birinci şart olmalıdır. Gönülleri inşâ edemeyenler şehirleri de inşâ edemiyor, berbat ediyor. Vesselam!