Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Ocak 2021

Emek Sömürüsü Bitsin İstihdam Artsın

Sanat, kültür ve eğlence; insanların karnı tok iken ilgi duydukları değerlerdir.

Kriz dönemlerinde insanlar ilk önce zevklerinden taviz verir.

Pandemi döneminde vatandaşın kabuğuna çekilmesi bu sektörlerdeki insanların geçimini zorlaştırdı.

Bu noktada verilen destekler anlamlı olmasına rağmen sektörü tam olarak ayakta tutacak desteklerin sağlanması çok da kolay değil.

Neticede birçoğumuz; “ekmek kapısı”, “bacasız sanayi” olarak nitelendirilen turizme odaklanıyoruz.

Kültür, esasında turizmin içinde yer alan bir olgu olmasına rağmen ekonomiye "direkt", "hissedilir" bir katkı sunmadığı için turizmi besleyen bir alan olarak algılanıyor.

Bu tablonun değişmesi için refahın muhakkak daha da artması gerekirken bununla beraber insanların estetik duygusunu geliştirecek alanları keşfetmesi için çalışma sürelerinin kısalması ve tatillerin uzaması da şart.

İnsanlarımız çok çalışıyor.

Hiç de azımsanmayacak sayıda vatandaşımızın günlük mesaisi 15 saate varıyor.

Bu kadar çok çalışmasına rağmen vatandaşlarımızın büyük bölümü, ya asgari ücret ya da biraz üstü maaş alıyor.

Bu şartlarda yaşayan bir insanın kültür, turizm, eğlence, sanat vs. ile ilgilenmesini kimse bekleyemez.

İlginç olan ise maaş artışı olsa bile çalışma saatlerinin yine uzun seyretmeye devam etmesi...

Aslında çok çalışmak iyi bir şey. Çevremdeki insanlar beni işkolik olarak tanımlar.

Çalışmayı severim. İşimi iyi yapma konusunda titizimdir.

Ama sanata karşı da bir türlü hayata geçiremediğim bir ilgim var.

Sanat ve kültüre ayıracağım zamanın bana getireceği manevi zenginlik, muhakkak surette benden bir başka ben daha yaratacaktır.

Ama gerçek hayat ruhsal derinlikten çok mide derinliğinin ne ölçüde doldurulduğuna bakıyor.

Hadi, benim çok spesifik bir işim var ve ondan dolayı zaman bulamıyorum, diyelim.

Ankara, İstanbul, İzmir başta olmak üzere büyük kentlerdeki uzun şehir içi seyahat süreleri ve üstüne eklenen bitmeyen mesailer, insanları nasıl özel alanlara ilgi duymaya sevk edebilir ki?

Eğer iyi bir model geliştirirsek haftanın 4 günü 6 saat çalışacağımız bir iş düzenini hayata geçirebiliriz.

Bunu deneyen ülkeler var.

Böyle bir çalışma düzeninin kişilerin mutluluğunu artırdığı ve buna bağlı olarak da saatlik verimin yükseldiği yapılan bilimsel çalışmalarla teyit edildi.

Artan işsizlik problemini de çözebilecek bu araştırmayı dikkate almakta fayda var.

Devletler tarih boyunca tarım, sanayi ve hizmet sektöründeki ağırlıklarına göre “gelişmiş” sayıldılar.

1700’lere kadar tarımda iyi olanlar, sonra sanayi ve ticarette öne çıkanlar günümüzde ise hizmet sektöründe dengeyi bulanlar gelişmiş ülke sayılıyor.

Sanayi muhakkak olacak.

Ama ülkemizde çok ciddi bir kültür ve turizm potansiyeli var.

Türkiye’de de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi hizmet sektörü ağırlıklı bir çalışma var.

Dünyanın hızla makineleşerek/robotlaşarak “en ucuz iş gücüne” kavuşmasına sayılı zaman kaldı.

Artık sanayi de daha kreatif işlerin yapılmak zorunda olduğu bir alan olmak zorunda kalacak.

Bu da burada çalışacak insan sayısının azalması demek.

Tarımda makineleşme yıllar önce sağlanmıştı.

Bazı eksiklerin giderilmesiyle bu alan gerçek anlamıyla istihdama doysa da işsizliği bitirecek çözüm buradan çıkmaz.

Geriye insanların istihdam edilmesini sağlayacak tek alan olarak hizmet sektörü kalıyor.

Sürdürülebilir kalkınma modelleri ile dünya kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı güncel politikalar arasında yer almasına rağmen dünyadaki en değerli varlık olan insanın etkin ve verimli çalışacağı bir sistemi kurgulamak kimsenin umurunda değil.

Kapitalist sistemde sermaye sahiplerinin kazançlarını artırmak için “emeği sömürülmesi gereken bir araç olarak görülen insan” bundan çok daha fazlasıdır.
(Aynı üretim yöntemleriyle aynı ürün ve hizmeti üreten firmaların rekabetçi olmak için iş gücünü daha ucuza mal etmekten başka şansı yok)

İnsana yönelik sürdürülebilir istihdam politikalarının tüm dünyada ciddi ciddi düşünüleceği bir zamana geldik.

Türkiye; sanayi, tarım ve turizm alt yapısı ile bu işin fitilini ateşleyecek ülke olabilir.

Neden olmasın?