Ekrem - Zelenski (2)
Yazıya “ikili protokol krizi”yle başlayalım!
Muhabbeti
biliyorsunuz:
Meral
Akşener’in “kumar masası- noter masası” dediği 6’lı masanın yüce kurucusu ve “Zoraki Cumhurbaşkanı
Adayı”, “Mücahit” Kılıçdaroğlu,
Büyük Kemalist Ümit Özdağ ile birlikte ne “işler”
şey etmiş meğer!..
Masadan
CHP listelerine sızan ve oradan dünyanın vekilliğini şey eden “kurnaz muhafazaKÂRları” ayakta uyutmuş
muhteşem ikili!..
Konuya,
Ümit Özdağ “faş” edince muttali olduk
hep birlikte.
Kemal
Kılıçdaroğlu ile başbaşa verip bir “protokole”
imza attıklarını ilân etti Özdağ.
İkili
protokole göre, Ümit Özdağ İçişleri Bakanı…
Yeter
mi?
İki
Zafer Partili de bakan!
Bir de
MİT Başkanı…
O da
Özdağ takımından…
Ümit
Özdağ en “zeki”leriymiş meğer…
Büyük
oynamış, “Ne kaybederim ki?”
diyerek!
Masadaki
kurnaz muhafaza-KÂRlar,
“Onar-onbeşer vekillikleri, hem de CHP listesinden götürdük!” diye caka
satadursunlar…
Zekilerin
en zekisi Ümit Özdağ, kendisine
İçişleri Bakanlığı, iki partilisine iki adet bakanlık (artık milli eğitim
bakanlığı ve kültür bakanlıkları mı olurdu, ne bakanlıkları olurdu bilinmiyor)
kopartmış…
Emekliye
banka promosyonu gibi, bir de “MİT
Başkanlığı!”
Gel
vatandaş geeel!..
Batan
geminin malları bunlar!..
İkinci
tura, rakibinden beş puan fark yemiş halde girecek olan Kılıçdaroğlu’nu o
durumda yakalarsın da…
Bırakır
mısın kolayına!
ORTAKLARDAN HABERSİZ!
Böyle
bir protokolden Ümit Özdağ “faş edene” kadar kimsenin haberi yoktu.
Hatta…
Ben
onların yalancısı ya da doğrucusuyum;
Masadaki
orta büyüklükteki parti ile “tabela partileri” olarak nitelendirilen
diğerlerinin de haberleri yoktu!..
Kendisine,
Ümit Özdağ’ın işaret ettiği “ballı protokol” hakkında soru yöneltilince, böyle
bir şeyin olduğunu söyledi, yani kabullendi Kılıçdaroğlu…
Gizli
ve İkili Protokol’ün içeriği talep edilince de, “İki kişinin namusuna
bırakılmış” bir protokole imza attığını
söyledi!..
İki
kişinin namusuna bırakılmış…
Peki,
altılı masanın namusu ne olacak?
Ortaklık
hukuku…
“Refik”liğe yakıştı mı bu yaptıkları, Sayın Davutoğlu!
Filan!..
E, Ümit
Özdağ açıkladı içeriği, ne olacak şimdi?
Masadaki
“diğerleri”…
Onların
durumu ne olacak?
Hiç!..
Bu işte
kaybeden İyi Parti oldu, muhafazaKÂR küçükler, kurnazlık yaparak masadan koca
dilimleri alıp gittiler…
İyi
Partililer bugünlerde pek bir öfkeli…
“Keleğe geldik, annadın mı ijabında” diyorlar!..
“Biz Sayın Kılıçdaroğlu için vatandaştan oy
isterken, Ankara’nın karanlık dehlizlerinde ne pazarlıklar yapılıyormuş!” filan diyorlar!
Masadan
kârlı çıkan Muhafaza-KÂR küçüklerden Gelecek Partisi’nin ağır batarya ismi de,
“İyi ki seçimi bizim desteklediğimiz
aday kazanmamış!” diyor!..
