Enflasyon beklentileri
Ülkenin ekonomik perspektifine derinlemesine bir bakış
açısıyla yaklaştığımızda, TÜFE'nin çarpıcı artışı, Yurtiçi ÜFE'nin daha ılımlı
artışı ve dış ticaret dengesindeki dalgalanmalar, ekonominin karmaşıklığını
yansıtıyor. Verilere bir bütün halinde ve birbirlerini nasıl etkiledikleri
yönünde bakıldığında enflasyonist sürecin geleceğiyle ilgili karmaşık bir tablo
ortaya çıkıyor.
TÜFE'nin yıllık %64,77 artış gösterdiği dönemde, Yurtiçi ÜFE'nin
yıllık %44,22 artması, önümüzdeki dönemde tüketici fiyatlarında belirli bir
düşüş veya artış hızının yavaşlaması beklenebileceğine işaret ediyor.
Özel kapsamlı TÜFE, enerji, alkollü içkiler, tütün ve altın
hariç TÜFE'deki değişimi ölçer. Bu gösterge, temel tüketim maddeleri üzerindeki
baskıları daha net bir şekilde ortaya koyuyor. Yıllık %68,02 artış gösteren
özel kapsamlı TÜFE, genel enflasyonun önemli bir bileşeni olan enerji ve diğer
faktörlerin etkilerini yansıtıyor. Özel kapsamlı TÜFE'nin yüksek artış oranı,
enerji fiyatlarındaki ve belirli tüketim maddelerindeki fiyat artışlarındaki
etkileri yansıtmaktadır. Enerji fiyatlarında yaşanan artış enflasyonu önemli
ölçüde etkiliyor. Yüksek enerji fiyatları, üretim maliyetlerini artırırken tüketici
fiyatlarını yükseltiyor. Temel tüketim maddelerindeki fiyat artışları, genel
olarak tüketicilerin alım gücünü azaltmaya devam ediyor.
Kasım ayında ihracatın %5,2 artması, dış talebe olan güçlü
yanıtı gösterirken, ithalatın %5,7 azalması ticaret açığındaki olumlu bir
gelişmeyi yansıtıyor. İhracattaki artış, üretim ve istihdamı desteklerken
ithalattaki azalma ise iç piyasadaki rekabeti artırabilir. Dış rekabetin
azalması, yerel üreticilerin fiyatlarını daha etkili bir şekilde kontrol
etmelerine ve tüketici fiyatlarını düşük tutmalarına yardımcı olabilir. Nitekim
faiz artışıyla iç talep daraltılmaya çalışılırken ekonomi yönetimi de söylemlerle
ihracata yönlendirmeye devam ediyor.
Ekonomi güven endeksi, tüketicilerin, reel sektörün, hizmet
sektörünün, perakende ticaret sektörünün ve inşaat sektörünün güven düzeyini
yansıtan bir ölçüdür. Bu endeks, ekonomik aktörlerin gelecekteki ekonomik
beklentilerini yansıttığından, enflasyon üzerinde etkili olmaktadır. Endeks,
Aralık ayında genel olarak artmıştır. Bu durum, tüketicilerin ve iş dünyasının
gelecek ekonomik görünüme olan güveninin arttığını gösterir. Ekonomi güven
endeksi bileşenlerinden tüketici güven endeksi, tüketicilerin ekonomiye olan
güvenini yansıtarak harcamalarını etkiler. Bu durum tüketicilerin geleceğe daha
olumlu bakarak harcamaları artırabilir ve talep artışına yol açabilir.
Talepteki artış, fiyatların yükselmesine ve enflasyon baskılarına neden
olabilir.
Özel kapsamlı TÜFE, enerji, alkollü içkiler, tütün ve altın
gibi unsurları dışarıda bırakarak temel tüketim maddeleri üzerindeki baskıları
net bir şekilde gösteriyor. Bu durum, özellikle enerji fiyatlarındaki yüksek
artışın genel enflasyonu önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor. Yüksek enerji
fiyatları, üretim maliyetlerini artırabilir ve bu da genel tüketici fiyatlarını
yükseltebilir.
Dış ticaret verilerindeki olumlu gelişmeler, ihracattaki
artışın üretimi ve istihdamı destekleyerek ekonomik büyümeye katkı sağladığını
gösteriyor. Aynı zamanda ithalattaki azalış, iç piyasadaki rekabeti artırarak
yerel üreticilerin fiyatlarını kontrol etmelerine yardımcı olabilir.
Ekonomi güven endeksi verilerinin genel olarak artış
göstermesi, tüketicilerin ve iş dünyasının gelecek beklentilerine olan güvenin
arttığını gösterir. Bu durum, tüketicilerin harcamalarını artırabileceği gibi,
iş dünyasının da yatırımlarını genişletebileceği anlamına gelir. Bu talep
artışı, enflasyon baskılarına yol açabilir.
Merkez Bankasının faiz politikası iç talebi kısmakta tam
anlamıyla etkili olduğu söylenemez. Ancak otomotiv ve konut talebindeki
daralmaya bağlı olarak fiyatlarındaki artışın yavaşlaması vatandaşlar
tarafından da hissedilmeye başladı.
TÜFE'deki yüksek artış oranları, özellikle enerji
fiyatlarındaki dalgalanmaların etkisiyle, tüketici fiyatlarında belirgin bir
yükselişe işaret ediyor. Ancak, Yurtiçi ÜFE'nin artış hızındaki daha ılımlı
seyir, üretici fiyatlarının tüketici fiyatlarından daha kontrollü bir şekilde
arttığını gösteriyor. Bu durum TÜFE’de önümüzdeki dönemde bir yavaşlama
olabileceğini işaret ediyor. Ancak benzin, mazot ve LPG’de yapılan son ÖTV
zammı bu yavaşlamanın daha sınırlı düzeyde kalmasına neden olacaktır. Çünkü ana
maliyet kalemi olan enerjideki fiyat artışı genel fiyatlama davranışını
etkilemektedir.