Ekrem İmamoğlu'nu seçenlerden ALLAH razı olsun
31 Mart yerel seçimlerinden
sonra, İstanbul seçimlerinin yenilenme ihtimali ortaya çıkınca,
“İstanbul
tekrar seçimlerine giderken
EĞER AK Parti
yöneticilerinin iddiaları YSK tarafından kabul edilirse, İstanbul seçimleri
yeniden yapılacak. Çünkü iddialar son derece ciddi ve seçimlerin
tekrarlanmasını gerektiriyor.
İstanbul seçimleri yeniden
yapılırsa;
1. Mağdur olan Binali
YILDIRIM’dır. Öncelikle CHP ve Ekrem’in mağdurluk edebiyatı yapmasının önüne
geçilmelidir. Burada mağdur olan Binali beydir. Binali YILDIRIM’ın oylarının
Ekrem’e yazıldığı açık bir şekilde görülmektedir. MHP de biraz geride durmalı
ve (İstanbul dışında) yüksek oy aldığı illerde destek mitingleri yapmalı.
Saadet Partisi ve İYİ Parti tabanında da bir pişmanlık görülmektedir. AK Parti, SP, İYİ Parti, DSP, MHP, HÜDA-PAR,
BBP,… tabanlarının desteği sağlanabilir. En az 1.000.000 (Bir
Milyon) oy farkla kazanılabilir. Hedef en az 1 Milyon oy fazla almak üzerine
strateji kurulmalıdır.
2. Ekrem yerine CHP ile
uğraşılmalıdır. Ekrem fazla büyütülmemelidir. Ekrem’in soyadı hiç
kullanılmamalıdır.
3. Dip Dalga Stratejisi
uygulanmalıdır. İSTANBUL'u almak ANADOLU'dan geçer. İSTANBUL seçimleri
yenilendiğinde; AK Parti'nin 81 ildeki bütün il ve ilçe belediye başkanları,
İstanbul'da seçim çalışması yapmalıdır. Erdoğan, İstanbul dışında da
(İstanbul’u etkileyecek olan iller; VAN, Diyarbakır, Mardin,…) bazı illerde
İstanbul seçimlerine destek mitingleri yapmalı.
4. Saadet Partisi kendi
elleriyle, kendisini bitirme gerçeğiyle karşı karşıya. Saadet Partisi tamamen
marjinalleşme tehlikesi ile karşı karşıya. Yenilenecek olan İSTANBUL
Büyükşehir Belediye seçimlerinde, Saadet Partisi hiçbir aday göstermemeli. Aksi
halde tamamen marjinalleşir.”, Milat Gazetesi, 23 Nisan 2019 tarihindeki
makalemde bu tavsiyelerde bulunmuştuk.
**
İstanbul’un başına gelen en büyük bela Ekrem
İmamoğlu mu?
İstanbul’un; Türkiye’nin
mimarı, büyük projelerde imzası olan Binali Yıldırım yerine, Ekrem İmamoğlu’nu
seçmesi, beni hem hayal kırklığına uğratmış hem de çok üzmüştü.
Ekrem İmamoğlu soyadının
seçim stratejisi gereği asla kullanılmaması gerektiği tavsiyesinde bulunan
kişiydim aynı zamanda.
Şimdi geriye bakıyorum ve
her şerde bir hayır vardırın, ne kadar hikmet dolu olduğunu görüyorum.
Ekrem İmamoğlu eğer
yenilenen İstanbul seçimlerinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına
seçilmeseydi, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı olarak seçilip,
bütün Türkiye’nin başına bela olması ihtimal dahilindeydi.
İstanbullular Türkiye’ye
büyük bir iyilik, İstanbul’a ise küçük (göreceli) bir kötülük yaptılar galiba.
Ekrem İmamoğlu şimdi
İstanbul’u yönetiyor. İstanbul’un başına gelen şimdiye kadarki en büyük bela
olarak bile tarihe geçebilir.
İstanbullular, kendi
başlarına getirdikleri bu beladan, 2024 yerel seçimlerinde şüphesiz ki kurtulacaktır.
O gün Ekrem İmamoğlu’na oy
veren herkesten, Allah razı olsun diyorum.
