Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.73
Gram Altın
2964.94
BIST 100
9687.37
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Haziran 2021

Ekrem İmamoğlu'nu seçenlerden ALLAH razı olsun

31 Mart yerel seçimlerinden sonra, İstanbul seçimlerinin yenilenme ihtimali ortaya çıkınca,

“İstanbul tekrar seçimlerine giderken

EĞER AK Parti yöneticilerinin iddiaları YSK tarafından kabul edilirse, İstanbul seçimleri yeniden yapılacak. Çünkü iddialar son derece ciddi ve seçimlerin tekrarlanmasını gerektiriyor.

İstanbul seçimleri yeniden yapılırsa;

1. Mağdur olan Binali YILDIRIM’dır. Öncelikle CHP ve Ekrem’in mağdurluk edebiyatı yapmasının önüne geçilmelidir. Burada mağdur olan Binali beydir. Binali YILDIRIM’ın oylarının Ekrem’e yazıldığı açık bir şekilde görülmektedir. MHP de biraz geride durmalı ve (İstanbul dışında) yüksek oy aldığı illerde destek mitingleri yapmalı. Saadet Partisi ve İYİ Parti tabanında da bir pişmanlık görülmektedir. AK Parti, SP, İYİ Parti, DSP, MHP, HÜDA-PAR, BBP,… tabanlarının desteği sağlanabilir. En az 1.000.000 (Bir Milyon) oy farkla kazanılabilir. Hedef en az 1 Milyon oy fazla almak üzerine strateji kurulmalıdır.

2. Ekrem yerine CHP ile uğraşılmalıdır. Ekrem fazla büyütülmemelidir. Ekrem’in soyadı hiç kullanılmamalıdır.

3. Dip Dalga Stratejisi uygulanmalıdır. İSTANBUL'u almak ANADOLU'dan geçer. İSTANBUL seçimleri yenilendiğinde; AK Parti'nin 81 ildeki bütün il ve ilçe belediye başkanları, İstanbul'da seçim çalışması yapmalıdır. Erdoğan, İstanbul dışında da (İstanbul’u etkileyecek olan iller; VAN, Diyarbakır, Mardin,…) bazı illerde İstanbul seçimlerine destek mitingleri yapmalı.

4. Saadet Partisi kendi elleriyle, kendisini bitirme gerçeğiyle karşı karşıya. Saadet Partisi tamamen marjinalleşme tehlikesi ile karşı karşıya. Yenilenecek olan İSTANBUL Büyükşehir Belediye seçimlerinde, Saadet Partisi hiçbir aday göstermemeli. Aksi halde tamamen marjinalleşir.”, Milat Gazetesi, 23 Nisan 2019 tarihindeki makalemde bu tavsiyelerde bulunmuştuk.

**

İstanbul’un başına gelen en büyük bela Ekrem İmamoğlu mu?

İstanbul’un; Türkiye’nin mimarı, büyük projelerde imzası olan Binali Yıldırım yerine, Ekrem İmamoğlu’nu seçmesi, beni hem hayal kırklığına uğratmış hem de çok üzmüştü.

Ekrem İmamoğlu soyadının seçim stratejisi gereği asla kullanılmaması gerektiği tavsiyesinde bulunan kişiydim aynı zamanda.

Şimdi geriye bakıyorum ve her şerde bir hayır vardırın, ne kadar hikmet dolu olduğunu görüyorum.

Ekrem İmamoğlu eğer yenilenen İstanbul seçimlerinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilmeseydi, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı olarak seçilip, bütün Türkiye’nin başına bela olması ihtimal dahilindeydi.

İstanbullular Türkiye’ye büyük bir iyilik, İstanbul’a ise küçük (göreceli) bir kötülük yaptılar galiba.

Ekrem İmamoğlu şimdi İstanbul’u yönetiyor. İstanbul’un başına gelen şimdiye kadarki en büyük bela olarak bile tarihe geçebilir.