Aralarında
büyük bir güven bunalımı oluşmuş!..
Kılıçdaroğlu’na
güvenlerini kaybetmişler adeta!.
Falan,
filan!..
Politika
arenasının muhalefet kanadı böyle…
Öbür
taraf, yani iktidar böyle bir muhalefete sahip olmanın rahatlığını yaşıyor.
Bugün
Pazar…
Canınızı
sıkmak, zamlardan zumlardan dolayı suyu sıkılmış olan keyfinizin son
damlalarını da tüketmek istemem.
Şu
kadarını ifade edeyim ki, muhalefetteki bu perişan haller ve dananın kuyruğun
kopmak üzereyken gündeme getirilen “protokol
krizi” bir kişinin yolunu açıyor!..
İstanbul
kar esaretini yaşarken, İngiliz Büyükelçi ile bir balıkçıda gizlice buluşması o
günlerde büyük ses getiren Ekrem İmamoğlu’nun!..
Dikkatinizi
çekiyordur mutlaka, o tarafta başka kimse kalmadı gibi!..
İmamoğlu’nun
CHP’nin seçim mağlubu genel başkanı tarafından “etik” bulunmayan “zoom show”u da, kimlerin politikadaki
geleceğini kendisine bağladığını göstermesi bakımından son derece mânidar değil
mi?
E
politika böyledir…
Baştayken,
etrafında pervane olanlar…
İneceğini
gördükleri anda, saf değiştirirler!..
Bakın
yine aynı şey oldu dostlar…
Kalem
ya da klavye beni aldı bambaşka yerlere götürdü.
Yazının
başına oturur oturmaz, “Ekrem Zelenski/2” başlığını atmıştım.
Sonra…
Başlıktan
koptuk mu, ne oldu.
Neyse,
bağlayabiliriz galiba…
Başlıkla,
buraya kadar yazılanlar…
Ne
alâka?
Şu
alâka:
Geçtiğimiz günlerde “Ekrem Zelenski” başlıklı
bir yazı kaleme almıştım.
Meraklısı
rahatlıkla ulaşır.
Orada…
Zelenski’nin nasıl Devlet Başkanı olduğu anlatılıyordu.
O
yazıdan şu kadarcık bir alıntı yapsam yeterli olacak, “mesajımı” yerli yerine oturtmam için:
Halkın içinden, dürüst,
prensip sahibi ve akıllı biri devlet başkanı seçilirse ne olur?"
Ukrayna'da devlet başkanlığı
seçimlerinde ipi göğüsleyen komedyen Vladimir Zelenski'nin başrolünde
olduğu "Halkın Hizmetkârı" dizisinin tanıtımı bu sözlerle
başlıyordu.
Ukrayna'nın 41 yaşındaki en
ünlü komedyeni Vladimir Zelenski, ilk kez adım attığı siyaset sahnesinde kısa
süre içinde büyük bir halk desteğini arkasına aldı.
Yüzde 73,21’le, 2019 seçimini
kazandı.
Rakibi Petro Poroşenko'nun oy
oranı ise yüzde 24,45'te kaldı.
Başkent Kiev'de caddelerde
Vladimir Zelenski'nin fotoğrafının olduğu,"Halkın Başkanı" yazılı
reklam afişleri ilk kez 2015 yılında ortaya çıkmıştı. Önce anlam verilemeyen bu
reklamların, Zelenski'nin başrolünde olduğu "Halkın
Hizmetkârı" adlı yeni televizyon dizine ait olduğu anlaşıldı.
X
Zelenski’nin “çıkışı” için
hazırlanan filmde, “Yolsuzluk batağındaki bürokratlar, ülke yönetimini ve
medyanın kontrolünü ellerinde bulunduran oligarklar” teması işlenmişti.
Başlangıçta her şey “Olacak O
Kadar” kıvamlı bir “komedi” dizisinden ibaretti.
Zelenski, komik bir adamdı.
x
Ciddiye alınır tarafı yoktu
ama 5 yılda Devlet Başkanı oldu!