Türkiye gerçekten büyük bir
badire atlatmıştır.
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul
BB Başkanlığına seçilmesiyle; liyakat sahibi olmadığı, İstanbul’u
yönetemeyeceği 2 yıl içerisinde anlaşılmıştır.
Bununla birlikte CHP, Ekrem
İmamoğlu yüzünden İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere, bütün büyükşehirleri bile
kaybedebilir.
İstanbul, Ankara, İzmir,
Eskişehir, Adana, Antalya, … başta olmak üzere, CHP’nin diğer (Çanakkale,
Tekirdağ, …) kaleleri bile kaybedilebilir.
Ekrem İmamoğlu’nun CHP’ye
verdiği zarar, İsmet İnönü’den bile fazladır.
Bundan böyle Ekrem bey
yerine, Ekrem İmamoğlu soyadını özellikle kullanmak lazım.
Ekrem İmamoğlu, kendi
soyadını da tüketti çünkü.
Ekrem İmamoğlu kendisini
bitirdi. CHP’yi İstanbul’da canan Kaftancıoğlu ile birlikte bitirdi. Büyük
ihtimalle CHP’yi diğer illerde de bitirerek, Memleket Partisine ve Türkiye’ye
bu şekilde faydalı olacaktır. Ekrem İmamoğlu da Türkiye’ye İsmet İnönü gibi
zarar vererek fayda sağlamıştır. Ekrem İmamoğlu 2. Süleyman Demirel ya da 2.
İsmet İnönü olarak tarihe geçecektir.
***
Şehitler arasında ayrım mı yapılıyor?
Güvenlik korucuları ile diğer
kolluk kuvvetleri (asker, polis, …) arasında bir ayrım yapılıyor.
Parti başkanları bile zaman
zaman bu ayrımı yapıyor.
HDP ve yöneticileri bu
ayrımı yapabilir. Çünkü HDP, korucuları öldürülmesi gereken bir düşman olarak
görüyor.
Ama diğer parti ve
hareketlerin bunu yapması olağan değil.
Kötü niyetli bir hareket
olarak görmüyorum ama, terörle mücadelede çok büyük bir hata olarak görüyorum.
Gazeteciler, yazarlar,
milletvekilleri, belediye başkanları, partilerin yöneticileri, il ve ilçe
başkanları, … çok sayıda kişi bu hatayı yapıyor.
Gerek korucuları
önemsememek, gerekse de HDP’yi üzmemek adına yapılan büyük bir yanlış.
Örneğin; 2 Haziran 2021
tarihinde Bitlis’te çıkan çatışmada, Güvenlik Korucusu Yücel Aki ve Jandarma
Teğmen Baki Koçak şehit oldular. Allah şehitlerimize rahmet eylesin.
Genel olarak AK Parti ve
MHP, şehitler konusuna daha çok duyarlı oldukları için, yine genel olarak
Korucular ve diğer güvenlik görevlileri arasında pek ayrım yapmıyorlar.
Ama, AK Parti ve MHP’ye
yakın olan bazı hesaplar da bile bu hata tekrarlanıyor.
**
Korucular insan mı değil, şehit mi değil.
Yoksa Şehitler arasında ayrım mı yapıyorlar?
2 Haziran tarihli mesajları
inceledim.
Sonrasında da, mesajında
buna dikkat etmeyenlere:
“Bir de Güvenlik Korucusu
Yücel AKİ var. O da ŞEHİT olmuş. Güvenlik Korucusunu adam saymıyor musunuz? Yoksa
Kürt olduğu için mi değersiz?”, şeklinde bir mesaj paylaştım.
Çok sayıda geri dönüş oldu.
Bazıları mesajlarında düzeltme yolunda da gitti.
Yaptığım incelme sonucunda
(2 Haziran 2021) şunu gördüm:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şehitler konusunda bir mesaj bile
paylaşmadı. Daha önceki paylaşımlarında da hem PKK adını anmıyor, hem de
korucuların ismi geçmiyor. CHP yöneticileri,
PKK adını anmanın reklam olduğunu söylüyorlar ama, FETÖ adını sürekli AK
Parti’ye yapıştırarak kullanmaktan da geri durmuyorlar. Demek ki PKK reklamı
yapmıyorlar ama, FETÖ reklamını yapıyorlar. Gerçek ne? Gerçek, PKK adını HDP’yi
üzmemek için bilerek gizliyorlar.
