Dolar (USD)
35.15
Euro (EUR)
36.74
Gram Altın
2964.90
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Aralık 2013

EN ÖNEMLİ SORUN NEDİR?

Ak Partinin ülke ile ilgili yaptığı/yapacağı çalışmalarda anket çalışmalarına önem verdiğini ve çıkan sorunlara göre de önceliklerini belirlediğini biliyoruz. Olabildiğince halkla iç içe olmaya çalışmakta ve bunun içinde anket çalışmaları ile halkın nabzını tutmaktalar. Seçimler öncesinde de kamuoyu yoklamaları ile adayların halktaki karşılığını anlamaya çalıştılar. Diğer partilerin adaylarını nasıl belirledikleri çok fazla basına yansımadı ya da ben kaçırdım. Bu nedenle adaylarını nasıl belirlediklerini yakinen bilmemekteyim.
Burada önemli bir konu ortaya çıkıyor. 5 yıl yönetimde kalacak olan kişilerin seçiminde partilerin önümüze konulan adaylarının hangi kriter ile seçildiklerini bilememekteyiz. Zira kamuoyu yoklamaları, parti içi temayül sonuçları açıklanmıyor. Ortaya bir aday çıkıyor ve partinin genel oyu üzerinden o aday başkanımız oluyor. Seçmen adayın ismi ile çok fazla sonucu değiştiremiyor. Bu durumun istisnaları olsa da genel kabul partinin oyu ile belediye başkanlarının oyunun birbirlerine yakın olması. u2013tüm partiler için geçerli bir durum- İsimlerin çok fazla belirleyici olmadığı seçimlerde isimlerin nasıl belirlendiğinin önemi daha da fazla artıyor.
Bu isimlerin nasıl belirlendiği en önemli sorun ve bu sorun doğru insanların aday olarak gösterilmesi ile çözüme kavuşmaktadır. Eğer doğru adaylar ile karşımıza çıkılmıyor ve bu aday partinin oyu ile seçiliyor ise bu durum en önemli sorunun başlangıcını teşkil etmiş oluyor. Demokrasinin en önemli unsuru sandıktır. Ancak sandığa giden yol da sandık kadar önemlidir. Kişilerin, düşüncelerin meydan muharebesi olan sandık kişilerin çıkan sonuca imanı ile taçlanır. Son dönemde ülkemizde sandık sonuçlarına bakış açısında sorun bulunmamaktadır. Partilerin sandığa gönderdikleri isimler ve seçilen kişilerin aldıkları oy ve tabanlarına karşı sorumlulukları konusunda ise geçer bir not alamadıklarını müşahede etmekteyiz. Bu durumun nedenleri arasından beklentilerin yükselmesi, iletişim imkanlarının artması ve dünyanın tanınmaya başlaması gibi dış etkenler önemli yer tutmaktadır.
Bir kişi neden aday gösterilir yada aday gösterilmez. Bunun kriterlerinin belli ve ölçülebilir olması gerekir. Muğlak bir sistem (yapılan önseçim ve temayülün bilinememesi gibi) kişileri Ankara'ya mahkum etmektedir. Kişiler oy alacakları bölgelere değil asıl seçimi yapacak olan Ankara'ya ilgi göstermeye başlamaktadır. Bu durum demokrasinin özellikle yerel siyasetin etkisini kırmakta tüm ülkede Ankara hegomanyası oluşturmaktadır. Ankara'ya yakın olan ancak şehrine yabancı kişilerin ya da liyakatsiz kişilerin yönettiği şehirler o şehirdekileri mutlu etmediği gibi demokrasinin ana unsurlarının işletilmemiş olması sandıktan beklenen gücü o şehre ve yöneticilerine verememektedir.
Sorunun çözümü için Ankara gücü dağıtmaya paylaşıma açmaya seçim stratejisini mutlaka seçilmek/seçtirmek değil gerekirse kaybetmek ancak ideallerinin, fikirlerinin kazanılması üzerine de kurabilmelidir. Bu geldiğimiz noktada çok zor görünmektedir. Ancak "yenilgi yenilgi, büyüyen zaferler" , ideallerin kazandığı seçimler, insanlara umut olabilirken bunu yapmayan/yapamayan partiler ancak günü kurtarır ve ancak Ankara'dakilerin koltuklarını sağlamlaştırır.
Fikir-ideal birliği olmayan kişilerin çıkar amaçlı bir araya geldiği yapılar çıkar amacının sona ermesi ile bittiğinden ve geride o yerlerin gerçek sahibi olan parti gönüllüleri, idealistleri kaldığından ötürü hastalıklı yapı ne o parti mensuplarını ne de o şehirdekileri mutlu etmeyecektir.
Saygılarımla.@CavitTatli