Eleştirilen eğitimciler
Gelecek için eğitim en önemli gerekliliktir.
Ülkemize yapılan emperyalist saldırılara karşı koymak ve çocuklarımızın geleceği için eğitimle yatıp eğitimle kalkmak zorundayız. Topraklarımızda yoğun olarak hissettiğimiz emperyalizm baskısına karşı fikirsel farklılıklarımızı bir kenara koyarak bir bütün olmamız gerekir. Bu bütünlüğü sağladıktan sonra “Eğitim sistemimizi nasıl muhasır medeniyetler seviyesine ulaştırabiliriz?” sorusunun cevabını rahatlıkla bulabiliriz.
Eleştiri bir insanın, bir eserin ya da bir konunun doğru ve yanlış yanlarını bulup gösterme amacıyla yapılan inceleme işidir. Eleştirinin düşünsel temeline indiğimizde kimi zaman ‘’Ben daha iyi yaparım’’ kimi zaman da ‘’Nasıl daha iyisi yapılabilir’’ gibi yapılan işi kusursuzlaştırmak için dile getirilen düşünceler olduğu ortaya çıkmaktadır. Yapılan işi değersizleştirmek için eleştiri adı altında yapılan karalamalar eleştiri değil, eleştiri yapan kişinin içinde olan nefretin dışa vurumu olarak ortaya çıkmaktadır. Sonuçta bir konu hakkında herkes aynı şeyi düşünmek zorunda değildir. Yapılan bir iş hakkında olumlu ya da olumsuz düşüncelerde olacaktır. Yeter ki bu farklı düşünceler yapmaktan ziyade yıkmak üzerine temellenerek kişi ya da kurumları yok etme üzerine kurgulanmasın…
Eleştiri yaparken günümüzde bazılarının yaptığı gibi kişisel hırslarla değil ülkenin menfaati düşünülerek yapılmak zorundadır. Eğitim, eleştirilirken dikkat edilmesi gereken en özel alanlardan biridir. Çünkü eğitim sistemi içerisinde bu eleştirilerden olumsuz etkilenebilecek birçok paydaş mevcuttur. Bu eğitim ya da eğitim içerisinde ki paydaşların hiçbir zaman eleştirilemeyeceği anlamına da gelmemektedir. Yeri geldiğinde eğitim, yeri geldiğinde de eğitimciler, yapıcı bir şekilde eleştirilebilirler. Ama bu eleştiriler yapılırken Hz. Ali Efendimizin ‘’Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’’ cümlesi düstur olarak belirlenmelidir. Şayet bu düsturdan başka bir şekilde eğitimcileri eleştirmemiz ‘’Almanya iki dünya savaşı gördü. Japonya atom bombası yedi. Ama bizden ne kadar ilerdeler!’’ gibi dilimizde atasözü kıvamına gelmiş cümleleri bize kullandırtmaya devam ettirecektir.
Son zamanlarda okul yöneticileri ve öğretmenler hakkında eleştiri adı altında piyasaya sürülen ama özünde karalama olan söylemler bir hayli artmış durumdadır. Okul yöneticileri eğitim sisteminde öğrenci-veli-öğretmen vs. gibi paydaşlar arasında denge sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Öğretmen ise bir milletin geçmişi ve geleceği arasındaki en büyük köprüdür. Eğitim sistemi içerisinde bu kadar fayda sağlayan insanları bırakın karalamayı, eleştirirken bile 10 kez düşünmek gerekmektedir. Okul yöneticileri ve öğretmenler futbol maçlarından sonra reyting kaygısıyla yapılan çoğu tartışma programındaki gibi temelsiz bir şekilde karalanamazlar da, eleştirilemezler de…
Okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin yeri geldiğinde eğitim-öğretim faaliyetleri dışında okullarda;
Bazen tesisatçı,
Bazen elektrikçi,
Bazen boyacı,
Bazen inşaatçı,
Bazen muhasebeci,
Bazen güvenlik gibi okulun fiziki yapısıyla ilgili bütün işleri kamu yararına herhangi ücret almadan yapan kişiler olduğunu bilmemiz gerekir. Ayrıca okul binalarını bir sanatçı hassasiyetiyle ince ince nasıl işlediklerini ve eğitim öğretim faaliyetlerine uygun hale getirdiklerini de okulları ziyaret ederek görmemiz gerekir. Bu insanların ülkemizdeki eğitim öğretim faaliyetlerinin sorunsuz ilerlemesi için yeri geldiğinde kendisinden ve ailesinden yaptığı fedakârlıkları da biraz olsun anlamamız gerekir.
Biz her zaman olduğu gibi eğitimcilere gelene kadar asıl eleştirilmesi gerekenleri tekrardan söyleyelim. Çünkü bunlar yaptıkları faaliyetlerle toplumumuzun değer yargılarıyla oynayarak bizi başka toplumlara benzetme amacı gütmektedirler.
Asıl eleştirilmesi gerekenler;
- Okullarda fiziksel ve psikolojik şiddet için fırsat kollayan ve yeri geldiğinde de uygulamaktan çekinmeyen bazı velilerdir…
- Eğitimcileri televizyonda kötü göstermek için ellerinden geleni yapan öğretmenin değerini düşüren bazı dizi senaristleridir…
- Kalemi kılıç gibi kullanarak köşelerinde eğitimcileri olanca güçleriyle kötü olarak gösteren bazı köşe yazarlarıdır…
- Sanal dünya da popüler olmak için yapmadığı kalmayan ve gençliği negatif anlamda etkileyen bazı internet fenomenleridir…
- Vatanı bayrağı devleti ve milleti bölmek için emperyal güçlerle bir olup ellerinden geleni ardına koymayan bazı vatan hainleridir…
Kim olursanız olun, özel okulları bilmem ama devlet okullarının kapısı vatandaşına sonuna kadar açıktır. Ve sistem içerisinde sizi kapıda bekleterek sabrınızı ölçen eğitimciler değil sizi badana fırçasıyla karşılayabilecek kadar alçakgönüllü eğitimciler mevcuttur.
Eğitim sevdasına baş koymuş tüm eğitimcilerimize selam eder saygılar sunarım.