Dolar (USD)
34.54
Euro (EUR)
35.97
Gram Altın
3008.00
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Aralık 2013

Erbakan'sız Türkiye Erdoğan'sız Türkiye

2004 MGK kararlarıyla ilgili tartışma hayırlı oldu. Dokuz sene önce bu ülkedeki askeri vesayetin sivil seçilmişler üzerindeki dehşetengiz baskısını bir kere daha hatırlamış olduk.
Dikkat ederseniz aynı kararları imzalayan Cumhurbaşkanı Gül değil sadece ama sadece Erdoğan hedefte!
Bel altına inmeye başlayan bu süreç, Başbakan Erdoğan'ın "Çirkinleşecek" dediği gibi Nisan'a kadar daha rezil bir hal alacak gibiu2026
Ayıptır bu yaptığınız desek kinleri törpülenir mi?
Erbakan da Erdoğan da, İHL'lerin, Kur'an kurslarının kapanmasını, cemaatlerin devlet linçine uğramasını mı istiyordu?
Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, buna siz inanıyor musunuz?
***
Erbakan'ı, "28 Şubat kararlarını imzaladı" diyerek vefat ettiği güne kadar taciz edenler gibi şimdi de Erdoğan 'ı "2004 karalarını imzaladı" diyerek hedef yapıyorlar.
Erbakan'a saldıran aktörlerle Erdoğan'a saldıranların aynı olması şaşırtmadı beni.
Demek ki bazıları için nereden nereye geldiklerinin hiçbir önemi yok. Onlar için hiçbir şey değişmiyoru2026
***
Bin sene süreceğini vehmettikleri 28 Şubat sakızını daha çiğnedikleri günlerdi.
Gül ve Erdoğan'a da Erbakan tarifesinden balans çektiklerini düşünüyorlardı.
O kadar zafer sarhoşuydular ki, milletin ipleri eline aldığının farkında bile değillerdi. Bu devran nasılsa doksan senedir geldiği gibi döner sanıyorlardı.
Ondan, rahat rahat MGK'da "28 Şubat maddeleri" dayatıyorlardı.
***
Bin sene süreceğine "iman" ettikleri 28 Şubat'ta Milli Görüş lideri merhum Erbakan'a yapmadıkları rezillik kalmadı.
Sadece askeri vesayet mi?
Sermaye en başta kaynakların millete gideceği korkusuna düştü.
Dinden imandan korkanlar da İran'a döneceğimizden ürkmüştü.
Anlamsız bir Erbakan düşmanlığı vardı hepsinde. Halbuki Hoca nüktedan, yumuşak üsluplu, kırıp dökmeden herkesi kucaklayarak siyaset yapan bir tarz sahibiydi.
***
İşçiden işveren örgütlerine, sendikalardan derneklere Erbakan'ı hedefe koydu.
Askerler MGK öncesi Erbakan'a omuz atıp o Hac ibadetini yaparken arkasından kin ve nefret kustular.
Hele medya!
"Kaddafi'nin çadırı", "Kudüs gecesi" ve "Aczmendi" tiyatrosundan aylarca bitmeyecek bir karalama destanı çıkardı.
Her sabah her köşede her TV'de bu üç konu dönerdi. Kalkancı'dan girip Fadime'den çıkar ve bu ülkedeki her Müslüman erkeğin gizli bir "Kalkancı" her kadının da gizli bir "Fadime" olduğunu höykürürlerdi.
D-8 ümmeti heyecanlandırmış, Havuz Sistemi gelmiş, beyaz ve mavi yakalıların maaşları artmış, memurun, işçinin, emeklinin beli biraz doğrulmuşsa onlara neydi?
Varsa yoksa çadır tiyatrosu oynayıp durdular.
Ta ki 11 ay sonra Erbakan'ı Başbakanlıktan indirince rahatladılar, ateşleri düştüu2026
Sonra gelsin Anasol-M'ler, gitsin Anasol-D'ler devrine girdik.
Türkiye'yi bodoslamasına duvara çarptırdı Erbakan Hoca'dan sonra gelenler!
Millet olarak Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizine soktular ülkeyi.
***
Şimdi de anlamsız bir Erdoğan düşmanlığı var bazılarında.
Ergenekoncusunda, Balyozcusunda, Gezicisinde, Kürtçüsünde, Türkçüsünde, ulusalcısında, kapitalistinde, antikapitalistinde, tiyatrocusundau2026
Hele eskinin Kürt sevdalısı, barış pıtırcığı sözde liberal bazı tiplerin gözünü "Tayyip düşmanlığı" öyle kör etmiş ki, çözüm sürecinden dolayı PKK'yı, BDP'yi, Barzani'yi bile Kürtlere ihanetle suçlayacak kadar "Kürtçü" oldular aniden.
***
Özetle, Erbakan'a düşman olanların hepsi bugün de Erdoğan'a düşman!
Hem de dört başı mamur, fazlası var eksiği yok kenetlendiler Erdoğansız bir Türkiye için.
O zaman "Erbakan çekilmeli" diyenler dahil bugün hepsi "Erdoğan" çekilmeli!" diyorlar.
Biz Erbakan'dan sonra filmin nasıl bittiğini iyi biliyoruzu2026 Onun için yemezler!
Dökün kursaklarınızdakini! Nasılsa sandıktaki hesaba az kaldıu2026