*
Türkiye Değişim
Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, hiç bir paylaşımda bulunmamış.
*
Deva Partisi Genel
Başkanı Ali babacan, hiç bir paylaşımda bulunmamış.
*
Memleket Partisi
Genel Başkanı Muharrem İnce, Bitlis
Tatvan’da PKK'lı teröristlerle girilen çatışmada şehit düşen 2 askerimize Allah'tan
rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar
diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun., ÖÖ 11:56 · 2 Haz 2021” mesajında güvenlik korucusundan bahsetmiyor.
*
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bitlis'in
Tatvan ilçesinde sürdürülen Eren - 11 operasyonunda yaralı olarak kaldırıldığı
hastanede şehit olan Jandarma Teğmen Baki Koçak'a Allah'tan rahmet, ailesi ve
sevenlerine sabır diliyorum. Milletimizin başı sağolsun. ÖÖ 9:55 · 2 Haz 2021” mesajında güvenlik korucusundan bahsetmiyor.
*
Adan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan
Karalar, “Bitlis’teki Eren-11
operasyonunda teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen evlatlarımız Jan.
Teğmen Baki Koçak'a ve güvenlik korucumuza Allah'tan rahmet, ailelerine,
sevenlerine başsağlığı ve sabır, yaralı evlatlarımıza da acil şifalar
diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. ÖÖ 10:07 · 2 Haz 2021”, mesajında güvenlik korucusundan bahsetmiyor.
*
Hemen her konuda mesaj
yayınlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan, şehitlerle
ilgili hiçbir mesaj yok.
Eşi Dilek İmamoğlu PKK’lı
Başak Demirtaş ve PKK’lı Pervin Buldan ile tiyatro izleyen Ekrem İmamoğlu,
PKK’lı Pervin Buldan ile fidan
dikme etkinliği düzenleyen Ekrem İmamoğlu,
2 Haziran tarihinde
şehitlerle ilgili bir mesaj bile yayınlamamış.
Nazım Hikmet’i anıyor ama,
şehitleri anmıyor.
PKK’lı belediye
başkanlarının yerine kayyum atandığında onları ziyarete gidiyor ama, Güvenlik
Korcularını ziyarete gitmiyor.
Selvi Kılıçdaroğlu ile
Dilek İmamoğlu, PKK’lı Pervin Buldan ile tiyatro izliyor ama, Güvenlik
Korcularının eşleriyle tiyatro izlemiyorlar.
Bu partiler ve liderler,
PKK ile, FETÖ ile DEAŞ ile, … terör örgütleri ile mücadele edebilir mi?
Kemal Kılıçdaroğlu, Meral
Akşener, Muharrem İnce, Ekrem İmamoğlu, …
Güvenlik Korucularını,
evlatlarını HDP (PKK)’den isteyen anaları ziyarete gider mi?
Meral Akşener, PKK’lı
Selahattin Demirtaş ile kahvaltı yapacağına, Güvenlik Korucuları ile kahvaltı
yapar mı?
Türkiye’nin en büyük ve en
önemli sorunu, bir beka sorunu olarak, hiç tartışmasız PKK terör örgütüdür.
Partilerin ve liderlerin,
PKK ile mücadelede zaafa düştüğü bir durumda, memleketi bir arada tutabilir
miyiz?
Herkes aklını başına
almalıdır.
PKK ile mücadele sadece;
bir avuç Güvenlik Korucusu ile, bir avuç AK Partili ve MHP’linin işi midir?
PKK ile mücadele; CHP, İYİ
Parti, Gelecek Partisi, Deva Partisi, Saadet Partisi, Memleket Partisi, … gibi
partileri ilgilendirmiyor mu?
HDP (PKK) ile seçim ittifakı
yapan partiler, PKK ile nasıl mücadele edecek?
PKK (HDP) ile seçim ittifakı yaparak, PKK (HDP) ile mücadele edilemez.