Erdoğan bu millete Allah'ın bir lütfudur
En uzak görüşlülük; yakını görebilmektir. Yakını layığı ile gören uzakları çok daha net görür. Türkiye’de azımsanmayacak kadar Erdoğan’ın başarılarını göremeyen ve milli olandan nefret eden hipermetrop var... O tipler, yakınındaki başarılı insanları, ülkenin yerli ve milli değerlerini görmezler; çok uzaklardaki en ahlaksız, en şerli ve en insanlıktan nasip almamışları net bir şekilde görüp, taparcasına hayatlarının merkezine koyarlar. Akciğeri kim takmış ve oksijeni kim yaratmışsa O’na teşekkür yerine, inadına şeytanla işbirliği halinde olanları sever, muhabbet eder ve dolu dolu görürler… Ama her büyük emek sonrası meydana gelen eserleri hiç bir şey olmamış gibi utanmadan herkesten çok kullanırlar… Erdoğan’ı dünya görüyor ve seviyor ama bizim içimizde ki bazı Allahsızlar, imanlı birisinin başarılarından, milletin ihtiyaçlarını gidermesinden şuursuzca nefret ediyorlar...
Türkiye’de ki ehlisünnet şuurlu cemaatler ve samimi
Müslümanlar ne makbul kulluk ve dualar yapmışlar ki; uçurumun kenarına gelen
Türkiye’yi düze çıkaran Erdoğan lider olarak başımıza geldi. Bankalar
hortumlanmış, dindarlara prangalar vurulmuş, hiç kimsenin gelecek adına umudu
yokken, yoktan var eden sonsuz kudret sahibi Yüce Allah, hazinesinden bir
insanı bu millete hizmetkâr olarak gönderdi. Adam hizmet etmekten
milletine gecesini gündüzünü feda etmekten büyük bir keyif alıyor. Burada
milletine hizmetkâr, inşallah cennette de ebedi mükâfat göreceklerden
olacaktır.
Evet, bu milletin Allah’tan korkan insanları, nasıl bağrı
yanık bir şekilde dualar ettiler, yapılan yanlışlara, saldırılara göğüs
gerdiler ki; sonsuz kudret sahibi yüce Allah, yeter çektikleriniz! Dedi;
tükenmez hazinesinden saygıdeğer muhterem Erdoğan’ı bizleri gerçek bağımsızlığa
kavuşturucu lider olarak gönderdi. Oyun içinde oyun bulunan Doksanlar ve
yetmişlerde doğan çocukların ağlamalarımı, yoksa onları emzirmek için gece
kalkan anaların yoklukla, sahipsizlikle boğuşmalarımı en önemlisi alçak ve
şerefsiz PKK’nın paramparça ettiği çocukların iniltilerimi dua yerine geçerek
Allah’ın merhametini celp etti de Erdoğan bu millete hizmetkâr oldu. Erdoğan
Cumhurbaşkanıdır ama verdiği his ve inandırdığı gerçek: “Ben bu
milletin hizmetkârıyım” gerçeğidir. Bunu başaran ve inandıran liderler
sadece bu topraklarda sevilmez; şuur bulunan her yerde sevilir ve sayılır.
Erdoğan’ı sevmeyenler ancak bu vatanın maddi ve manevi
kalkınmasından rahatsız olanlardır. Çok yazık! Keşke hep birlikte bu ülkenin
her manada inkişaf etmesine sevinebilseydik ve 83 milyon insan Erdoğan’ın
arkasında durabilseydik... Sevinilecek şeye hep beraber sevinmek;
üzülecek şeye hep birlikte üzülmek, ayrı bir meziyet ve vatandaşlık
üniformasıdır. Bazıları başka yerlerin üniformasını seviyor! Zaten
başka diyarların üniformalarını üzerine ve sevgisini de yüreğineler geçirenler,
yerli ve milli liderleri asla sevmezler… Birde eski Türkiye’nin halini
unutanlar ve bilmeyenler Erdoğan’ı hiç sevmezler…
Evet, bu ülkenin acı çekmişleri ve Allaha sığınmasını
becerebilenlerin duasıyla Allah bizlere böyle bir cumhurbaşkanı nasip etti. Bedeli;
Allah’a sonsuz şükürler olmalı ve sonuna kadar Reisimizin destekçisi
olunmalıdır!