En güzel miras
“Çocuğu veya ekini besleyip
büyütmek, geliştirmek” diye bilinen terbiye, “bir şeyi en mükemmel
derecesine ulaşıncaya kadar adım adım inşa etmek” veya “bir şeyi derece
derece geliştirerek kemaline ulaştırmak” diye açıklanır. Terbiye, insanın bedenî,
zihnî, ahlâkî gelişmesini ve olgunlaşmasını sağlamayı ifade eden bir terimdir.
Kur’an’da terbiye kelimesini
karşılayacak kelimeler “arzın kabararak bitkilerin büyümesine elverişli hale
gelmesi” “mal artışı” “bereketlendirme” “çoğalma, fazlalık”, “himaye etmek,
büyütmek”, “güçlü, şiddetli” “yükselme, kabarma” gibi anlamlarda
kullanılmıştır. Hadislerde de “arttırmak, çoğaltmak” “öğrenim çağındakileri
terbiye eden kişi” şeklinde benzer kullanımlar görülür.
İslâm dini, insan terbiyesine son
derece önem vermiştir. Dinimizde, Kur'an ve sünnet ölçüleri içinde terbiye
edilen, ona göre yetiştirilen ve o çerçevede hareket eden insan, manevi olarak meleklerden
daha üstün olan bir makama yükselmiş kabul edilir. Tam tersi, İslâm
terbiyesinden mahrum olan, şeytana, nefsine, şehevi duygularına ve maddi menfaatine
göre hareket edenler de, Kur’an deyimiyle hayvanlardan daha aşağı olan bir
dereceye düşmüş olurlar. Bütün peygamberler, insanları eğitmek, terbiye etmek
için gönderilmişlerdir. En güzel örnek de onlar olmuşlardır. Her Müslüman da
önce kendini sonra evladını bu ölçüyle yetiştirmeli, Kur’an-ı Kerim’i, iman
esaslarını, ibadetleri, haram ve helalleri öğretmeli, insanlar arası
ilişkilerde saygılı ve sevgili olmayı öğütlemelidir. Bu tevhit inancıdır. Tevhit
inancı insanları doğruya ve güzele götürür. İslam’ın hedefi de insanları iyi ve
faydalı olan şeylerle eğitip terbiye etmektir. İslâm’da terbiyenin amacı
inançlı, erdemli ve verimli insan yetiştirmektir.
Terbiye denince ilk önce çocuklar
akla gelir. Eğitim ve terbiye genellikle onları ilgilendirir. Yüce Allah,
inanan insanları bu hususta uyarmış, “Ey iman edenler! Kendinizi ve
ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında
gayet katı, çetin, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve
kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.” (Tahrîm; 6) buyurarak önce kendini, sonra aile
fertlerini kötü işlerden ve kötü şeylerden koruma ve iyi şeyleri işleme
hususunda eğitmelerini emretmiştir. Kur’an’ın canlı uygulayıcısı Hz. Peygamber
Efendimiz de çocuk terbiyesi üzerinde önemle durmuş, “Bir baba çocuğuna
güzel ahlaktan (güzel terbiyeden) daha üstün bir miras bırakamaz” (Tirmizi,
Birr, 33) buyurmuştur. Ve yine “Bir adamın çocuğunu eğitip terbiye etmesi
maddi (içerikli) sadakalar dağıtmasından daha hayırlıdır" buyurarak
terbiyenin en büyük hayır olduğunu bildirmiş, “Hepiniz çobansınız ve hepiniz
çobanlığınızdan mesulsünüz” diyerek, her anne-babanın çocuğunu eğitip
terbiye etmesine işaret etmiştir.
Terbiyeye son derece önem veren İslam
dini, koyduğu terbiye kurallarına uygun hareket eden insanlara dünya ve
ahirette huzur ve saadeti müjdelemektedir.
Ey rabbimiz! Bize göz nuru olacak
eşler ve çocuklar bahşet; bizi Sana karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseler
için örnek ve öncü yap!