En büyük Kürt isyanı başlamıştır
Biz, 90’lı yıllardan beri, (bizim adımıza kan döktüğünü iddia eden) PKK’ya: “Bizim adımıza kan dökme, bizim için katl (öldürme) yapma” diyoruz.
‘Cesur Çoğunluk’, 2007 VAN bağımsız milletvekili adaylığım sırasında kullandığım seçim sloganımdı. Bu sloganı, Kürtler içerisinde, PKK’ya: “Benim adıma KAN dökme, benim adıma öldürme (katl), silah bırak” diyecek cesur bir çoğunluğun olması gerektiğini ifade etmek için kullanmıştık.
PKK, dış destekle ayakta kalan bir örgüt olmakla beraber, sonuçta Türkiye’den; Kürt, Türk, Ermeni, Alevi, … gençlerinin kullanıldığı bir terör örgütü. Yani PKK’nın insan kaynağı önemli ölçüde Türkiye’den karşılanıyor.
Terör örgütüne gidişi engellemenin yolu da öncelikle onlardan geçer. Çocuğunu, daha PKK’ya gitmeden engelleyeceksin. Elinden geleni yapacaksın. Buna rağmen çocuğun gönüllü bile gitmişse, kandırılarak ya da zorla götürülmüşse, çocuğunu terör örgütlerine bırakmamak için mücadele edeceksin. Bu durum bir annenin hem hakkı hem de görevidir.
Kürt toplumunda kadının faktörü çok etkili ve güçlüdür. Bundan dolayı yıllardır PKK terörünü yenebilecek en büyük gücün, ana faktörü olduğunu ifade etmeye çalışıyorum. Bu durum çözüm sürecinde ‘analar ağlamasın’ olarak kavramlaştı.
PKK ÇOCUĞUMU İSTİYORUM (PKK ÇOCUKLARIMIZI , ÇOCUĞUMU GERİ VER)
“Kürtlerden PKK'ya One Minute … PKK’nın ancak Kürt toplumunun baskısıyla dağdan inebileceğini ifade ederek, ”Devletin çağrısıyla PKK teslim olmaz. PKK, ancak Kürt Halkının baskısıyla, çocuğu örgütte olan anaların ya çocuğumu istiyorum ya da teslim olun çağrısıyla dağdan inebilir. Kürt Halkı’nın barışçıl iradesi PKK’yı dağdan indirebilir. Bunu söylerken PKK’nın tamamından bahsetmiyoruz. Ana gövdeden bahsediyoruz. Yoksa Ortadoğu’da PKK’lar daha uzun zaman bitmez.
Biz bu sözleri 2011 Ağustos ayında dile getirmiştik.
HDP KANDİL KAMPI’NA GİDİP ÇOCUKLARIMIZI GETİRMELİDİR …
HDP yetkilileri gidip Kandil Dağı’nda uluslararası istihbarat örgütlerinin pençesinde olan çocuklarımızı alıp getirmediler…
KÜRT ANNELER, ÇOGEV-DER’DE BİRLEŞTİ
Öte yandan, yavruları PKK tarafından kaçırılan anneler, hem kendi hem de diğer çocukları örgütün elinden kurtarmak için bir çatı altında birleşti. Bu kapsamda Çocuklarımızı Geri Verin Derneği (ÇOGEV-DER) kuruldu. Bu derneğe destek verilmelidir ki, Kürt anaların eylemleri daha sistematik hale getirilip sesleri daha gür çıksın.
Annelerin eylemler yapması ve çocuklarını PKK’dan istemeleri gerektiğini daha önce defalarca gündeme getirmiştik. 2014 yılında analar eylem yaptı fakat, toplumsal destek de medya desteği de yeterli olmadı. Bizde 2014 yılında, çocuklarını PKK’dan isteyen analara yardımcı olmak için: ‘Çocuklarımızı Geri Verin Derneği’ kurduk ama, gittiğimiz hiçbir (AK Parti, CHP, MHP, BBP, HDP, …) kapıdan destek bulamamıştık.
Bugün durum biraz daha farklı. Nene Hatunlar bugün Diyarbakır’da tarih yazıyor. Kürtlerin büyük isyanı başladı. Bu isyan belki de tarihteki en büyük Kürt isyanı olacak. Görüntüde HDP’ye karşı başlatılan bu isyan, aslında ABD’ye karşı başlatılan bir isyan. Çünkü HDP, gariban Kürt çocuklarını ABD’ye asker olarak ve İsrail’in Arzı Mevud hedefi için gönderiyor.
