Eliniz kurusun...
Kıymetli okurlarım, bazı konular vardır ki, insan o konunun adını duymaya da, görüntüsünü görmeye de dayanamaz...
Benim için, ülkemizin dört bir tarafında yaşanan orman yangınları da böyle oldu. Bırakın yangınlar hakkında bilgi almayı, yanan ormanların isimlerini duymaya bile dayanamıyorum.
Biliyorum, yüz binlerce kişi de benim yaşadığım duyguları yaşıyor. Yanan Ormanlarımız, onların da ağızlarının tadını kaçırdı.
Nasıl kaçırmasın ki, yanan sadece, oksijen depolarımız değil... Yanan sadece, ev şu bu değil... Oralarda sayısını tahmin edemeyeceğimiz kadar canlı vardı.
Kıymetli okurlar, yangınların birçok noktada bir anda çıkması, akıllara sabotaj ihtimalini getirdi. Bu yangınları, PKK veya başka terör örgütlerinin çıkarabileceği üzerinde duruluyor.
İster şu çıkarsın... İster bu çıkarsın... Her kim çıkarırsa çıkarsın... Bu affı mümkün olmayan bir insanlık suçudur.
Yazının burasında, sabotajı yapabilecekler için, hangi ismi kullanacağımın kararını veremedim. Aşağılık da, Zalim de, Katil de bunların işlediği suç Karşısında hafif kalıyor.
Bunlara bir hayvan ismi koymak ise, hayvanlara hakaret olur. Çünkü, hiçbir hayvan bu kadar zulmedemez... Hele hele, hiçbir hayvan kendi ayağına kurşun sıkmaz...
İsim bulamadığım içinde, “Elleri kurusun” duasını yaptım. Bunların elleri kurusunda bir daha canımızı böyle acıtamasınlar...
Aslına bakarsanız, şu yaşadığımız orman yangınlarından gereken dersi çıkarmaya mecburuz... Çünkü,son yangınlar konunun hafife alınmaması gerektiğini gösterdi.
Benim teklifim, gerekli afet planlarının yanı sıra cezaların da gözden geçirilmesi olacaktır. Bundan sonra, ormanlara sabotaj yapanlara öyle cezalar verelim ki, birilerine ibret olsun...
Galiba buradaki sorun, insanlık dışı suç işleyenlere, insan hakları çerçevesinde davranılmasıdır. Bu da, cezaları caydırıcı olmaktan çıkarıyor.
Allah aşkına söyleyin, suçluların hak ettiği cezayı alması için, Ahireti mi bekleyeceğiz?,