Dolar (USD)
34.32
Euro (EUR)
36.29
Gram Altın
2833.66
BIST 100
9420.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 May 2024

​Erdoğan Özel görüşmesi siyasette yeni bir sayfa

31 Mart yerel seçim sonuçlarıyla değişen siyasi atmosfer, Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel’in görüşmesiyle siyasette yeni bir iklim başlamış oldu.

Günlerdir beklenen önemli ve kritik görüşme, AK Parti Genel Merkezi'nde basına kapalı şekilde yapıldı. Özel'i, Ak partiye gelişinde Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş karşıladı.

Görüşmede, CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Namık Tan ile Elitaş da yer aldı. Görüşme 1 saat 35 dakika sürdü. Erdoğan ve Özel karşılıklı hediyeleştiler. Özel Erdoğan'a Paşabahçe'nin "Gururla" serisinden "Cumhuriyet Ateşi" isimli objeyi ve ayrıca yanında Manisa’daki Uluslararası Mesir Macunu Festivali’nden getirdiği mesir macunu hediye etti.

Erdoğan da Rize çayı, Rize balı ve fincan takımı hediye etti.

Sekiz yıldır iki parti liderleri arasındaki ilk gündemli buluşmaydı. Görüşmeden çıkan sonuç, diyalogun sürmesi oldu. İki taraftan da olumlu açıklamalar geldi. En önemlisi de iade-i ziyaretin gündeme alınmış olması.

Böylelikle siyaset dilinin yumuşatılması tüm tarafların elini güçlendirmiştir.

Basına verilen toplu karede, Erdoğan’ın Özel’i ağırlarken bir yanındaki koltuğu boş bırakması medyanın ilgi odağı oldu. Görüşmenin en çok yorum yapılan konusu oldu diyebiliriz. “Boş koltuk” tartışması damga vurmuşsa da, her iki taraf da koltuk meselesini sorun olarak görmeyerek, asıl önemli olan memleket sorunlarını konuşmak olduğu düşüncesinde hemfikir oldular.

Erdoğan - Özel görüşmesinin arka planı ile ilgili nice komplo teorileri konuşulsa da, gördüğümüz fotoğraf Türkiye’yi mutlu etmiştir. Çatışmalı, ötekileştiren siyasi dil, yerini kucaklayıcı ve kuşatıcı söylemlere bıraktı.

Çoğulcu demokrasinin gereği olan bu görüşmelere sanırım uzun zamandır hasret kalmıştık. Ama asıl önemli olan bu görüşmenin yeni dönem siyasetinin kodlarına dair çok şeyin değişebileceğinin sinyalini vermesidir. Ülkemizde güzel şeyler çok çabuk tüketilse de temkinli ve ihtiyatlı olmada fayda var. Kaos siyasetinin tükenmesi birilerini muhakkak ki memnun etmeyecektir. Bu iyimserlik atmosferinin kirletilmeden karşılıklı diyaloğun devam etmesi gerekir.

İdeolojik karşıtlıklar, aşırı partizanlık ve kutuplaşmanın yüksek derece de yaşandığı ülkemizde, siyasal ve sosyal barışın tesisi için toplumsal mutabakat adına iki liderin attığı bu adım tarihidir. Birbirimizi kategorize etmeden, her şeye yeniden başlamanın tam zamanıdır belki de...

Bundan sonra siyasette kartlar yeniden dağıtılacak, yeni bir güç dağılımının işareti olarak muhalefet bu tarihi fırsatı “boş koltuk “ve benzeri konularla kafa yorarsa çok şey kaybeder. Yoksa netice olarak eskilerin deyimiyle, “kifayeti müzakere”, yani "görüşmenin yeterliği” ile sonlanır.

Yapılan görüşme, Ülke ve siyaset adına yeni bir heyecan getirmiş olsada, bu diyaloğun en heyecanlı kişisi Özgür Özel’di.

Cumhurbaşkanına bakışı ve yaklaşımında hayranlık vardı. Bir taraftan kendi adına bir gurur da vardı. Bu diyalog adımlarını ilk atan ve talep eden kişi olarak başarılmış bir işin mimarı edasıyla koltukta oturuyordu.

Özgür Özel, görüşmeye Namık Tan ile gitmesi de ayrı merak konusuydu. Özellikle neden tercih edilmişti?

Namık Tan'ın da bulunmasına ilişkin soruya Özel, şu cevabı verdi:

"Sayın Cumhurbaşkanı ziyaret etmeden önce seçilmiş son tarafsız Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer'e bir ziyarette bulundum. Ziyaretim hem kendisinin bana nazik kutlama mesajına teşekkür etmek içindi hem de bir cumhurbaşkanıyla yapılacak görüşmeden önce kendisinin önerilerini almak ve bazı sorularıma kendisinden yardım istemek üzereydi. Bana uyarısı şöyle oldu, Cumhurbaşkanlığının özel kaleminin ve protokol müdürlüğünün bir büyükelçi olduğunu, onun için benim de partimde bulunan büyükelçilerden birini görevlendirmek suretiyle bu protokol akışını, randevulaşmayı ve devamını özel kalemimizle koordineli bir büyükelçinin götürmesinin doğru olacağını ifade ettiler. Ben de partimizde görev yapan Namık Tan'ı görevlendirdim. Kendisi de hem Cumhurbaşkanlığı protokol başkanıyla hem de özel kalem müdürüyle dünkü görüşmenin detaylarını görüştüler. Böylece iki büyükelçinin görüşmeyle ilgili not tuttukları bir süreci hep birlikte yaşadık."

Görüşmede kimlerin olduğu kadar, nelerin konuşulduğu da önemliydi. Son derece pozitif bir havada geçen görüşmede, Erdoğan, yerel seçimde alınan sonuçlardan dolayı Özel’i ve partisini tebrik etmiş. İki lider milli ve dini bayramlarda bir araya gelme, kritik konularda görüş alışverişinde bulunma kararı almışlar.

Özel -Erdoğan ile kamuoyunun gündeminde ne varsa hepsini iletme ve konuşma imkanı bulduğunu söyledi. Ortaya koyduğu gündemlerin tamamını Erdoğan’ın dinleyip bizzat not aldığını da belirtti.

Bu görüşme birçok ezberi bozdu. Kimse vazgeçilmez değildir. Ve hiç kimse sonsuza denk düşman değildir.

Daimi çatışma halindeki “taraflaşma “bu şekilde ötelenmiş. Siyaset yumuşatılmış, “Büyük Türkiye “olmanın fotoğrafı çekilmiştir. Önümüzdeki günlerde Türkiye önemli bir dönemeci geride bırakarak, yeni bir yol haritası ile yoluna devam edecektir.