İstanbullular, kendi başlarına getirdikleri bu beladan, 2024 yerel seçimlerinde şüphesiz ki kurtulacaktır.

O gün Ekrem İmamoğlu’na oy veren herkesten, Allah razı olsun diyorum.

Türkiye gerçekten büyük bir badire atlatmıştır.

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul BB Başkanlığına seçilmesiyle; liyakat sahibi olmadığı, İstanbul’u yönetemeyeceği 2 yıl içerisinde anlaşılmıştır.

Bununla birlikte CHP, Ekrem İmamoğlu yüzünden İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere, bütün büyükşehirleri bile kaybedebilir.

İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Adana, Antalya, … başta olmak üzere, CHP’nin diğer (Çanakkale, Tekirdağ, …) kaleleri bile kaybedilebilir.

Ekrem İmamoğlu’nun CHP’ye verdiği zarar, İsmet İnönü’den bile fazladır.

Bundan böyle Ekrem bey yerine, Ekrem İmamoğlu soyadını özellikle kullanmak lazım.

Ekrem İmamoğlu, kendi soyadını da tüketti çünkü.

Ekrem İmamoğlu kendisini bitirdi. CHP’yi İstanbul’da canan Kaftancıoğlu ile birlikte bitirdi. Büyük ihtimalle CHP’yi diğer illerde de bitirerek, Memleket Partisine ve Türkiye’ye bu şekilde faydalı olacaktır. Ekrem İmamoğlu da Türkiye’ye İsmet İnönü gibi zarar vererek fayda sağlamıştır. Ekrem İmamoğlu 2. Süleyman Demirel ya da 2. İsmet İnönü olarak tarihe geçecektir.

***

Şehitler arasında ayrım mı yapılıyor?

Güvenlik korucuları ile diğer kolluk kuvvetleri (asker, polis, …) arasında bir ayrım yapılıyor.

Parti başkanları bile zaman zaman bu ayrımı yapıyor.

HDP ve yöneticileri bu ayrımı yapabilir. Çünkü HDP, korucuları öldürülmesi gereken bir düşman olarak görüyor.

Ama diğer parti ve hareketlerin bunu yapması olağan değil.

Kötü niyetli bir hareket olarak görmüyorum ama, terörle mücadelede çok büyük bir hata olarak görüyorum.

Gazeteciler, yazarlar, milletvekilleri, belediye başkanları, partilerin yöneticileri, il ve ilçe başkanları, … çok sayıda kişi bu hatayı yapıyor.

Gerek korucuları önemsememek, gerekse de HDP’yi üzmemek adına yapılan büyük bir yanlış.

Örneğin; 2 Haziran 2021 tarihinde Bitlis’te çıkan çatışmada, Güvenlik Korucusu Yücel Aki ve Jandarma Teğmen Baki Koçak şehit oldular. Allah şehitlerimize rahmet eylesin.

Genel olarak AK Parti ve MHP, şehitler konusuna daha çok duyarlı oldukları için, yine genel olarak Korucular ve diğer güvenlik görevlileri arasında pek ayrım yapmıyorlar.

Ama, AK Parti ve MHP’ye yakın olan bazı hesaplar da bile bu hata tekrarlanıyor.

**

Korucular insan mı değil, şehit mi değil. Yoksa Şehitler arasında ayrım mı yapıyorlar?

2 Haziran tarihli mesajları inceledim.

Sonrasında da, mesajında buna dikkat etmeyenlere:

“Bir de Güvenlik Korucusu Yücel AKİ var. O da ŞEHİT olmuş. Güvenlik Korucusunu adam saymıyor musunuz? Yoksa Kürt olduğu için mi değersiz?”, şeklinde bir mesaj paylaştım.

Çok sayıda geri dönüş oldu. Bazıları mesajlarında düzeltme yolunda da gitti.

