Erdoğan yükseldi dolar düştü
‘Erdoğan düşerse dolar düşecek’ diyenlerin tamamı perişan oldu. ‘Erdoğan konuşmazsa dolar yükselmez’ diyenler, Erdoğan’ın güven verici, çözüm önerisinde bulunan samimi konuşmasından sonra dolar düşünce adeta perişan oldular.
Meğer memleketin düzelmesini
değil, batmasını istiyorlarmış. Bunu bir kere daha çok acı bir şekilde gördük.
CHP perişan,
İYİ Parti perişan,
PKK (HDP) perişan,
DEVA partisi perişan,
Gelecek Partisi perişan,
Ekonomi uzmanı numarası yapanlar perişan,
Kendisini büyük ekonomist olarak
görenler perişan.
Velhasıl muhalefetimizin neredeyse
tamamı perişanları oynuyor.
Körü körüne muhalefet eden sanatçı,
gazeteci, yazarlar adeta karalar bağladı.
Dolar düşünce sevinmesi gereken,
doları düşürme hamlesi yapanları alkışlaması gerekirken üzülmekten kahru perişan
oldular.
Demek ki Türkiye Yunanistan ile
bir savaşa girse, nerede duracaklarını, kimin yanında duracaklarını şaşıracak
ne kadar da insanımız varmış.
İnsan, kendi memleketi ekonomik
kriz atlatınca üzülür mü?
İstanbul, Ankara, İzmir, belediyeleri
önemli hizmetler yaparsa; elbette alkışlayacağız ve bu hizmetleri yapanları destekleyeceğiz.
Bu memleket bizim.
İyide yarış, yanlışta samimi
uyarı yapmak vatandaşlık ve insanlık görevimizdir. Muhalefet, memlekete zarar
vermeden yapılır.
Ekonomik krizi körükleyerek, PKK
(HDP) ile seçim ittifakı yaparak, PKK’lıların çizgisini beğenerek, PKK’nın
atadıklarıyla doğum günü partileri düzenleyerek, PKK’nın destekçileriyle
tiyatro izleyerek, muhalefet yapılmaz.
*
Ilık su (denge)
stratejisi
İnsanlar sıcak-soğuk arasında
gidip gelir. Herkesi menün etmek zaten imkansızdır. Herkesi ancak ALLAH (C.C.)
memnun edebilir. Peygamberler bile herkesi memnun etmeye çalışmamış, sadece
kendilerine ALLAH tarafından verilen tebliğ görevini yapmışlardır.
İnsanoğlu aynı zamanda nankördür.
İnsanoğlu doymaz. Sıcağa yaklaşınca yandım der, soğuğa yaklaşınca dondum der.
İnsanoğlu hep imkansızı,
sonsuzluğu, ancak ALLAH’ın verebileceklerini ister.
Onun için herkesi memnun etmeye
çalışmak da beyhude bir çabadır.
Ama ADALET mecburidir. Herkes
ADİL olmak zorundadır.
Türkiye de adil olmak zorunda,
Erdoğan da adil olmak zorunda.
Soğuk-sıcak dengesinde Erdoğan
bir denge bulmaya çalışıyor. Bazen soğuğa, bazen sıcağa yaklaşıyor.
Erdoğan tam bunun (sıcak-soğuk) ortasını
bulmaya çalışıyor ve çoğu zaman da bu dengeyi sağlıyor.
Buna ılık su dengesi stratejisi
diyebiliriz. Bu da samimiyet ve mütevazilikten geçiyor.
Türkiye’de ılık su dengesine
yaklaşanlar (Atatürk, Menderes, Özal, Demirel, Ecevit, Erdoğan) toplumun büyük
kesimlerinden destek görmüştür.
Şimdiki muhalefetimiz ise ya
kutuplarda dolaşıyor ya çöllerde. Bir türlü ılıman kuşağa yaklaşamadı.
2023 seçimlerine gidilirken yine
AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ılıman kuşakta adım adım
ilerlemeye devam ediyor. Bu ılıman strateji doları da, faizi de bitirecek bir
stratejisidir.
Ilık su (denge) stratejisi;
sadece Türkiye’nin değil, dünyanın (uluslararası sistemin) da (para-dolar-faiz)
rejimini değiştirecektir.
*
Kemal beyin çelişkileri bitmiyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yıllar önce, “Başbakan faizlerden şikayetçi. Sen başbakan değil misin? Sen niye
şikayet ediyorsun? Senin şikayet etmeye hakkın yok. Sayın Cumhurbaşkanı da faizlerden
şikayetçi, çok yüksek diyor. Faizler yüzde 1’i geçemez diye Meclis’e teklif
getir, destek vereceğim” demişti.
Şimdi faiz indirimi yapılıyor, neden indirim yapılıyor
diyor? Faiz yükselince de düşünce de Kemal Bey itiraz ediyor.
Kemal bey çöl ile kutuplar arasında gidip geliyor. Bir
denge yok.
*
Erdoğan dünya faiz düzeniyle mücadele ediyor
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, "Hiçbir vatandaşımızın 'kur daha
yüksek olacak' diye mevduatını Türk lirasından dövize geçirmesine ihtiyaç
kalmayacak. Türk lirası mevduat geliri kur altında kalırsa aradaki fark
ödenecek. … Döviz kurundaki dalgalanma nedeniyle
ihracatçılara ileri vadeli kur rakamı verilecek." … , “Biz bir defa
yüksek faize kesinlikle inanmıyoruz. Düşük faiz politikasıyla kuru da
enflasyonu da aşağı çekeceğiz ve bunu düzenleyeceğiz. … “Kesinlikle yüksek faizin, zengini daha
zengin, fakiri daha fakir yapan bir anlayış olduğuna inanıyorum. Buna asla
müsaade edemeyiz. Dolayısıyla da bu işi bir defa bu güzergahta, bu düzlemde
devam ettireceğiz. Bizim derdimiz düşük faizle yatırımı teşvik etmek suretiyle
istihdamı artırmak; istihdamı artırmak suretiyle üretimi ve ihracatı
artırmak... Bunu sağladığımız zaman bu bize büyümeyi getirecek.” Diyerek faizle
mücadeleye yeni bir ivme daha kazandırdı.
*
Dünyanın düzeni değişecek
Bu
düzen değişecek. Başka yolu yok. Dünyanın rejimini, Türkiye’nin liderliğinde
değiştireceğiz. Selam (İSLAM) Ekonomi Sistemi (SES) ile yeni bir dünya
(Selam-PaxAnadolu) düzeni, Anadolu Barışı Düzenini kuracağız.
*
Haftanın önerisi
Türkiye
Orta Asya’ya açılmak istiyorsa, Ermenistan engelini aşmak zorundadır.
Daha
öncede öneride bulunmuştuk. TürkAzEr Ekonomik Birliği kurulabilir. Türkiye,
Azerbaycan ve Ermenistan arasında bir ekonomik birlik kurulabilir. Ermenistan’ın
tampon bölge olmaktan çıkması için yeni bir strateji gereklidir.
Ayrıca
Rusya’nın ve diğer dış güçlerin Ermenistan üzerindeki etkisini ortadan
kaldırmak için de bu gereklidir.
Türkiye
ile Ermenistan arasındaki sınır kapıları açılabilir. Hatta yeni kapılar da açılabilir.
Artık zamanı gelmiştir.
Türkiye de Azerbaycan da Ermenistan’dan istediğini büyük
ölçüde almıştır.
Bu Türkiye açısından bir taviz değil, daha büyük
kazanımlar elde etmek için atılacak büyük bir hamle olacaktır.