Dolar (USD)
32.50
Euro (EUR)
34.94
Gram Altın
2430.38
BIST 100
9805.08
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

09 Ocak 2023

Enerji yatırımlarının önemi

Türkiye, attığı adımlarla bölgesel bir merkez olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Enerji konusunda bir merkez olmasının yanında üretim/tedarik merkezi olmak üzere oldukça net çalışmalar yapıyor.

Enerji, üretimin olmazsa olmazı olduğu için tedarik ve fiyat konusu da en önemli mesele durumunda. Rusya-Ukrayna savaşıyla Avrupa ve Rusya’nın karşılıklı olarak uyguladıkları yaptırımlar sebebiyle doğalgaz başta olmak üzere enerji arz güvenliği ve fiyatı konusu en önemli gündem maddesi hâline geldi.

Avrupa’nın enerji arz sıkıntısı çektiği bir dönemde Türkiye’nin enerji merkezi olma yolunda attığı adımlar, bölgesel bir güç olma konusunda da önemli avantajlar sağlayacaktır. Avrupa, Rusya’ya olan bağımlılığını azaltmak ve arz güvenliğini artırmak için tedarikçilerini çeşitlendirmek istiyor. Bu konuda çareler ararken Türkiye’den Bulgaristan’a enerji ihracatı antlaşması yapıldığı duyuruldu. Yıllık 1,5 milyar metreküplük bir doğalgaz satışı yapacak olan Türkiye, Bulgaristan haricinde Kuzey Makedonya’ya da doğalgaz ve elektrik ihracatı yapılmaya başlayacak gibi görünüyor. Enerji Bakanı’nın açıklamalarına göre Bulgaristan üzerinden diğer komşu ülkelere de doğalgaz ihracatı planlanıyor.

Türkiye’nin Rusya, İran veya Azerbaycan’dan aldığı doğalgazı veya bir sonraki aşamada Karadeniz’den çıkarılacak doğalgazın ihracatını yapmaya başlaması enerji merkezi olma yolunda en önemli adımlar olarak söylenebilir.

Türkmenistan ve İsrail gazı gibi alternatiflerin yanında İran gazının da eklenmesi durumunda enerji fiyatları artık Türkiye’de belirlenmeye başlanacaktır.

Diğer taraftan Kazakistan'ın 1 Ocak 2023'ten itibaren Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı üzerinden petrol sevkiyatına başlaması da gözden kaçmaması gereken bir başka konu olarak karşımıza çıkıyor.

Türkiye, uyguladığı yeni ekonomi modeliyle bölgesel bir üretim merkezi ve tedarik üssü olma yolunda adımlar atarken enerji ihtiyacı da paralelinde her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle son yıllarda yollardan köprülere, demir yolundan hava limanlarına, organize sanayi bölgelerinden endüstri bölgelerine çok geniş bir altyapı yatırımı gerçekleştirdi. Artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için 2002-2020 yılları arasında enerji üretim, iletim ve dağıtım varlıklarında yaklaşık 100 milyar dolar değerinde yeni yatırım yapmıştır. 2021 yılı Aralık ayı sonunda 99.820 megavat (MW) seviyesine ulaşmış olan Türkiye toplam kurulu gücü, 2022 yılı Kasım ayı sonunda 103.541 MW oldu. Kasım ayında toplam net 265,3 MW kurulu güç devreye alınırken, bu kurulu gücün 198,6 MW’si güneş enerjisi santrallerinden sağlandı. Aynı dönemde rüzgâr enerjisi santrallerinin toplam net kurulu gücünde 58,8 MW artış gerçekleşirken yenilenebilir atık enerjisi santrallerinde bu rakam 6,9 MW olarak kaydedildi. Bu kapasitelere ilave olarak Kasım ayında net 4,8 MW kapasitede doğal gaz elektrik santrali devreye alındı.

Kasım ayında devrede olan santrallerin %54,2’sini yenilenebilir kaynaklardan elektrik üreten santraller oluşturdu. Böylece yenilenebilir kaynakların oranı %54 seviyesinin üzerinde kalmaya devam etti. Hidroelektrik santraller, Türkiye toplam elektrik kurulu gücünün %30,5’ini temsil ederken, rüzgâr ve güneş enerjisi santrallerinin toplam kurulu güçteki payı %20 seviyesinde gerçekleşti.

Veriler ışığında tüm sürece bakıldığı zaman Türkiye’nin artan enerji ihtiyacını karşılamak üzere yatırımların artarak devam ettiği görülüyor. Geçtiğimiz aylarda yönetmelikte yapılan değişiklik sonrasında bu alanda 110 milyar dolarlık yeni yatırım başvurusu geldiği bunun 40-45 milyar dolar seviyesinde sahaya yansımasının beklendiği açıklandı.

2023 yılında nükleer enerji yatırımının ilk fazının devreye girmesiyle enerji çeşitlendirmesi konusunda önemli bir adım daha atacak olan Türkiye baraj, rüzgâr tribünü, güneş panelleri gibi birçok yatırım ile enerji arz güvenliğini artırma konusunda çalışmalarını sürdürüyor.

1 Ocak’tan itibaren İran’dan alınan gazın %70 oranında azaldığı düşünülürse Türkiye’nin gerek Karadeniz’de gerekse Doğu Akdeniz’de bulacağı doğalgaz rezervlerinin Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlama konusunda oldukça önemli olduğu görülmektedir. Enerji tedarik çeşitlendirmesinin yanında enerji depolama konusunda da önemli yatırımlar yapan Türkiye üretim sürecinde herhangi bir sıkıntı yaşanmaması için stratejik adımlar atıyor.