Enerji kaynakları ve ABD'nin Kürtleri
Türkiye, son çeyrek asırdaki yatırımlarla petrol ve doğalgaz boru hatlarında geçiş ülkesi konumuna yükseldi. İnşasına başlanan yeni kara ve demiryolu hatları ile ulaşım ve nakliyede de dünyanın doğusu ile batısı arasında köprü konumu kazanacak.
Türkiye’nin bu
güçlü durumuna karşılık ABD – Hindistan – İsrail lobisi, son G20 zirvesinde
doğu-batı arasında farklı bir nakliye yolu geliştireceklerini ilan etti. Ancak hem
Gazze savaşı, hem Türkiye’nin doğal konumu ve geçişleri kolaylaştıran güzergâhı
bu yapay güzergâha fırsat vermiyor.
Türkiye, Irak’ı
boydan boya geçen “Kalkınma Yolu” projesi için güvenliği sağlamaya öncelik
verdi. Bunun için Irak Hükümetini de terörle mücadelenin tarafı haline getirdi.
Kuzey Irak’ta Türk askerinin operasyonları kesintisiz devam ediyor. ABD’den
maaş alan Kürt kökenli teröristler üçer beşer temizleniyor.
***
Son
istatistiklere göre Kuzey Irak’ta öldürülen PKK militanlarının yüzde 90’ı
Suriye vatandaşı, yüzde 3-4’ü Türkiye, yüzde 2 -3’ü ise Irak ve İran vatandaşı.
ABD’nin 40 bin TIR ve 4 bin uçak dolusu silah verdiği, yaklaşık 15 milyar dolar
harcayarak eğitip donattığı Suriyeli piyonlar istenileni veremedi.
ABD,
Afganistan’da olduğu gibi kendi askerleri ölmesin diye YPG militanlarına maaş
verip ateş hattına sürüyor. Yarın-öbür gün Suriye’den çekilecekleri zaman
onları da kargo uçaklarına doldurup Afrika’nın bilmem hangi ülkesindeki
kamplara götürecekler. ABD’nin vaadlerine kanıp bağımsızlık masallarına
inanarak Türkiye’den YPG’ye katılan varsa, ailelerinin bir an önce devreye
girip çok geç olmadan çocuklarını geri çekmesi şart.
Irak - Türkiye Kalkınma Yolu Projesi, Türkiye’nin
enerji ve nakliye koridoru olmasını pekiştiren devasa bir proje. Nahçıvan-Azerbaycan
üzerinden geçen orta koridorla birlikte Uzak Doğu’dan başlayıp Türkiye
üzerinden Batıya ulaşacak İpekyolu sayısı ikiye çıkacak. Bu da Türkiye’nin
refah seviyesini yükseltecektir.
***
Kürtlükle ilgisi
olmayan, kendi devleti ile başkaları adına kavgalı “ABD Kürtleri” için sonun
başlangıcındayız. Her seçim öncesi isim değiştiren terör örgütünün siyasi
kanadı sadece ayrılıkçı Kürtlerden oluşmuyor. Milliyeti farklı olsa da liboş,
bölücü, ırkçı, aşırı sol ve etnik parselcilerin tamamı oraya toplanmış durumda.
Birkaç yıl öncesine
kadar güvenlik güçlerinin bile girmekte zorluk çektiği Gabar Dağları’nda artık
ülkenin kaderini değiştirecek bir üretim faaliyeti var. Gabar’daki petrol
sahalarında günlük üretim 43 bin varili geçti. Yıl sonuna kadar hedef günlük
100 bin varile ulaşmak.
Türkiye’nin diğer
bölgelerindeki 1300 kuyuda günde 40 bin varil üretim yapılırken Gabar’daki 39
kuyunun üretimi bu miktarı aşmış durumda. Rakamların şu andaki boyutu bile
Türkiye'nin geleceğini değiştirecek boyutta.
Gabar’da Suudi
Arabistan petrolüne denk kalitede petrol çıkarılıyor. Rezervin debisi çok
yüksek. O yüzden derinden de çıkarılsa kolay üretiliyor. Petrol sahalarında 3
bine yakın mühendis ve işçi çalışıyor. Dağların tepesinden günde 250 tankerle
taşınan petrol için boru hattı da inşa ediliyor. Bu değerlere bakarak YPG/PKK’nın
ağababası ABD’li general Brett McGurk’ün içi kan ağlıyordur.