Dolar (USD)
35.34
Euro (EUR)
36.80
Gram Altın
3009.24
BIST 100
10041.43
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Ocak 2025

​En etkili silah birlik olmaktır

İsmet Özel, “Ölüm Kere Ölüm Ölüm Kare” adlı şiirinde “İsa, Golgota’ya çıkarken tökezlemeden önce, önü sıra sendeleyip ayağı burkulan bendim” der.

İsmet Özel gerçekten de büyük bir şair. İlk okuduğumda üzerinde günlerce düşündüğümü bilirim.

Batı kültürü ekseninde tesis edilen kapitalist düzen, bizi bizden, fıtratımızdan, tarihimizden, kültürümüzden, insanlık değerlerimizden koparırken, hakikate (İsa) zulmederken ve o tökezlerken/sendelerken ona uygulanan şiddete mukabil bir şiddetle karşılık vermek isteyip de verememenin çaresizliği değil midir ayağı burkulmak.

Ve bizler yıllarımızı, ayaklarımız burkularak ve o burukluğu, çaresizliği yaşayarak geçirdik.

Rahmetli Ömer Lütfi Mete, “Yağmacılık, kolonicilik, sömürgecilik, uluslararası kapitalizm, yeni liberalizm ve küreselleşme… Hepsi de aynı yağma düzeninin birer parçası. Sadece isimleri değişik ve her dönem başka maskelerle karşımıza çıkıyor “ demişti.

Nihayetinde görüldü ki demokrasi dedikleri şey bir araç, özgürlük ise koca bir yalan.

Bu yalanın başlangıç tarihini söyleyeyim size, 1630.

1630 yılında 102 kişilik kadın, erkek ve çocuktan oluşan bir kafile, Mayflower (Mayıs çiçeği) adlı gemiyle Amsterdam'dan Londra'ya oradan da Amerika'ya göç ediyor.

Belgelerde onlardan “hacca giden evliyalar” olarak söz ediliyor. Yolculara da “Pilgrim” (hacı) deniliyor. Çünkü onlar, Tanrı Yehova tarafından “yeni İsrailoğulları” olarak seçildiklerini düşünüyorlardı.

Bu yüzden ilk yerleştikleri Massachusetts’i, yeni Filistin, Atlantik’i Kızıl Deniz, Amerika’yı İsrail toprağı, Amerikan yerlilerini de ( Kızılderililer) Kenanlılar olarak gördüler.

Bunlara “Pilgrim Fathers” (Kurucu Babalar) denildi. Kızılderilileri katletmekle işe koyuldular. Sonra da dünyayı sömürmeye başladılar.

Örneğin, Saddam Hüseyin, petrol alışverişinde dolardan çıkarak Euro’ya geçiş yaptığında Bush, İran ve Kuzey Kore’yi de dahil ederek bu ülkeleri “Şer Ekseni” olarak nitelendirmiş ve Saddam’ın ipini çekmişti.

Bırakın onu, bu sisteme muhalif olan kendi başkanlarının bile kellesini almaktan çekinmediler.

Bugün de Yahudiler için Ukrayna’yı hazırlıyorlar. Yeni Hazarya Projesi kapsamında oluyor bu. Önümüzdeki aylardan itibaren İsrail’den Ukrayna’ya göçler olacaktır. Zira Büyük Ortadoğu Projesi Orta Asya’ya doğru genişleyecek ve büyük İsrail o coğrafyada tesis edilecektir.

Demem o ki;

Bu çağın insanını tahakkümü altına alarak insanileşme idealini ortadan kaldıran aynı zamanda halkların birliğini ve beraberliğini kendi ideali için bir engel hatta bir tehdit unsuru olarak gören sömürgeci, dayatmacı, yasakçı(içte ve dışta) ideolojilerin aktörlerinin her türlü engelleme faaliyetlerini çok iyi analiz etmeliyiz.

Benim yıllardır birlik mesajı vermemin asıl nedeni budur. Yaşadığımız çağ tam anlamıyla insan karşıtı bir topluluğun hüküm sürdüğü bir çağ. Yukarıda anlattım kim olduklarını.

Şöyle bir zamanda bu topraklarda yaşıyor olmanın verdiği bilinç ve sorumlulukla buraya ait söyleyebilecek sözlerimiz olmalı.

Sözlerimiz; dini, ırkı, rengi, düşüncesi, mezhebi, inancı ne olursa olsun vicdan, ahlak ve erdem sahibi herkese olmalıdır. Çünkü saldırı hepimize dönük. İçerden ve dışardan kuşatma altında olduğumuzu söylememize gerek yok. Her şey gözlerimizin önünde cereyan ediyor.

Amerika’nın Büyük İsrail Projesi’ne ortaklık etmeyelim. Biz ayrıştıkça onlar alanlarını genişletecek.

Öyleyse ülkemizin istiklali ve istikbali için ortak bir dil inşa etmek mecburiyetindeyiz. Bilinmelidir ki bugün finans oligarşisinin, küresel baronların ve içerdeki işbirlikçilerinin en çok korktukları şey birlikte ortak bir dil inşa etmemizdir. Gerçekte korkulan şey; bir ve diri olmaktır.

Kısacası içinde yaşadığımız yüzyılda en büyük başkaldırı “biz kardeşiz” diyebilmektir. Birbirimize olan tahammülsüzlük, yabancılaşma, kendi topraklarımızda içine düştüğümüz bu çaresizlik artık son bulmalıdır.