ENFLASYON DİRENİYOR
Pazartesi günü açıklanan veriler enflasyonun kronikleştiğine işaret ediyor.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, mayısta aylık enflasyonun 0,40 artış göstermesi ve yıllık enflasyonun yüzde 9,66 olması üzerine yaptığı açıklamasında, hazirandan itibaren enflasyonda belirgin düşüş olacağını belirtiyordu.
Aynı şekilde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de, 3 Temmuz'daki konuşmasında, enflasyonun düşüş trendine girdiğini ve enflasyonda yılsonu beklentilerin yüzde 7,5 civarında olduğunu söyleyerek temmuzda eksi enflasyon görülebileceğini vurgulamıştı.
Maalesef bu beklentiler boşa çıktı.
Temmuzda Tüketici Fiyat Endeksi(TÜFE) yüzde 0,45, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi(Yİ-ÜFE) yüzde 0,73 arttı.
Yıllık enflasyontüketici fiyatlarında yüzde 9,32'ye yükselirken, Yurtiçi Üretici Fiyatlarında yüzde 9,46 oldu.
Temmuz ayında enflasyonun tahminlerin aksine yükselmesine mazeret bulmak olmak zor.
Döviz fiyatlarıdesek, olmuyor.
Çünkü Temmuz ayında bırakın artmasını, geriledi.
Petrolübahane etsek yine inandırıcı değil.
Zira fiyatı düştü.
"Gıda fiyatlarında beklenen düşüş olmadığı için enflasyon beklentileri aştı" savı da dayanaksız.
Enerji, gıda, içki ve sigara ve altın hariç hesaplanan I çekirdek enflasyonun aylık yüzde 0,29, yıllık yüzde 9,75'e ulaşması bu tezi çürütüyor.
Çekirdek enflasyonun yüzde 10'a dayanması, hatta işlenmiş gıda, enerji, içki ve sigara ile altın fiyatlarının değişmeleri göz ardı edilerek hesaplanan H çekirdek enflasyonun yüzde 10,39 ile yüzde 10'u aşması enflasyonun akıbeti hakkında olumlu mesajlar vermiyor.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, bayram öncesi açıkladığı 2014 yılı Üçüncü Enflasyon Raporu'nda yıl sonu enflasyonun orta noktası yüzde 7,6 olmak üzere yüzde 6,7 ile 8,5 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini söylemişti.
Yüzde 7,6'lık hedefin tutması imkansız.
Üst sınır olan yüzde 8,5 geçilmezse şükredelim.
Önümüzdeki aylarda global piyasalardaki gelişmeler ve bölgemizdeki siyasi gerginlikler enflasyonun geleceği konusunda bizi karamsarlığa sevk ediyor.
Bu bağlamda FED'in faiz artırımını öne çekmesiyle sıcak para girişinin aksaması ve uzun zamandır kapıda bekleyen doğalgaz ve elektrik zamları enflasyonu azdıracak riskler olarak gündemimizdeki yerini koruyor.
Hatırlatalım; yılbaşındaki enflasyon hedefi yüzde 5 idi.
Yıl içinde yüzde 6,6 ve yüzde 7,6 olarak iki kez yukarıya doğru revize edildi.
İşe yaramadı, enflasyonda hedefin yakalanması başka bahara kaldı.
Esasında yılladır hedefi tutturamıyoruz.
Dünyada enflasyon sorunu ikinci planda kalırken, bizim en önemli meselemiz olarak karşımızda duruyor.
Dünyada enflasyonu en yüksek ilk 10 ülke arasında bulunuyoruz.
Sebebi yapısal sorunlar.
Bunlar, tasarrufların yetersizliği, verimliliğin düşük olması, tekelleşme, çarpık vergi düzeni, noksan rekabet, psikolojik faktörler, aşırı derecede dışa bağımlılık, gibi sorunlardır.
Bu sorunlar çözülmeden, enflasyonu ideal seviye olan yüzde 2'lere indirmemiz mucizelere bağlı.
Enflasyon yüksek seyrettiği sürece faizlerin aşağıya çekilmesi de hem zordur, hem derisklidir.
