Dolar (USD)
34.53
Euro (EUR)
36.14
Gram Altın
2967.57
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Aralık 2022

Erdoğan ve AK Parti fark atabilir!..

İki büyük avantajı var İktidar Partisi’nin:

1-Recep Tayyip Erdoğan karizması,

2-Karşısında böylesine “saçma sapan hareketler yapan” bir ittifakın bulunması.

*

Ekrem İmamoğlu’na “siyasi yasaklılık” getirmeyen, getirir gibi yapan yargılama sürecinde yaşananları görüyorsunuz.

“Mağduriyet” üzerinden prim kasayım derken, “basit”, “cıvık” hal ve hareketlerle her şeyin aleyhlerine dönmesine sebep oldular.

“Çak Çak İttifakı”nın arz ettiği mağduriyetin vakarıyla uzaktan yakından alâkalı olmayan cıvık görüntüler, milyonları “irrite” etti.

“Bu masa ittifakından bir numara olmaz. Seçimi kazanırlarsa vay bu memleketin haline” kanaatini iyice güçlendirdi ve yaygınlaştırdı.

CHP’nin Genel Başkanı, İstanbul Belediyesi’nin başında bulunan İmamoğlu’na “Otur oturduğun yerde, sağını solunu da oynatıp durma!” demediyse de, “85 milyondan” bahseden Akşener’i de işaret eder biçimde, “16 Milyona hizmet et!” mesajını vermekten…

Genel Başkan’ın kim olduğunu, onu kimin aday yaptığını, İyi Parti’ye ne büyük iyilikler yaptığını ima etmekten geri durmadı…

Akşener, bir ara, “CHP’ye olan borçlarımızı ödedik, hatta 31 Mart’tan dolayı alacaklı hale geldik, kimseye diyet borcumuz da yok!” diyerek restini çekmişti.

Kendileri, “ İstanbul’u, Ankara’yı bizim sayemizde kazandınız, ötüp durmayın, masanıza da kasanıza da başlatmayın!” demediyse de, söylediklerinin meali buydu.

Ne ilişkiler;

HDP’nin ağır topları da İyi Partili Milletvekillerine parmak sallıyor, “O koltuklarda bizim sayemizde oturuyorsunuz!” diyerek.

Kimin eli kimin cebinde, kim kimden ne kadar alacaklı, belli değil.

Bu kadar atışmayı, masa altından tekmeleşmeyi, entrikayı parlamenter sistemin kısa süreli koalisyon dönemlerinde bile görmemiştik doğrusu!..

Koca bir millet, masa ittifakındaki alacak, verecek, diyet ilişkileriyle mi uğraşacak?

Vatandaşın gündemindeki meseleler belli.

Nice vatan evlâdı “Nasıl geçinecem, çocuğumu nasıl evlendirecem?” diye düşünürken, masa muhalefeti böylesine müsait bir ortamdan bile istifade edemiyor.

Vatandaşı birebir ilgilendiren konular ülke gündeminden iyice uzaklaşsın diye gayret sarf ediyor.

Hani…

“Bunlar iktidarla anlaşmalı mı acaba?” diye düşüneceksin de…

Komplo teorisinin bu kadarını da akıl ermiyor!..

*

Her neyse ne;

Belki de Erdoğan önderliğindeki iktidarın Türkiye’nin Yüzyılı için attığı ve atacağı adımların da tamamlanması için, yanlış üzerine yanlış yapıyorlardır farkına varmadan!..

Belki de seçimi büyük farkla kaybetmelerinde memleket için çok büyük hayırlar vardır.

Bugünkü tablo, 2023 seçimleri için (ortamdaki bütün olumsuzluklara rağmen) Siyasi İktidara büyük imkânlar sunuyor gibi.

Bir ara “Bu iş bitti, seçimi kazanacağımız belli de, acaba 400’ü aşabilir miyiz?” havalarına giren masa muhalefeti epeyce dağılmış durumda.

Önde gelen yandaşlarından “Böyle giderse Erdoğan yine işi bitirir” yollu sözler işitiyoruz.

Aralarından AK Partililerin bile dillendiremediği oranları ortaya atanlar çıkıyor, mesela yüzde 65, akla ziyan!..

*

Görünen o ki, siyasi iktidar için fevkalade müsait bir zemin oluştu.

Bu Sayın Cumhurbaşkanı’nın alandaki etkinliğini gittikçe arttırmasıyla birlikte, masa muhalefetinin iyice dağıtmasından ve dağılmasından kaynaklanan bir durum.

Masanın ilk iki sıradaki partileri arasındaki çekişmeler, çatışmalar, borç-alacak-diyet atışmaları Deva, Gelecek ve Saadet Partilileri de “hayli” bunaltmış olmalı.

İki fil tepişirken ezilen çimenlere benziyorlar maalesef!..

*

“Bu masa ittifakından bir numara olmaz. Seçimi kazanırlarsa vay bu memleketin haline” kanaatinin gittikçe güçlendiği ve yaygınlaştığı bu süreçte, iktidar cenahı İstanbul’u ve Ankara’yı kaybetmesine yol açan hatalarını tekrarlamazsa hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekilliği seçimlerini açık ara kazanabilir.

Tekrarlarsa da…

Kaybedebilir!..

*

Bu sosyal medya ortamında uzun yazıların okunması iyice zor oluyor.

İyisi mi burada keselim ve “İstanbul'u, Ankara'yı kaybetmesine yol açan ve tekrarlanmaması gereken hatalar”dan kastımızı önümüzdeki yazılara bırakalım.

Kısmetse yazarız.