Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Temmuz 2023

​Ekrem- Zelenski

"Halkın içinden, dürüst, prensip sahibi ve akıllı biri devlet başkanı seçilirse ne olur?"

Ukrayna'da devlet başkanlığı seçimlerinde ipi göğüsleyen komedyen Vladimir Zelenski'nin başrolünde olduğu "Halkın Hizmetkârı" dizisinin tanıtımı bu sözlerle başlıyordu.

x

Ukrayna'nın 41 yaşındaki en ünlü komedyeni Vladimir Zelenski, ilk kez adım attığı siyaset sahnesinde kısa süre içinde büyük bir halk desteğini arkasına aldı.

Yüzde 73,21’le, 2019 seçimini kazandı.

Rakibi Petro Poroşenko'nun oy oranı ise yüzde 24,45'te kaldı.

Başkent Kiev'de caddelerde Vladimir Zelenski'nin fotoğrafının olduğu,"Halkın Başkanı" yazılı reklam afişleri ilk kez 2015 yılında ortaya çıkmıştı. Önce anlam verilemeyen bu reklamların, Zelenski'nin başrolünde olduğu "Halkın Hizmetkârı" adlı yeni televizyon dizine ait olduğu anlaşıldı.

X

Zelenski’nin “çıkışı” için hazırlanan filmde, “Yolsuzluk batağındaki bürokratlar, ülke yönetimini ve medyanın kontrolünü ellerinde bulunduran oligarklar” teması işlenmişti.

Başlangıçta her şey “Olacak O Kadar” kıvamlı bir “komedi” dizisinden ibaretti.

Zelenski, komik bir adamdı.

Ciddiye alınır tarafı yoktu ama 5 yılda Devlet Başkanı oldu.

X

Zelenski’yi “iktidara” getiren süreç, “Turuncu Devrimi” ile başlamıştı aslında.

Turuncu Devrimi, 2004 yılında Ukrayna için “hazırlanan” bir “halk hareketi”ydi.

“Devrim,” seçim sonuçlarına dair “usulsüzlük” iddialarının gündeme gelmesiyle başlamıştı.

Halk, -görünüşte- “demokrasi ve şeffaflık” istiyordu.

O vakitler iktidardaki Viktor Yanukoviç ile muhalefet lideri Viktor Yuşçenko arasında büyük bir siyasi rekabet vardı.

Seçim sonuçlarına ilişkin usulsüzlük iddiaları ve oyların manipülasyonu gündeme gelince, halk sokaklara dökülmeye başladı.

Turuncu Devrimi, Ukrayna’nın sosyal medya üzerinden organize edilen genç ve delikanlı nesline yaslandırılmıştı.

Sosyal medyada organize edilen yeni nesil, protestoları geniş kitlelere duyurmayı ve ortalığı hareketlendirmeyi başarmıştı.

Protestolar giderek büyüyüp kamuoyu baskısi iyice artınca Ukrayna Yüksek Mahkemesi, seçim sonuçlarını iptal etmiş ve yeni bir seçimin yapılmasına karar vermiş…

Yenilenen seçimlerde Viktor Yuşçenko, Turuncu Devrim’in lideri olarak Cumhurbaşkanı seçilmişti.

Xxx

Ukrayna siyasetinde güç bir Rusya’nın bir Amerika’nın adamlarının eline geçti.

Ukrayna-Rusya Savaşı için “hazırlandığı” bugün çok iyi anlaşılan “Komedyen Zelenski” Batı’nın yani, ABD’nin adamı olarak biliniyor.

x

Bugün, Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği konuşuluyor.

Finlandiya’nın ardından İsveç’in de NATO üyeliğinin yolu açıldı.

Ukrayna’nın NATO’ya üye olabilmesi için, Rusya ile kapışmaktan çok daha fazla “fedakârlıkta” bulunması gerekiyor galiba.

Sosyal medya hesabından “NATO zirvesi için Vilnius’a giderken NATO üyeliği için güçlü bir işaret, bir davet almayı umduğunu ancak hayal kırıklığına uğradığını” açıklayan Zelenski, şimdilerde “ortada bırakılma” endişesini yaşıyor olmalı.

The Wall Street Journal, “Ukrayna’nın NATO’ya giden çamurlu yolu” başlığını atmış.

ABD, böyle çamura yatar.

Kullanır kullanır, bir kenara atar!

ABD ile Rusya anlaştığında, Zelenski kenara atılabilir icabında.

x

Olan bitene baktığımda, ABD’nin her geçen gün mesafe kat ettiğini görüyorum.

Mesafeyi kat eden İsrail’dir ve Arz-ı Mev’ud Projesi’dir belki de…

O yönde de işaretler var zira.

İsrail’i şimdilik göz ardı edip, ABD’ye gelelim:

AB’nin iki devinden Fransa karıştı.

Almanya, enerji krizi endişesi yaşıyor.

Rusya, epeyce hırpalandı.

Finlandiya ve İsveç’le ilgili gelişmeler malûm…

NATO yani ABD iyice genişliyor.

Putin, kendi örgütü Wagner üzerinden NATO operasyonuna uğradı.

İçeriden vuruldu.

ABD imalatı terör örgütleriyle, etrafındaki kuşatma operasyonlarıyla, ekonomisine saldırılarla uğraşan Türkiye, mecburen yeni bir “sürece” girdi.

İşaretlerini “Batı”nın çok itibar ettiği Mehmet Şimşek ile seçim öncesi görüşmelerle veren yeni süreçte, Türkiye elbette “dengeli dış politika” izlemeye devam edecek ama Batı ile ilişkiler çok daha fazla öne çıkacak.

Önümüzdeki süreçte ekranlara daha çok, AB uzmanları, AB’ye yakın gazeteciler, “neoliberal” simalar çıkartılacak.

İçinde bulunulan şartlar, ekonominin durumu, vize engelleri…

Reel politik.

X

Bu yazarlık sürprizlerle dolu bir iştir.

Masaya oturduğunuzda yazmayı plânladığınızla kaleminin- klavyenin sizi götürdüğü farklı olur kimi zaman.

Bugünkü yazımda, “değişim” diyerek öne çıkan ve sosyal medya üzerinden epeyce örgütlenen Ekrem İmamoğlu’nun “nereye koştuğunu” değerlendirmeye alacaktım.

Yazının başlığını da, peşinen Ekrem Zelenski diye atmıştım.

Zelenski’den girince, çıkmak hayli vakit aldı.

NATO Zirvesi’ne uğramamak olmadı.

Ekrem İmamoğlu’na gelene kadar da, yer bitti!..

Bizim “arif” okuyucularımız “Ekrem - Zelenski” başlığına bakıp, nereye varacağımızı elbette anlamıştır.

Lâkin, bazen de “Biraz daha açık yaz, anlayan var, anlamayan var. Neyi yazdığından çok, neyin-ne kadar anlaşıldığı mühim” denir.

O zaman, Ekrem İmamoğlu, tıpkı Komedyen Zelenski gibi “Devlet Başkanlığı”na yürüyebilir mi, yürüyemez mi?

Kurgusu, stratejisi ne?

Bugüne kadar mesafe mi aldı, geriye mi gitti?

Önümüzdeki süreçte “sosyal medya”nın ve “dinamik gençliğin” etkisi…

“Karizmatik Liderlik” meselesi ve 2028…

Bu hattan devam edelim kısmetse.