Yaptığım incelme sonucunda (2 Haziran 2021) şunu gördüm:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şehitler konusunda bir mesaj bile paylaşmadı. Daha önceki paylaşımlarında da hem PKK adını anmıyor, hem de korucuların ismi geçmiyor. CHP yöneticileri, PKK adını anmanın reklam olduğunu söylüyorlar ama, FETÖ adını sürekli AK Parti’ye yapıştırarak kullanmaktan da geri durmuyorlar. Demek ki PKK reklamı yapmıyorlar ama, FETÖ reklamını yapıyorlar. Gerçek ne? Gerçek, PKK adını HDP’yi üzmemek için bilerek gizliyorlar.

*

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, hiç bir paylaşımda bulunmamış.

*

Deva Partisi Genel Başkanı Ali babacan, hiç bir paylaşımda bulunmamış.

*

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Bitlis Tatvan’da PKK'lı teröristlerle girilen çatışmada şehit düşen 2 askerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun., ÖÖ 11:56 · 2 Haz 2021” mesajında güvenlik korucusundan bahsetmiyor.

*

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bitlis'in Tatvan ilçesinde sürdürülen Eren - 11 operasyonunda yaralı olarak kaldırıldığı hastanede şehit olan Jandarma Teğmen Baki Koçak'a Allah'tan rahmet, ailesi ve sevenlerine sabır diliyorum. Milletimizin başı sağolsun. ÖÖ 9:55 · 2 Haz 2021” mesajında güvenlik korucusundan bahsetmiyor.

*

Adan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Bitlis’teki Eren-11 operasyonunda teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen evlatlarımız Jan. Teğmen Baki Koçak'a ve güvenlik korucumuza Allah'tan rahmet, ailelerine, sevenlerine başsağlığı ve sabır, yaralı evlatlarımıza da acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. ÖÖ 10:07 · 2 Haz 2021”, mesajında güvenlik korucusundan bahsetmiyor.

*

Hemen her konuda mesaj yayınlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan, şehitlerle ilgili hiçbir mesaj yok.

Eşi Dilek İmamoğlu PKK’lı Başak Demirtaş ve PKK’lı Pervin Buldan ile tiyatro izleyen Ekrem İmamoğlu,

PKK’lı Pervin Buldan ile fidan dikme etkinliği düzenleyen Ekrem İmamoğlu,

2 Haziran tarihinde şehitlerle ilgili bir mesaj bile yayınlamamış.

Nazım Hikmet’i anıyor ama, şehitleri anmıyor.

PKK’lı belediye başkanlarının yerine kayyum atandığında onları ziyarete gidiyor ama, Güvenlik Korcularını ziyarete gitmiyor.

Selvi Kılıçdaroğlu ile Dilek İmamoğlu, PKK’lı Pervin Buldan ile tiyatro izliyor ama, Güvenlik Korcularının eşleriyle tiyatro izlemiyorlar.

Bu partiler ve liderler, PKK ile, FETÖ ile DEAŞ ile, … terör örgütleri ile mücadele edebilir mi?

Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Muharrem İnce, Ekrem İmamoğlu, …

Güvenlik Korucularını, evlatlarını HDP (PKK)’den isteyen anaları ziyarete gider mi?

Meral Akşener, PKK’lı Selahattin Demirtaş ile kahvaltı yapacağına, Güvenlik Korucuları ile kahvaltı yapar mı?

Türkiye’nin en büyük ve en önemli sorunu, bir beka sorunu olarak, hiç tartışmasız PKK terör örgütüdür.

Partilerin ve liderlerin, PKK ile mücadelede zaafa düştüğü bir durumda, memleketi bir arada tutabilir miyiz?

Herkes aklını başına almalıdır.

PKK ile mücadele sadece; bir avuç Güvenlik Korucusu ile, bir avuç AK Partili ve MHP’linin işi midir?

PKK ile mücadele; CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, Deva Partisi, Saadet Partisi, Memleket Partisi, … gibi partileri ilgilendirmiyor mu?

HDP (PKK) ile seçim ittifakı yapan partiler, PKK ile nasıl mücadele edecek?

PKK (HDP) ile seçim ittifakı yaparak, PKK (HDP) ile mücadele edilemez.