Biz Kürt Halkı olarak, PKK’ya bizim adımıza kan dökme hakkını vermiyoruz. PKK’dan, kayıtsız şartsız silah bırakarak, PKK’yı tasfiye ederek, çocuklarımızı serbest bırakmasını istiyoruz. PKK, bu kardeş kavgasında yenilmiştir. 30 yılın sonucunda, PKK hanesinde, elde var sıfır. Biz, Kürt Halkı olarak, PKK’yı desteklemiyoruz. Çünkü; bu dava haklı bir dava değildir.
Çocuğu PKK’da olan bütün analara sesleniyorum!
Anaların yürüyüşü eylemleri yapınız.
Çocuğumu geri ver eylemleri yapınız.
PKK’ya silah bırak eylemleri yapınız.
Anaların yüreği PKK’ya silah bıraktıracak güçtedir.
PKK’ya silah bıraktıracak güç; Cesur, yürekli anaların itirazı olacaktır.
Anaların gücünün önünde hiçbir güç duramaz.
Ekrem bey PKK’yı kurtarabilecek mi?
Ekrem bey sürekli gündemde kalarak gündemi değiştirmeye çalışıyor. Tatil kaçamağı ve Diyarbakır’a giderek PKK belediye başkanlarıyla görüşmesinin yıprattığı imajını da düzeltmeye çalışıyor. Ama en önemli sebebi zor durumda kalan partneri (Cemil BAYIK) PKK’yı kurtarmak. Çünkü PKK tarihindeki en zor dönemini yaşıyor. Diyarbakır’da Nene Hatunların PKK’ya karşı başlattığı çocuklarımızı geri verin eylemi, PKK (HDP)’yı çok zor durumda bıraktı. İşte Ekrem beyin İstanbul Yenikapı’daki makam araçları şovu ve devamında gelecekler, bu gündemi değiştirme amaçlı.
Ekrem bey gündemi değiştirerek, PKK'yı zor durumdan kurtaracağını düşünüyor. Ekrem beyin derdi israf, yolsuzluk falan filan değil. Ekrem bey direk PKK (HDP)'yı kurtarmaya çalışıyor. Anaların eylemini gündemden düşürmeye çalışıyor. Kürtleri AK Parti ve Erdoğan’dan, kendisine çekmeye çalışıyor. Ama yöntem yanlış. Kürtleri, projelerle kazanmak yerine, PKK üzerinden kazanmaya çalışıyor.
Tarihteki en büyük Kürt isyanı başlamıştır. Analar, PKK (HDP)'ya ve ABD'ye karşı isyan başlatmıştır. Kürt Halkı inatçıdır. Bu isyandan vazgeçmeyecektir. Nene Hatunlar, PKK (ABD)'ya isyan ediyor. Bunu ne PKK (HDP), ne ABD, ne de Ekrem (CHP) bey engelleyemez.
CHP’nin yeni Kürt raporu
CHP yeni bir Kürt raporu hazırlıyor. Amacı Kürtler değil. Kürtleri düşündüğü için değil, AK Parti ve özellikle de MHP’yi zor durumda bırakmaya çalışıyor. AK Parti ile Kürtlerin arasını açmaya çalışıyor. MHP’yi de tek parti dönemi uygulamalarını savunmak zorunda bırakarak, kendi geçmişini MHP’ye yüklemeye çalışıyor. Kürtleri, bakın CHP tek parti dönemi uygulamalarını savunmuyor, MHP savunuyor algısı ile kandırmaya çalışacak.
CHP; özellikle Kürtçe eğitim üzerinden hareket ederek, AK Parti’yi zor durumda bırakmayı hedefliyor. Özerklik, kısmi af, Abdullah Öcalan’ın ev hapsi gibi durumlar da gündemde. PKK (HDP) üzerinden Kürtleri kandırmaya çalışıyor.
CHP, sömüreceği bir konuya ihtiyaç duyuyor ve sebebi olduğu Kürt Sorunun bitmediği, devam ettiği algısını yerleştirmeye çalışıyor. Türkiye’nin artık bir Kürt sorunu yoktur. AK Parti ve ERDOĞAN, CHP’nin sebebi olduğu Kürt sorunu bitirmiştir. Sorunun adı artık Kürt Sorunu değil, CHP’nin de ortak olmaya çalıştığı, BEKA ve TERÖR sorunudur.