Emeklilikte Yaşa Takılanlar Meselesi-Sayın Yıldırım’ın açıklaması
Son Başbakan ve AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Binali Yıldırım, “Emeklilikte Yaşa Takılanlar meselesiyle ilgili bir gelişme var mı?” sorusuna karşılık olarak dedi ki:
“İlgili bakanlığımız çalışma yapıyor.”
Böyle bir açıklama gelince, soran sorana:
“Bu iş olur mu, emeklilikte yaşa takılanlar meselesi hallolur mu?”
Doğrusu…
Tamamen hallolmaz ama…
"Fıkhî kaidedir; bir şeyin tamamı elde edilemiyorsa, tamamı da terkedilmez.”
Efendim:
Meselenin Teknik boyutuna, rakamlara, bu işin ne kadara patlayacağına, bütçenin “bütün yükün” altından kalkıp kalkamayacağına dair değerlendirmeler hakkında bir şey demeyeyim.
Çünkü karışık bir hesap, sayıyı gerçekten bilemiyorum…
Bu işten etkilenen gerçekten kaç kişidir, çok karmaşık hesap ya da ben anlayamadım, mazur görün lütfen.
Bildiğim:
CHP’li Yaşar Okuyan’ın bakanlığı döneminde çıkartılan “kademeli emeklilik” düzenlemesinin 1999 yılından bu yana mağduriyetlere yol açtığıdır.
Bu iş Ak Parti’nin işi değil, düzenlemeyi 1999’un iktidarı, CHP zihniyeti çıkarttı, o düzenlemenin “mimarı” da, CHP’nin vitrindeki isimlerinden Yaşar Okuyan!..
Halk TV’de cayır cayır CHP’lilik yapıyor kendileri!..
Yapan yapmış bu işleri ama ne yaparsın ki fatura şimdilerde şu veya bu oranda Ak Parti’ye çıkıyor.
Yerel seçimde istenilen neticenin alınamamasında bu konunun da payı yok değil; CHP-HDP ve diğerleri bu konuyu fena halde istismar etti, “iktidar” kanadından yapılan kimi açıklamalar da, CHP-HDP ve diğerlerinin işine geldi.
Şimdi…
Bilemiyorum…
Nasıl bir formül ortaya konulabilir?..
Mesele tamamen çözülemiyorsa kısmen çözülemez mi?..
Sayın Yıldırım, “İlgili bakanlığımız çalışıyor” diyerek Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı işaret etti.
Peki nasıl bir çalışma?..
Bu konuda çeşitli teklifler var.
Meseleyi tamamen çözmese de, sıkıntıyı bir miktar azaltabilecek olan teklifler…
Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusunu istismar etmek isteyenlerin elinden malzemenin hiç olmazsa bir kısmını almakta fayda mülahaza ediliyordur herhalde.
Bundan daha önemlisi, ortada bir “haksızlık” var ve CHP zihniyetinin yaptığı bu haksızlığı mümkün olduğunca azaltmak da iktidarın işi haline geliyor.
Hep böyle olmuştur zaten, “Onlar” batırmıştır, düze çıkartmak “Bunlar”a kalmıştır!
Neyse daha fazla uzatmadan, yazılarını dikkatle takip ettiğim bazı yerli ve milli uzmanların da gündeme getirdikleri bir modelden kısaca bahsetmek isterim.
Almanya, daha çok da Finlandiya modeli olarak bilinen uygulama…
Emekliliğine az bir zamanı (Mesela 3, 4, 5 yıl) kalmış olanlar için uygulanabilir mi?
“Biraz daha az maaşa rıza göster ve hemen emekli ol.” Formülü.
Orada yıllık yüzde 2 uygulanıyormuş.
Yani, iki yıl evvel emekli olmak istiyorsan yüzde 4 daha az maaş alacaksın…
Herkesin bir anda emekli edilmesi mümkün olmayabilir, galiba olmayacak ama
Emekliliğine kısa bir süre kalanların faydalanabileceği bu model, daha önce yazılarını ilgiyle takip ettiğim Çalışma Hayatı Uzmanı Sayın Faruk Erdem tarafından Sabah Gazetesi’nde gündeme getirilmişti.
Kısa süresi kalanlar için “biraz daha az maaş almak karşılığı iki yıl, üç yıl önce emekli olmak” gibi bir uygulama faydalı olabilir…
Tabii, işin hukuki boyutları var.
O taraflar da çetrefilli olabilir ama bir şekilde problemi hafifletmekten de içinden geçtiğimiz hassas günlerde fayda umulur.
Erken yaşta emeklilik olmasın deniyorsa -ki gerçekten olmasın- ,
emekliliğine kısa bir süre kalanlar için böyle bir durum olmaz zaten.
Bunlar yaşlı insanlar, iş aradıklarında “yaşlı”, emekli olmak istediklerinde ise “genç” kabul ediliyorlar ki, kötü bir durum.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar mağduriyetine yol açan Yaşar Okuyan’ı vitrininde tutan CHP zihniyetinin, Emeklilikte Yaşa Takılanlar üzerinden “oy devşirme” oyunu da bozulabildiği kadar bozulsa fena mı olur?
Öte yandan, hali hazırda “asgari ücretle çalışanın emekli maaşını düşüren” bir uygulama var.
Vakti zamanında bazı “Sosyal Güvenlik” bakanları bu konuda bir “yanlışlık olduğunu” kabul etmiş ve gerekli düzenlemelerin yapılacağını söylemişlerdi ama ülkeyi sarsan nice karmaşadan dolayı meselesinin üzerinde durulamadı pek.
“Ne kadar çok sigortalılık, ne kadar çok prim ödemesi, o kadar çok emekli maaşı” olmalı, öyle değil mi?...
“Düşük maaş dilimlerinde” çalışanlar için “prim ödedikçe emekli maaşının düşmesi” gibi bir durum olmamalı.
Erkenden emekli olmak yerine, daha çok çalışıp daha yüksek emekli maaşına ulaşmayı teşvik eden bir sistem çok daha iyi olmaz mı?..
Bu emeklilikte yaşa takılanlar meselesini makul ve mantıklı bir çözüm yoluna sokmakta “her bakımdan” fayda yok mu efendim.