Erdoğan'ın yol arkadaşları
İstihbarat raporlarına yansıyan bilgilere göre, 2019 Kasım seçimlerine kadar, özellikle "Kürtlere, Alevilere ve mülteci kardeşlerimize yönelik, Ak Parti iktidarını zora sokacak, iç çatışmayı körükleyecek nefret söylemleri ve eylemleri" artarak ortaya konacaktı. İçeride FETÖ, PKK ve DEAŞ ile adeta ikinci bir Kurtuluş Savaşı misali istikbal ve istiklal mücadelesi veren Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde başını ABD'nin çektiği büyük bir provokasyonla karşı karşıyaydı. Ege Denizi'nde de günden güne artan Yunanistan tahrikleri ve provokasyonları vardı. Ak Parti iktidarına karşı askeri ve siyasi darbe girişimi başarısız olunca ekonomik darbe girişimi devreye sokuldu. 2019 yılının Kasım seçimlerine kadar giderek dozu artacak olan bu kirli senaryo ve tuzaklar seçimin 24 Haziran 2018 tarihine alınmasıyla bozuldu ve boşa çıktı. Belirsizlikler bitti, iki yıla yakın bir süre gündemde olacak, hem devleti hem de milleti maddi ve manevi yönden yorup, yıpratacak olan seçim mevzuu ve belirsizliği erken seçim kararıyla ortadan kalktı.
YENİ BİR SİYASETÇİ TİPİ OLACAK
Yeni bir hükümet sistemi resmen devreye girecek. Yürütme ve yasama organ ve faaliyetleri bir birinden sert bir biçimde artık ayrılacak. Yeni sistemde artık eski siyasetçi özelliğinin çok da yeri ve faydası olmayacak. Artık hükümet meclisin içinden çıkmayacak. Meclise seçilecek yeni insanlar sadece yasama faaliyetlerine katılacak ve kısmen denetim görevi icra edecek. O yüzden artık eskisi gibi hükümetten gelen kanun tasarılarını belki de okumadan sadece el kaldırıp, el indiren bir milletvekili profili olmayacak. Yani yasama faaliyetlerinde ehliyet, liyakat, dürüstlük, cesaret, ahlak, yüksek bir bilgi ve feraset sahibi olan insanlarla, güçlü bir düşünsel dünyaya sahip milletvekili profilleri olacak.
ŞAİBELİ VE YIPRANMIŞLAR GİTMELİ
"Seçim yeni yüzler ve yeni siyasi aktörler demektir." Bakın artık milletvekili listelerindeki ehliyet ve liyakat kriterleri çok ama çok önemli olacak. Çünkü seçmenler yeni hükümet sisteminde rahatsız oldukları noktalarda, sandık başına gittiklerinde Cumhurbaşkanlığı için farklı, Milletvekilliği için farklı partilere oy verebilme serbestine ve imkanına sahip oldukları için Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği için birbirinden çok farklı ve radikal sonuçlar sandıklardan çıkabilecektir. Milletvekili listesini içine sindiremeyen seçmen, Cumhurbaşkanlığı için faklı, Milletvekilliği için farklı partileri tercih edebilecektir. "Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da kirli hendek ve çukur siyasetiyle adeta Moğol istilası gibi terörün yüzyılın trajedisini bölge halkına yaşattığı bir ortamda yani en kötü günlerde sahada olmayan ve halkın yanında durmayan, terör ve kaosa meydan okumayanların milletvekili listelerinde de yüzü olmamalı." Ak Parti, geçmişi temiz, kötü ve kötülüklere bulaşmamış, samimi ve ihlaslı olan, yeni yüz ve diri insanlarla takviye yaparak yola devam edeceği yönünde ciddi bir umut yarattı. Yıpranmış ve şaibelere bulaşmış, uzaktan dahi olsa FETÖ ve ihanet kokusu gelenler kesinlikle gitmeli.
NEPOTİZM VİCDAN YARALIYOR
Ak Parti'nin tüm bunların yanında karşı karşıya olduğu bir başka ciddi tehlike ve şikayet konusu da "Ak Parti'nin bazı bölgelerde belli bir grubun etki ve sevkinde gibi görünmesi; seçimlerde ehliyet, sadakat ve liyakat kriterlerinden ziyade bölge dengelerine dayandırılan; bölge ağabeylerinin akraba ve adamcılığa kayan yanlış aday dayatmalarıdır." Bir çember kuruluyor, o çemberi tek başına aşabilene aşk olsun. Öyle ehliyet, liyakat, sadakat ve cesaret sahibi dava adamları, Anadolu'nun yiğit ve mert insanları var ki maalesef etkin siyasi görevlerde, bölgenin sorun ve çözümlerinin dile getirilmesinde; elleri tutulmadığı, şans ve destek verilmediği, icraat ve söylemlerine yerelde veya Ankara'da kulak kabartılmadığı için umudunu, heyecanını ve davaya inancını yitirip gitmektedir. Ak Partiden milletvekili seçilip elde ettikleri bilgileri kendi ticareti amaçlarına rant devşirmek için kullanan ve yüzyıllık davayı kirletip siyaseti kendileri için adeta rant vadisine çevirenler sistemden muhakkak dışlanmalı. Ak Parti ruhunda ve özünde "imanlı, ihlaslı, vatansever, erdemli, cesur, ahlaklı ve dürüst" öncü kadrolarla ve dava adamlarıyla hep halktan büyük teveccüh görmüştür. Yükselen nepotizm ( akraba veya adam kayırma) kamuoyu vicdanını yaralıyor, Ak Partiye büyük zarar veriyor. Yüzyıllık bir hikayesi ve davası olan Ak Parti bunları hak etmiyor. Bu ülkenin ve ümmetin halen de Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'a çok ihtiyacı, Sayın Erdoğan'ın da yapacak daha çok işi var.
SAKIN HA!
Kritik bir eşiğe girdik, tünelin sonundaki ışık görünmeye başladı. Tarihin yeniden yazılacağı ve yeniden yapılacağı çok kritik ve riskli bir seçime gidiyoruz. O yüzden acımasız ve kuralsız bir şekilde her taraftan saldıracaklar. Hesaplaşma çok büyük. Sakın ha bunu basit bir Cumhurbaşkanlığına ilişkin bir seçim olarak görmeyelim. Irak'taki, Suriye'deki, Filistin'deki bütün mazlum ve mağdurların gözü, yüreği ve umudu Türkiye'dedir. Türkiye ümmetin umududur ve son kalesidir. Bu kalede açılacak küçük bir gedik, emin olun büyük felaketler getirecektir. Özellikle son günlere girerken, devletimizle, milletimizle gevşemeden; temkinli, tedbirli ve teyakkuz halinde olmalıyız. Her türlü seçeneği, ihtimali, saldırıyı ve ihaneti nazara alarak gerekli tedbirleri almalıyız. Çünkü asla vazgeçmeyecekler.