Dolar (USD)
35.25
Euro (EUR)
36.80
Gram Altın
2962.39
BIST 100
9622.29
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Ocak 2022

Elitler faizin düşmesini neden istemiyor?

Hatırlarsanız, Gezi kalkışmasının tam ortasında Alman Deutsche Bank, TCMB'na faiz yükseltmesi için baskı ediyordu. Keza ABD Finans devlerinden Citi de Türkiye'nin faiz arttırması gerektiğini aksi takdirde durumun gittikçe kötüleşeceği uyaRIsında bulunmuştu.

Gezi Olayları Türkiye’deki olumlu havayı birdenbire tersine çevirmiş ilk aşamada %8’lere, sonrasında 17/25 Aralık Yargı Darbesi ile birlikte %12’lere fırlamıştı. Şimdi ise yüzde 19’lardan %15’lere ancak düşürülebildik.

Bugün de Merkez Bankası faiz indirimine gidince bu sefer de “Saray ekonomiyi ateşe attı” diyenden tutun, “Tüm dünya akılsız, bir biz mi akıllıyız” diyene varana kadar bir yığın tepki geldi.

Bu duruma en çok da TÜSİAD bozuldu. Peki, neden faiz indiriminden rahatsız oluyorlar?

Geçenlerde Sevgili Dostum Doç. Dr. Mehmet Hakan Sağlam ile bir görüşme yaptım. Mehmet Hakan Sağlam, son 30 yılın(1991-2020) faiz tablosunu detaylı bir şekilde incelemiş. Birazdan yazacağım rakamları duyunca eminim siz de çok şaşıracaksınız.

Mehmet Hakan Hoca diyor ki; “85 milyon insanın gece gündüz demeden var gücüyle çalışıp devlete ödediği yüz milyarlarca doların, sayıları 100’ü bile bulmayan bir takım finans baronlarının cebine akıp gitmesine, bu kişilerin servetlerine servet katmasını “dur” demenin artık zamanı gelmiştir.”

Şimdi evvela Türkiye’nin son 30 yılına damga vuran dış borçların kimler tarafından alındığını ve bu borçlar için Türkiye olarak ne kadar faiz ödemesi yaptığımıza bir bakalım.

Yurtdışındaki banka ve çeşitli finans kuruluşlarından yıllar içinde temin edilen bu borçlara 30 yıl içinde ödenen faiz tutarı ise tamı tamına 139 milyar 411 milyon dolarıdır.

2020 yılında toplam tutarı 450 milyar dolar olan dış borç için 4,7 milyar dolar faiz ödemesi yapan Türkiye, aynı yıl içerisinde toplam tutarı 185 milyar dolar olan iç borç tutarı için 14,6 milyar dolar faiz ödemesi yapmıştır.

İşin daha acı yanı son 30 yılda yurtiçinden temin edilen borçlar için yaklaşık 622 milyar dolar faiz ödemesi yapılmıştır.

Yurtdışından temin edilen dış borçlar için 30 yılda 139 milyar dolar faiz ödemesi yapan Türkiye, yine aynı dönemde yurtiçinden yaptığı borçlanmalar için tamı tamına 622 milyar dolar faiz ödemesi yapmıştır ki, bu ikisinin toplamı 761 milyar dolar etmektedir.

Peki, iç borç faizi olarak ödenen 622 milyar dolar kimlerin cebine girdi? Bu paranın 488 milyar dolarını bankalara yani Türkiye’nin beyaz Türkleri olarak bilinen banka sahiplerinin ceplerine gitmiştir.

83 milyar doları ise büyük aile şirketlerine gitmiştir.

Anlayacağınız, 85 milyon Türk vatandaşından toplanan vergilerin yaklaşık 622 milyar dolarlık kısmının sadece ve sadece 6 milyar dolarlık kısmı devlete borç veren küçük tasarruf sahibi Türk vatandaşlarına ödenirken, geri kalan 615 milyar dolar bankaların ve özel sektör şirketlerinin kasasına girmektedir.

Dünyanın diğer ülkeleri ortalama % 1-2 faiz oranıyla borçlanabilirken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz oranlarını % 15-20 seviyelerinde tutmasının nedenini anlamak mümkün değildir.

Mehmet Hakan Hoca, tam da bu noktada çok çarpıcı başka bir rakam veriyor. Yurtdışından temin edilen dış borçlar için 30 yılda 139 milyar dolar, iç borçlar için ise 622 milyar dolar olmak üzere toplamda 761 milyar para ödenmiştir.

Şimdi sıkı durun, acaba bu paranın bugünkü değeri ne kadardır?

Son 30 yılda iç ve dış borç faiz gideri olarak ödenen 761 milyar dolar, ödeme tarihlerindeki ons fiyatı üzerinden hesaplandığında tam olarak 47.250.089 kilo külçe altına karşılık gelmekte olup, bu kadar altının bugünkü altın fiyatı üzerinden karşılığı da 2 trilyon 732 milyar dolardır.

Bu parayla neler yapılabilir biliyor musunuz? Peki, bu para kimin cebinden çıktı? Elbette, hepimizin. Kime gittiklerini biliyorsunuz!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz indirim politikasına neden bu kadar karşı çıkıyorlar şimdi anladınız mı?