Erdoğan düşmanlığı
Bugünlerde bol keseden atıp tutanların ortak hedefinde cumhurbaşkanımız Erdoğan var. Destekli desteksiz fark etmiyor. Ağzı olanın ulu orta konuştuğu bir dönem içerisindeyiz. Ülkede ifade özgürlüğü olmadığını dillerine pelesenk etmiş güruhun ifade özgürlüğü şemsiyesi altında, ağızlarına gelenlerle, kulakları duymadan sövüp sayıyor olmasına pes doğrusu.
Düşman oklarının ortak hedefi haline getirilmiş Reisimize, bu gün sahip çıkmazsak yarın çok geç olabilir. Aklımızla hareket edelim. Duygularımız nefretlerimiz ön yargılarımız sağlıklı düşünmemizi dumura uğratabilir. Yaptığımız yanlışın bedeli de ağır olabilir.
Bu millet içerden ve dışarıdan akla hayale gelmedik hakaretlere ve aşağılanmalar uğradı. Hala da uğruyor. Bir günde alfabesi değiştirilerek okuryazarlığı elinden alınıp cahil yaftası boynuna geçirildi. Seçilmiş kendini farklı gören elit bir zümre akla hayale gelmeyecek olumsuz sıfatları bu milletin yerli insanlarına layık görerek zilletten zilleti beğenilir hale getirdi. Dinimizin kaldırdığı kölelik dönemi tekrar başlatıldı.
Seçme ve seçilme hakkı bile çok görüldü. Seçtikleri ile alay edildi vs. Bunların hemen hepsi yaşandı, yaşatıldı ve hala da yaşatılıyor.
Seçim ve sınav.
Bu iki kelime benim için, bu millet için oldukça değerli. Bu iki kelimeyi sık kullanmamın asıl sebebine gelince; millet kahır ekseriyetle orta yolu ve en doğrusunu bularak yoldan sapanların yanlışlarını düzeltebiliyor. Bunu feraseti ile veya başka bir özelliği ile hep yaptı ve başarılı da oldu.
Elitlerin sevmediği seçim ve sınav sıklıkla kurtuluşumuza vesile oldu ve bu günlere geldik şükür. Zaman zaman sık seçimin ekonomik zararlarından dem vurulduğuna şahit oluyoruz. Bunları önemsemeyelim. Ülkemizin birlik ve bütünlüğü her şeyden çok daha önemli.
Prompterden medet ummak
Ne günlere kaldık ya Rab. Seçim atmosferinde her türlü yalan ,riya ,bühtan mubah. Vatandaş yerse her yol Tayyip düşmanlığına çıkıyor.
Malumunuz Diyarbakır mitingi gerçekten umulandan çok çok fazla katılımı ve canına tak demiş mazlum halkın yüksek perdeden canlı desteği ile rüyasında darı gören aç tavukların umuduna kibrit suyu döktü.
Ne yapsalar ne etseler boş . Bir türlü olmuyor. Çare ve çözümde olmayınca da yatsıya kadar yanacak mumlarına ha bire ümit bağlıyorlar. Her bir durumdan nasıl vazife çıkarırız uzmanları yumurtladıkça yumurtlarken çıkardığı nahoş seslerle kaç kişiyi etkileyebilirlerse kar kabilinden yalan üstüne yalanla son günlerde umutları azalmış güruha can suyu olmaya can şirah gayret ediyor.
Reisin Diyarbakır iftarında kısa süreli susarak beklentisini hayra yoranlar o kadar azınlıktı ki, şaşmamak elde değil. Kimi hastalandı zannedip kendini avuturken kimi de hatipliği tüm dünyada tescilli reisin, prompterinin bozulması nedeni ile ne söyleyeceğini bilmediği gibi bir algıyı piyasaya sundu.
Reis ki, saatlerce irticalen konuşabildiğinden dolayı hep takdir edilir. Hatta şaşkınlıkla, Allah vergisi olan bu özelliği nedeni ile kıskanılır.
Ne yapsanız ne etseniz boş ey hayalperest güruh. Bundan sonra bir daha o eski karanlık günlere dönülmesine bu halk müsaade etmez. Yeter bittiniz artık. Susun ki, sizi insan zannetsinler. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
Güzel şeyler:
Bizleri birbirimize düşürmeye yeminli güruhun tüm olumsuz çabaları ve alçakça, en açık şekli ile gündemde iken güzel şeylerde olmuyor değil. İnsanın en sadık dostu olan kitaplara yeni kitaplar ekleniyor.
Üstad İlhan Akkurt kardeşimin kaleme aldığı Kapitalist Egonomi kitabı çıktı ve bugününü ve yarınını ,içini ve dışını tanımak isteyenlere beni oku ve kendine gel diyor. Geçtiğimiz hafta elime geçen kitabı kısa sürede okudum ve sevgili okurlarıma da tavsiye ediyorum.
Kitabı büyük bir öz veri ile ve ayakları yere basarak gönül gözü ile gördüklerini akıl ve vicdan kalemi ile yazan sevgili dost İLHAN AKKURT beyi bu şaheseri nedeni ile bir kez daha tebrik ediyorum.