Emret Başkan'ım - 2
Bugünün 'Pazar' oluşu ister istemez rehaveti de beraberinde getiriyor. Nasıl olmuşsa olmuş her zamanki 'üst akıl' Cumayı Pazar yapmış ve odur budur halka yabancılığı kendine şiar edinip üstüne halk bize niye karşı olsun kiu2026..
Sonda söyliyeceğimi başta söyliyeyim de benden çıksın. Başkanlık sistemini niye istemiyorlar, çünkü yine Erdoğan yanihalkın adamı kazanacak!
Zaten tuzları kuru. Bugüne kadar halkın sırtından cukkayı doldurmuşlar bundan kelli Kürt Türk birbirine girmiş, ekonomi batmış, ülke yıkılmış umurlarında mı?
'
Dediğimiz gibi, tüm değerlendirmeleri afaki, kendilerine dönük 'seçkinci' zümrenin, herzeleri, çelişkileri saymakla bitmez.
Bir taraftan TSK'nın Türkiye'ye özel şartlarından dolayı(evet, bir zamanlar Türk Ordusunun böyle ulvi, demokrasi! Bekçiliğiödevi vardı) darbe yapma ihtimali ile 'aba altından sopa gösteriyorlardı, diğer taraftan ise 'halkın sistemi onamasından' bahsediyorlardı!
Mevcut yasalarla Cumhurbaşkanı'nın zaten Başkan gibi yetkili olduğunu söyleyenler de kendileri, parlementer sistemin dahi şahsa göre 'diktaya' dönüşebileceğini söyleyenler yine kendileri!
Neymiş, temele inip 'siyasi partiler' yasasını değiştirmek lazımmış! Çünkü asıl diktatörlük parti liderlerinden başlıyormuş. Bunu söyliyenler de hernedense susup susup partisinden atıldıktan sonra konuşanlar ha! Üstelik isteseler parti tüzüklerini düzenlemelerinde hiçbir engel de yok ama kilit kelime 'isteseler!'
Evvelce, azdan çokdan bir akademisyen edasıyla değil de halkın da anlıyabileceği türden, aslında başkanlık sistemine itirazların sadece ama sadece varsayımlardan ibaret olduğunu yazdım.
Mesela biri de çıkıp desinki Tayyip Erdoğan'ın mevcut yetkileri çok sınırlı, eli kolu bağlı da başkan olunca yetkileri artacak?
Kuvvetler ayrılığından bahsedenler var. Neymiş 'yasama, yürütme, yargı' birbirinden bağımsız olacakmış! Yer yer kendileri de itiraf ediyor ki bu durumda kötü niyetliler sistemi kilitler! Bu defa ülke kaosa sürüklenir. Üstelik yine mevcut parlementer sistemde yasama ve yürütme tek elde! Ee sorun nerde? Sorun tabiiki Tayyipte!
Bir yandan Türkiye'nin özel durumundan dolayı silahlı kuvvetlerin müdahalesini yani darbeyi terennüm edenler öte taraftan Tayyip beyin bize özel, 'Türkiye tipi' olacak sözünden rahatsız oluyorlar. Amerika türü olursa eyalet sistemi olacak mıymış?
E be adam, olmak zorunda mı?
Jack Hayward, David Held, Jolyon Howorth, Samuel Huntintgton, Juan Linz, Howard Machin gibi isimlere atıfta bulunuyorlar. (Zaten tek yaptıkları o. Fikir üretme yerine atıfta bulunmak!) Gavur söylüyor ya işte, demekki olmaz! Ama o da doğru değil.Tek ve anlaşılır şekliyle söyliyeyim, çarpıtıyorlar!
Mesela Steven M Fish 'süper başkanlık' denen bir sistem öngürüsünde, yetki sahibinin yasama kararnamelerle yasal düzenlemeler yapma yetkisinin bulunmasını, hükümetin oluşum biçimine karar verebilmesini ve onu yasama organının denetiminden koruyabilmesini aramakta ve hatta yasama organını fesh yetkisi de eklenebilir diyor.
Anılan bu yetkilerin, sistemi otokratik bir rejime dönü ş türmemesi için, düşünüre göre, belirli aralıklarla serbest seçimlerin yapılması, dernek kurma ve toplanma özgürlükleri ile birlikte diğer kişi özgürlüklerinin bulunması, sistemde muhalefet partilerinin yer alması ve Başkan'ın eleştirilebilmesinin mümkün olması gerekmektedir.
Burda iki soru sorarsak, bir, bu yetkilerin mevcut Cumhurbaşkanında olmadığını söyleyebilir miyiz, ik,i parlementer sistemde iyileştirme yerine hantallığı atarak başkanlık sisteminde gereken düzenlemeler yapılamaz mı?
Mümkün olduğunca halkın anlıyacağı şekilde izaha çalışıyorum. Yasaları şimdi de meclis yapıyor yarın da meclis yapacak yürütme de kezau2026
Öyleyse sorun ne? Sanırım cevabı herkes biliyor!
****
Bugünler de geçer diyorsun Dostum. Geçmeyen figanı! Yoksa, kimin kimde kalmış ahı!
Yazarımız Yakup Köse'nin yanındayız.
@yusufserce twitter.com/yusufserce
