Enflasyon ve Hammadde Problemi
Enflasyon konusu gündemimizde ilk sırada yer almayı sürdürüyor. Çünkü fiyatlardaki yükseliş, vatandaşın doğrudan alım gücünün azalmasına neden oluyor.
Türkiye
İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre mayıs ayında enflasyon nisan
ayına göre %0,89 oranında artış gösterirken 2020 yılının mayıs ayına göre ise
%16,59 oranında artış göstermiş.
Mayıs
ayı yıllık enflasyon verisine göre enflasyon artış hızında bir yavaşlama
olduğunu görebiliyoruz. Nisan ayında yıllık %17,14 olan enflasyon oranının
mayıs ayında %16,59’a düşmesi bu anlama gelmektedir.
Aylık
ve yıllık bazda enflasyonun düşmesinin nedenlerine bakıldığında mayıs ayında
uygulanan tam kapanma politikasının etkili olduğu söylenebilir. 17 günlük tam
kapanma sürecinde birçok iş yerinin kapalı olması sebebiyle talebin azalması
enflasyon artış hızını azaltan etkenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Bir
diğer dikkat edilmesi gereken önemli husus da enflasyon oranındaki düşme
fiyatlarda düşme olduğu anlamına gelmediğidir. Enflasyon oranındaki düşme,
fiyat artış hızının yavaşlaması anlamına gelir. Yani fiyatlardaki artış devam
etmektedir.
Fiyatlardaki
artışın devam etmesinin nedenlerine bakıldığında üretici fiyatlarında yaşanan
artış olduğunu görebiliyoruz.
Mayıs
ayında yurtiçi üretici fiyat endeksi aylık %3,92 oranında artış gösterirken
yıllık %38,33 oranında artış göstermiştir. 2020 yılı mayıs ayından itibaren
neredeyse aralıksız artış gösteren yurt içi üretici fiyat endeksi bu yılın mart
ayından itibaren hızını artırmış durumda.
Bunun
temeline inildiğinde pandemi sebebiyle geçen yılın ilk yarısında dünyanın birçok
ülkesinde evlere kapanma sebebiyle talebin hızla azalması ve bu yılın ilk
aylarından itibaren aşılamanın artmasıyla talebin hızla artmasına bağlı olarak yaşanan
hammadde sorunu olarak görülmektedir.
Birçok
ülkenin pandemi sebebiyle içine kapanmasıyla tedarik zincirinde yaşanan
problemler hammadde bulma sıkıntısına neden oldu. Başta ABD olmak üzere Avrupa
ülkelerinde aşılamanın hızlı artması ve kapanma tedbirlerinin gevşetilmesiyle
artan talebi karşılamak giderek daha zor hale geldi.
Başta
Çin olmak üzere birçok Uzakdoğu ülkesinden yeteri miktarda hammadde gelmemesi
nedeniyle bir hammadde kıtlığı yaşanıyor. Bu durum da fiyatların giderek
yükselmesine neden oluyor. Pandemi sebebiyle eve kapanan birçok ülke vatandaşı
başta tekstil talebi olmak üzere çeşitli alışverişlerini ertelemişti. Buna
paralel olarak yine birçok ülkenin uyguladığı kapanma tedbirleri nedeniyle
başta ABD ve Avrupa ülkelerinin vatandaşları olmak üzere ciddi bir tasarruf
birikimi oluştu. Aşılamanın artması ve kısıtlamaların gevşetilmesiyle birlikte
artan talebin karşılanması için üretimlerini artırmaya çalışan sanayi kesimi
son dönemde hammadde sorunuyla karşı karşıya kaldı. Birçok ülkede üretici
fiyatlarında bir artış yaşanmaya başladı.
Yine
kısıtlamaların gevşetilmesi sebebiyle geçen yıla göre petrol fiyatlarının
artması da maliyetlerin artmasına neden olan etkenlerden biri olarak
görülmektedir.
Artan
küresel talep patlaması Türkiye ekonomisinin verilerine de yansıyor. Nitekim
sanayi üretim endeksi ve ihracat verilerindeki artış bunu doğrular nitelikte. Birçok
fabrika alınan siparişleri karşılamak için 7/24 çalışmaya ve üretmeye devam
ediyor. Ancak hammadde konusunda yaşanan problemler üretimin teslim tarihinin
gecikmesine neden olduğu ifade ediliyor.
Küresel
piyasalarda oluşan dengesizlik sebebiyle Çin başta olmak üzere bazı ülkelerin
hammadde stoku yapması piyasalardaki dengesizliğin artmasına neden olduğu
belirtiliyor. Bu durumun hammaddenin bulunmasının giderek zorlaştığını,
hammadde konusunda bir karaborsa oluşmasına neden olduğunu ve üretim
maliyetlerinin giderek artmasına neden olduğu belirtiliyor. Böylece girdi
maliyetlerinin sadece döviz kurundaki artıştan değil aynı zamanda döviz
cinsinden de maliyetlerin artmasına neden olmaktadır.
Üretim
maliyetlerindeki artışın tüketiciye yansıtıldığını ifade eden sektör
temsilcileri, fiyatlarda bir nebze rahatlamanın yaşanabilmesi için ithalatta
alınan gümrük vergilerinin bir süre azaltılması gerektiğini ifade ediyorlar. Hammadde
sorunu hâlihazırda tüm dünyada yaşansa da, vergiler nedeniyle üretimin ve
ihracatın daha fazla artma potansiyeli varken kısıtlandıklarını ifade
ediyorlar.
Türkiye’nin
diğer ülkelere göre daha fazla etkilenmesinin nedeni, hammadde fiyatlarındaki
artışın yanında döviz kurunun da yükseliyor olması etkili oluyor.