Elveda derken
Artık veda ediyor,
Orucunu tutana,
Haydi, hoş kalın diyor.
Peygamber Efendimiz Ramazanın dünya ve ahirette bizlere kazandıracağı neticeler açısından büyük fırsat olduğunu, "Bu ay, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş olan bir aydır" müjdelemektedir.Yani rahmet/bereket; mağfiret/arınma-aklanma; cehennemden kurtuluş.Bir aylık zaman dilimindeibadetlerimizle inşallah bu nimetlere kavuşabilme imkânına sahip olmuşuzdur. Ramazanın son günlerindeyiz. Sahur bereketinikaçırmamak için teknolojinin imkânlarından yararlanıp alarm sesleriyle tatlı uykumuzdan uyandık. Mahalle ve sokak aralarında Ramazan günlerinin neşeli ve samimi bir detayı olarak devam eden ramazan davulcularını da duyanlarımız elbette olmuştur. Okuyacakları maniler konusundabazı yerel yönetimlerin davulcularıimtihan ettiklerini de biliyoruz. Bu sayede ramazan davulculuk mesleğinin icra edilmesini sağlarken öte yandan yeni yetişen nesile de geleneğimizin tadını bir nebze tattırmış oldular.
Şimdi bazılarınızın yani eski toprak dediğimiz yaşı kemâle erenlerinizin “Nerede o eski Ramazanlar?” diye hayıflandığınızı duyar gibiyim.
Biraz da olsa stresli günlerimize ferahlık
getireceğine inanarak dillerinden dökülen ramazan manilerimizi
hatırlarken, davulcuların doğaçlama söyledikleri
ya da ezberlemesi kolay olan manilerimizden bir kaçıyla baş başa bırakıyorum.
Davulun içi
pekmez
Çalarım fakat ötmez.
Bir bahşiş vermezseniz
Davulcu buradan gitmez.
Sahur vakti
emîndir.
Hoşaf suyu serindir.
Aman eli çabuk tut
Yetimi sen sevindir.
Davulumu
çalarım
Hayallere dalarım
Dolgun bahşiş beklerken
Avucumu yalarım