Erdoğan diktatörse bu ne?
Son yazımda belirttiğim gibi, bugün Kılıçdaroğlu'na Erdoğan'ın diktatör olmadığını anlatacağım. Eğer bu zat kusurlarını örtmek için, Başkan Erdoğan'a diktatör demiyorsa, bu satırları okuduktan sonra o yaftayı bir daha kullanmayacaktır.
Pek Sayın Kemal Bey, gazetemizin 12 Şubat 2017 tarihli baskısında, ''Bebekle büyü seansı'' başlıklı bir haber yayınlandı. O haberde, Simav'da bir FETÖ itirafçısının, Savcıya; Tayyip Erdoğan'ın ölmesi için; voodoo büyüsüne benzeyen bir büyünün yapıldığını anlattığı yer alıyordu.
Eğer Erdoğan sizin dediğiniz gibi bir diktatör olsaydı, bu haber; dibine kadar soruşturulurdu. Konuyu yakından takip eden biri olarak, gazetemizde sürmanşetten verilen bu habere vicdanları rahatlatacak bir soruşturma yapıldı diyemiyorum. Ha savcı haberi araştırmış ve konuya ilişkin bir delile ulaşamamıştır diyebilirsiniz. Peki bu durumda savcının gazetemizden bilgi istemesi gerekmez miydi? Hiç kusura bakılmasın, haberi yayınlayan kuruluştan bilgi istenmeden yapılan her soruşturma eksiktir. Savcı bilgi isteme ihtiyacı duymuyorsa, elindeki bilgi ve deliler yeterli demektir. Peki savcının elindekiler yeterliyse, olayın sorumluları ve iddianamesi nerede?
Allah aşkına söyleyin, ülkenin Cumhurbaşkanı'na büyü yapılması hafife alınacak bir konu mudur? Hafife alınmaz da... Maalesef bizim Kütahya'da alındı. Demek ki Kemal Bey, sizin dediğiniz gibi memlekette bir korku ortamı yok. Erdoğan da sizin dilinize pelesenk ettiğiniz gibi bir diktatör değil. Düşünsenize, dikta rejimiyle yönetilen hangi ülkede, bu tür haberler havada kalır? Korku ve baskı ortamının bulunduğu hangi ülkede yetkililer böyle rahat davranırlar?
Ağrınıza mı gitti?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Valilere CHP'lileri şehit cenazelerinde protokole almayın talimatı verdiğini açıkladı. Bu açıklama, CHP tepe yönetiminin pek ağrına gitmiş. Neymiş efendim, Sayın Soylu, Valilere verdiği talimatla bölücülük yapıyormuş. Siz, terör destekçileriyle her türlü işbirliğini yaptığınız halde sütten çıkmış ak kaşık olacaksınız, Sayın Bakan size yerinizi gösterince bölücü olacak, öyle mi? Geçiniz bunları...
6-8 Ekim olaylarının başlatıcısını hapishanede ziyaret etmek ağrınıza gitmiyor da, bu mu ağrınıza gidiyor? Sırf Erdoğan'ı yenme adına terör destekçileriyle aynı karede bulunmayı içinize sindirebiliyorsanız, bunu da sindireceksiniz...
Aslına bakarsanız, Sayın İçişleri Bakanı'nın bu cesur çıkışı, milletimizin hissiyatına tercüman olmuştur. Artık birilerinin bu CHP'ye yerini göstermesi gerekiyordu.
