Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.71
Gram Altın
2500.87
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Nisan 2022

Enflasyon nereye gidiyor?

Kapitalizmin tüm dünyayı etkisi altına almasıyla birlikte parasallaşan dünya, küreselleşmenin bir etkisi olarak hızla finansallaştı.

2008 küresel finans krizi ve pandemi süreciyle hızla artan para miktarı, günümüzde dünya ekonomisinde büyük problemlere neden olmaya başladı.

Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) 2022 yılında yayınlanan Küresel Borç Monitörü raporuna göre, küresel borç tutarı 303 trilyon dolar ile 2021 yılında rekor seviyeye ulaştı. Buna karşılık dünya GSYH toplamı yani dünya genelinde üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin toplamı yaklaşık 85 trilyon dolar seviyesinde.

Bu demek oluyor ki üretilen mal ve hizmetlerin çok daha fazlası para bulunuyor. Bu paraların mal ve hizmet talebini artırması durumunda talep enflasyonu artar. Nitekim günümüzde bu durumun yaşandığını da görüyoruz.

ABD Merkez Bankası FED’in enflasyonu frenlemek için faiz artırımı politikasının yanında bilanço küçültmeye gitmesi yeni ekonomik problemlere neden olup olmayacağı sorusuna neden oluyor.

Faiz artırımı ve bilanço küçültmeyle birlikte dolaşımdaki paranın azalması ve buna bağlı olarak üretimin artması halihazırda enflasyonun arttığı bir dönemde stagflasyon yaşanır mı sorusunu getiriyor. Pandemi öncesinde enflasyonu artırmak için uğraşan ülkeler, artık enflasyonu frenlemek için uğraşmaya başlayacaklar ancak bu mücadelenin neden olacağı olası etkiler soru işaretlerini beraberinde getiriyor.

Henüz tam anlamıyla bitmeyen pandemi süreci ve Rusya-Ukrayna savaşı, emtia fiyatları başta olmak üzere maliyet enflasyonuna neden oluyor. Lojistik sektöründeki artan fiyatlar ve uygulanan yaptırımlar küresel enflasyonu hızlandırıcı etki oluşturdu.

Türkiye Ekonomisinde Son Durum

Türkiye’de döviz kurunun dengelenmesiyle beraber aylık bazda düşen enflasyon oranları Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle yeniden yükselişe geçti. Nitekim bugün açıklanan veriler de aylık bazda yaşanan bu yükselişi bizlere açık bir şekilde gösteriyor.

Yaz aylarının gelmesiyle beraber enflasyonda hissedilir bir düşüş yaşanması beklenirken ve bunun işaretlerini görürken savaşın başlamasıyla beraber bazı süreçlerin gecikmesine neden olacaktır.

Özellikle kış mevsiminin sert geçmesiyle beraber artan enerji fiyatlarının da etkisiyle cari açığın arttığını görüyoruz. Ancak Nisan ayında havaların ısınmasıyla beraber cari açık tekrar azalacaktır. Bununla beraber yağışların artmasıyla beraber HES’lerden üretilen enerji artacak ve böylece elektrik üretimi için ithal edilen doğalgaz miktarı da azalacaktır. Bu da cari dengenin sağlanmasına önemli katkı sağlayacaktır. Bununla beraber rüzgârdan elektrik üretimi de artan yatırımların etkisiyle artıyor. Güneş enerjisi üretiminin desteklenmesiyle güneş enerjisinden elektrik üretimi de artacaktır.

Artan yağışlar sadece enerji konusunda değil tarımsal üretimin de artmasına önemli katkı sağlayacaktır. Bu da gıda fiyatlarında görece düşüşler yaşanmasına neden olacaktır.

Cari dengenin sağlanmasıyla beraber döviz kurundaki dengelenme devam edecek döviz kurundaki yükselişin neden olduğu enflasyon sorunu da ortadan kalkmış olacaktır. Ancak Türkiye’nin kendi iç dinamikleri sebebiyle olmayan enflasyon sorununa çözüm bulmak bizim elimizde değil. Rusya-Ukrayna savaşının çözülmesi için Türkiye elinden gelenin fazlasını yapıyor. Dünyada hiçbir ülkenin yapamadıklarını yapıyor. Barışın sağlanması durumunda enerji başta olmak üzere çeşitli emtia fiyatlarında da düşüşler görülecektir. Enerji ithalatının azalmasıyla beraber döviz çıkışının azalması sebebiyle döviz kurunda düşüşler yaşanabilir. Bu durum enflasyonun düşmesine önemli katkı sağlayacaktır.

Bunların dışında Türkiye’nin son dönemde attığı diplomatik adımların da ekonomik yansımaları olacaktır. Bunlarla ilgili henüz net bir açıklama yapılmasa da enerji konusunda kritik gelişmeler olması bekleniyor.

Türkiye bu süreci çok uzak olmayan süreçte atlatacaktır. Kimse yaşanan enflasyonist süreçten bihaber değil. Ancak bu soruna köklü çözüm bulabilmek için bugünkü bedellerin ödenmesi gerekiyor. Bu bedeli hep birlikte ödüyoruz. Biraz sabırla güzel günler gelecektir.