Eller arkada türbe ziyareti…
Anıtkabirde heyecandan buharlaşan İstanbul’un kamburu İmamoğlu, eller arkada Fatih Sultan Mehmet'in türbesini gezdi. Bu bir ziyaret değil; boy göstermek ve posta koymak için bir voltadır... O ayak – tekme hareketi ise; kim bilir nelerin özetiydi ve o ayakta, hangi ayaklar gizlidir Allah bilir ve ancak şuur sahipleri bilir… Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil’e Fatih’in heykelini yapacağım demesi de tepki çeken türbe ziyaretine şirinlik muskası olmuştur. Adam ne zaman değerlerimize saldırsa, masum bir duruşla ambalaj oluşturuyor... Tabi o heykel de kim bilir nasıl bir rant olacaktır... Zaten CHP belediyeleri sayesinde heykelciler zevkten heykelleştiler… Madem Atatürk’e hayransınız, O’nun hayran olduğu Fatih’e bu saygısızlık nedendir? Hayır, siz Fatih’e düşmansınız ve asla hayranlığınız yoktur! Eğer muhabbetiniz ve hayranlığınız olsaydı…
Fatih heykel istemiyor; İstanbul’un layığı ile idare edilmesini ve ömrünü feda ettiği mukaddesatın el üstünde tutulmasını istiyor. Fetih’in kılıç hakkı Ayasofya’yı CHP olarak puthane yap, sonra kalk “heykelini yapmayı” iste. Tam bir çelişkiler yumağı ve hiçbir şirinlik bu durumu düzeltmez! Evet, bizlere altın tepside İstanbul’u sunan Fatih’in huzuruna böyle çıkılmaz! Sanki kahveye okey oynamak için girer gibi… Kahveye bile böyle girilmez, girenlere de doğru bakılmaz; oranın da bir adabı vardır. Evet, hiç yakışmadı ve bu tavır büyük Fatih’e büyük saygısızlık olmuştur!.. Arkasında da en büyük Fatih Hz. Peygamberimize saygısızlık olmuştur. Bir Müslüman, muştulanan birini hem sever, hem de edepli davranır, nasıl sahip çıkılması gerekiyor ise öyle sahip çıkar!
İstanbul’a hangi üçkâğıtla girip, İslam’ın tahrip edileceği garantisini alıp, sonra paşa paşa İstanbul’dan çıkıp giden İngilizler bile sanmıyorum böyle eller arkada posta koyar gibi Sultan Fatih’in türbesini gezmemişlerdir… İstanbul’u büyük bir iman ve aşk ile fethedip, İslam’ın bahadır evladı şanlı ecdadımıza yurt eden bir Sultanın Türbesini Müslüman bir Türk asla bu şekilde ziyaret etmez, edemez ve etmeyecektir... Atamız Fatih’in türbesi Osmanlı’nın süzülmüş bir çekirdeğidir. Oradan biricik ve muhteşem bir mana vatanımızın üzerinde dal budak salmıştır… O çekirdek ihtimam görmez ise; dalı budağı ihanet edenlere cehennemde birer kütük olur, alev olur... Şu unutulmasın ki; İslam Âlemi o çekirdeği toprakta değil, yüreklerinde tutuyor. O çekirdeğe yeşil kubbe altında âlemi müşahede eden Hz. Peygamberimiz (sav) müjdesi gerçekleştiği için selamlar ediyor… Ancak çekirdeği sağlam olanlar o çekirdeğin içindeki muhteşem ruhu bilir ve tanır.
Antrikot - Musakka şımarıklığından eller arkada türbe ziyareti büyük bir mide bozukluğu yapmıştır. Ecdadına saygılı İstanbul’unun oyunu alıp, saygısızca türbe ziyaret etmek, alınan oyları öyle bir kusturur ki; insan nereden geldiğini unutur. Bu arada inşallah oy verenlerinde vicdanı kusmuştur; nasıl böyle bir cinayet işledik; Fatih’in İstanbul’unu saygısız ellere teslim ettik diye... Fatih’e ayak hareketi çekene İstanbullu eğer nefret kusmaz ise; öyle bir mideyle yaşamak, yaşamak değildir ayrıca Fatih’in bıraktığı şehir haram olur. Bir şehir insana haram olduğu vakit ise orda huzurlu hayat yaşanmaz!
Gençliğini Peygamber müjdesini gerçekleştirmek için vakfeden Sultan Fatih’in Türbesini eller arkada ziyaret etmek; biz senin bıraktığın İstanbul’u değil, zındıkların hüküm sürdüğü ve İslam düşmanlarının İstanbul’unu istiyoruz demektir. Böyle bir zihniyete oy vermiş olmak büyük bir tövbe gerektirir ve kanun-kural dâhilinde tepki gerektirir. Fatih’e ayak çeken bir kişiye koca bir İstanbul rest ve nefret çekemiyorsa, ayak hareketi yapamıyorsa; o türbeden her gün üzerlerine lanet yağar…
Son söz: İstanbul'un Fethi'nin 567. yıl dönümünde Ayasofya'da Fetih Suresi okunmasına rahatsız olanların şeceresi çok iyi fethedilmesi lazım. Bizden olanlar, böyle rahatsızlık gösteremezler!.. Ancak Haçlı artıkları hop oturup, hop kalkarlar…
