Enerjide Türkiye Yüzyılı Zirvesi'nden Notlar
Geçen hafta Albayrak Medya grubunun organize ettiği “Enerjide Türkiye Yüzyılı” başlıklı zirveye katıldım.
Enerji alanında çalışan kamu ve özel sektör temsilcilerinin
yoğun ilgi gösterdiği organizasyon Türkiye’nin en önemli gündem maddesi olan
enerjiyi mercek altına aldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TPAO, BOTAŞ,
TANAP, EPİAŞ, ETİ MADEN İŞLETMELERİ Genel Müdürlerinin de sunum yaptığı
organizasyon, konuyla ilgili bilinmesi gerekenlerin yanında doğru bilinen
yanlışların düzeltilmesine ve yaşanan sorunların çözülmesine yönelik oldukça
verimli oldu.
Türkiye’nin ekonomi güvenliğinin en önemli konusu olan
enerji meselesi cari açığın en önemli kısmını oluşturması sebebiyle finans
güvenliği, üretimin en önemli girdisi olması sebebiyle de üretim güvenliği için
önemli.
Fosil yakıtlardan, yenilenebilir enerjiye, madenlerden
enerji piyasalarına kadar konunun tüm yönlerinin tartışılması organizasyonun
verimini artıran unsurlar olarak söylenebilir.
Türkiye’nin enerjide merkez ülke konumuna gelme projesinin
de tartışıldığı, mevcut durumun değerlendirildiği ve eksiklerin giderilmesi
için nelerin yapılması gerektiğine değinildi.
Türkiye’nin bir yandan enerji ithalatçısı olduğu ve yakın
zamanda bazı Avrupa ülkelerine enerji ihracatı anlaşmalarının yapıldığı göz
önüne alındığında Türkiye’nin enerji ticaret merkezi hâline gelmesi yönünde
önemli adımlar atıldığı görülüyor.
Bunların yanında enerji arz güvenliğini artırmakla birlikte
enerji tedarikçilerinin genişletilmesi yönünde de önemli adımlar atıldığı
görülüyor. Türkiye’nin Umman’dan 1 milyon ton (1,4 milyar Sm3) LNG
tedariki anlaşmasının yapıldığı ve bunun enerji tedarikçilerinin genişletme
çalışmasının bir adımı olduğu göz önüne alınırsa Türkiye’nin sürece hız verdiği
görülüyor.
Bir yandan Karadeniz’de keşfedilen doğalgazın önümüzdeki ay
sisteme verilmesi için yürütülen çalışmalar tüm hızıyla devam ederken diğer
yandan Türkiye’de enerji satıcılarının ve alıcılarının bir araya geldiği bir
pazar oluşturma çalışmaları da konuşulan konular arasındaydı.
Türkiye’nin Rusya, İran, Azerbaycan, Cezayir gibi ülkelerden
enerji ithalatı yaptığı bunların yanında spot piyasalardan çok daha fazla
ülkelerden günün şartlarına ve ihtiyaçlara göre enerji ithalatının yapıldığı
biliniyor. Bunların yanında Türkmenistan ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile de
doğalgaz görüşmeleri yapıldı.
Yeni ekonomi modeli çerçevesinde de düşünüldüğünde üretim,
yatırım, istihdam, ihracat ve cari fazla politikası uygulayan Türkiye’nin
üretim seviyesi arttıkça enerji ihtiyacının da arttığı bilinmektedir. Bu
nedenle enerji arz güvenliği yeni ekonomi modeli için de önemli…
Yenilenebilir enerji konusunda da Türkiye’nin Avrupa’da
beşinci dünyada on ikinci olması da Türkiye’nin enerji konusunda adımlarını
hızlandırdığını gösteriyor. Bunların yanında Nükleer enerji santrali çalışması
da devam ediyor.
Türkiye’nin son yıllarda enerji konusunun yanında madencilik
alanında da kritik adımlar attığı verilere yansıyor. Altın üretimini giderek
artıran Türkiye, nadir toprak elementi üretiminde de önemli bir rezerv
keşfetti. Rezervin kullanılabilir hâline gelmesi için yapılan çalışmalar da
sona yaklaşıldı. Bunların yanında bor rezervinde dünyada açık ara önde olan
Türkiye’nin borun işlenmesiyle katma değerinin artırılması konusunda da önemli
adımlar attığı biliniyor. Bu ay Balıkesir’deki bor karbür fabrikasının
açılacağının söylendiği zirvede Eti Maden İşletmeleri Genel Müdür Serkan
Keleşer: "Daha önce cevher halini 100 $’a satarken, bugün borik asitin
tonunu 800 $, bor karbür tozunu 40 bin $, tank zırhının tonunu ise 400 bin $’a
satıyoruz. Yakında 1000 ton kapasiteli bor karbür tesisimizi devreye
alıyoruz." dedi.
Zirvede değinilen ve dikkatimi çeken bir diğer önemli husus
da yenilenebilir enerji konusunda gerekli makinelerin ve teknolojinin de yerli
ve milli olarak üretilmesi için çalışmalar yapıldığı konusuydu. Böyle bir
teknolojinin ve makinelerin Türkiye’de yerli ve milli olarak üretilmesi en az
SİHA’lar kadar önemli bir konu olarak önümüzde durmaktadır. Enerji ve ekonomi
güvenliği de milli güvenlik meselesidir.
ABD ve AB’nin yeşil enerji teknolojisi üretimi ve satışı
konusunda birbirleriyle yarıştığı bir dünyada Türkiye’nin de bu teknolojiyi
üretmesi ve ihracatının yapması önemli ve gözden kaçırılmaması gereken bir
husus olarak dikkatimi çekti.
Son olarak Türkiye’nin en önemli konularının tartışıldığı
zirveyi organize eden Albayrak Medya’yı tebrik eder böyle çalışmaların devamını
dilerim.