ENFLASYONDA KISIR DÖNGÜ
Pazartesi günü Temmuz ayı enflasyon verileri açıklanacak.
Bilindiği gibi 2014 başında yüzde 5,3 olarak tespit edilen enflasyon hedefi, önce 1,3 puan artırılarak yüzde 6,6'ya, daha sonra 1 puan daha yükseltilerek yüzde 7,6'ya revize edilmişti.
Bu hedefin tutması için temmuz ayında enflasyonun inişe geçmesi gerekiyor.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, bayram öncesi düzenlediği basın toplantısında 2014 yılı Üçüncü Enflasyon Raporu'nu kamuoyu ile paylaştı.
Başçı, enflasyonun 2014 yılı sonunda orta noktası yüzde 7,6 olmak üzere yüzde 6,7 ile 8,5 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini söyledi.
Türkiye'de son dönemde yaşanan kuraklığın gıda fiyatlarını arttırdığını kaydeden Başçı, yurtdışında gıda fiyatları düştüğünden Toprak Mahsulleri Ofisi'nin ithalat yapabileceğini, bu suretle enflasyonu kontrol edebileceklerini bildirdi.
Başçı ayrıca şu hususlara dikkat çekti:
Sıkı para politikasıyoluyla halkın kredi kullanarak harcama yapması önlenecek, bu bağlamda kredi artışı yüzde 15 seviyesine indirilecek.
Petrolün varil fiyatı 108 dolarcivarına çıkacak ama diğer ithal ürünlerin fiyatları ucuzlayacak.
Mali disiplinden taviz verilmeyerek bütçe dengesi korunacak.
İhracattahedef tutturularak kurlar üzerindeki baskı azaltılacak.
Merkez Bankası'nın asli görevi fiyat istikrarını sağlamak ise de, görüldüğü üzere bu konuda iplerin tamamen elinde olmadığı da aşikar.
Kendi iradesidışında iç ve dış dinamikler de söz sahibi.
Diğer yandan enflasyonda hedefin tutmamasını gıda fiyatlarına bağlamak durumu tam izah etmiyor.
Enerji, gıda ve içecek, içki ve tütün ile altın fiyatlarındaki etkiden arındırılmış (I) çekirdek enflasyonun yüzde 9,65'e ulaşması, enflasyonun sırf gıda maddeleri fiyatlarının artışından kaynaklandığı görüşünü doğrulamıyor.
Uzun zamandır ertelenen doğal gaz ve elektrik zamları da enflasyon için tehdit oluşturuyor.
Başçı,yapılacak her yüzde 5'lik zammın enflasyona 0,25 puan etkisi olduğunu söyledi.
Enflasyonun zapt-ı rapt altına alınmasında esas belirleyici olan faktör talebin canlanmamasıdır.
Bunun için de faizin yüksek tutulması ve kredi hacminin genişlememesi icap ediyor.
Hükümet kanadından gelen baskılara rağmen Merkez Bankası'nın hükümeti tatmin edecek miktarda faiz indirimine gidememesi bu nedenden ötürüdür.
Tabii diğer neden de kurların fırlayacağı endişesi.
Eğer faiz ciddi oranda düşürülürse sıcak para yurtdışında başka karlı limanlar arayacağından döviz kıtlığı baş gösterecek, dolayısıyla fiyatı yükselecek.
Finansal piyasalarsarsılacak.
Borsadip yapacak.
İthal mallarınınfiyatı artacak.
Enflasyonu tetikleyecek.
Geçmişte bu filmi pek çok kere seyrettik, bedelini milletçe ağır şekilde ödedik.
Başta vergi reformu olmak üzere yapısal reformlar yapılmadığı ve dışa bağımlı üretim modeli değiştirilmediği sürece bu kısır döngüden çıkmamız mümkün değil.
