Dolar (USD)
34.45
Euro (EUR)
36.14
Gram Altın
3012.89
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
22 Ocak 2023

Ekrem İmamoğlu Süleyman Demirel

Ekrem İmamoğlu, Kastamonu’ya (aslında) “Daday’daki Pazar Yeri”nin açılışını yapmak için gitmedi elbet.

“Anadolu Turu”nun başlangıcı için bir vesile oldu “Daday Pazar Yeri” açılış merasimi.

İlk durak Araç, ardından komşusu Daday ve elbette Kastamonu, İmamoğlu’nun vermek istediği mesajlar için anlamlı yerler.

Araç Belediyesi bir önceki dönemde Ak Parti’deydi.

MHP’lilerin desteği ile yüzde 39.2 oranında oy olarak kazanmıştı Ak Partili Aday, CHP ise yüzde 36 İle çıkmıştı o yerel seçimden.

Geçen yerel seçimi ise CHP kazandı Araç’ta.

Daday’a gelince…

Orada da CHP birinci parti, her yerel seçimde aşağı yukarı yüzde 50 oyları var.

Daday’ın CHP açısından sembolik anlamı bulunuyor:

CHP’nin eski genel başkanlarından Bülent Ecevit’in Osmanlı Uleması’ndan Müderris, Dedesi Merhum Mustafa Şükrü Efendi, Daday’ın Sarıçam Köyü’nden.

Sarıçam ‘ın eski ismi Xulam imiş, Dersim’den sürgün gönderilenlerin köyü olarak biliniyor.

Merhum’un lâkabı Kurdîzâde;

Kürdîzâde Mustafa Şükrü Efendi.

Sarıçam Köyü’ne gittiğimde dikkatimi çeken husus, birçok hanımın, çocuğun isimlerinin “Rahşan” olmasıydı.

Rahşan, malûm Bülent Ecevit’in Eşi’nin ismi.

İmam Hatip ortaokullarının kapatıldığı, çocuklara Kur'an eğitiminin yasaklandığı o karanlık günlerde ziyaret ettiğim köyde, birçok vatandaşımızla konuşmuştum.

Çoğu bu konulara girmek istemiyordu, haklı olarak!

H H H

İmamoğlu’nun “Anadolu Turu”nun başlangıç yeri olarak işaret edilen Kastamonu’yu bilirsiniz.

Evliyalar Diyarı.

Vakti zamanında Merhum Abdülhamit Han’a muhalefet eden ve ömrünün son demlerinde ise “tek parti düzenine tehdit” olarak görülen İstiklâl Şairimiz Merhum Mehmet Akif Ersoy’un Milli Mücadele döneminde vaaz verdiği Nasrullah Camii ünlüdür.

Kastamonu Merkez’e her gittiğimde, Merhum Şeyh Şâbân-ı Velî Hazretlerini ziyaret ederim, ne güzel bir kul, bir Allah dostu.

Kastamonu’nun siyasi tablosuna gelince:

Son belediye seçimini MHP kazanmıştı, Ak Parti ikinci CHP ise üçüncü sıradaydı.

Bir önceki seçimdeyse
Ak Parti birinciydi, MHP
ikinci, CHP üçüncü.

H H H

Kastamonu ve ilçelerinde üç parti iddialı:

Ak Parti, MHP ve CHP.

Tabiatı da, tarihi de, siyaseti de renkli bir şehir.

Her seçim öncesinde Kastamonu ve ilçelerine gidip nabız tutmaya çalışırım.

Oradan aldığım nabız Türkiye genelini büyük ölçüde yansıtır.

İstanbul ve Ankara’yı CHP’nin kazandığı yerel seçimler öncesinde de sağlıklı tahminlerde bulunabilmemde, nabzı Kastamonu’dan da tutmamın büyük faydası olmuştu.

Neyse, geçelim İmamoğlu’na, daha doğrusu “İmamoğlu’nun yürüşüne”…

Kimileri, İmamoğlu’nun bu Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmayı iyice gözüne kestirdiğini ve yürüyüşe şansını arttırmak için çıktığını söylese de, ben –yanılabilirim tabii, burası Türkiye- belediye başkanlarından birinin aday olabileceğini hiç zannetmiyorum.

Kılıçdaroğlu ve ekibi hayli motive olmuş vaziyette.

Bu saatten sonra çekilivermek, minderden kaçıvermek şahsı üzerinden vaatlerde bulunan “Bay Kemal” için çok kötü olur.

Sadece bunun için değil tabii, Kemal Kılıçdaroğlu’nu her şeye rağmen genel başkanlıkta tutan bugünkü CHP’nin, Cumhurbaşkanı Adaylığı gibi önemli bir görevi başka yerlerden gelmiş birine vereceğini hiç sanmıyorum.

Kılıçdaroğlu, partililere
“Ya benimle olursunuz,
ya da karşımda!”
mesajını
vermişti biliyorsunuz.

Ayağına kadar geldiğini düşündüğü büyük fırsatı, altın tepsi içinde birilerine mi sunacak Kılıçdaroğlu?

“Nasılsa kim aday olursa olsun bu seçimi kaybedeceğiz, bari genel başkanlığımı tehlikeye atmayayım?” diyerek çekilmesi akla yakın mı?

Özetle "İmamoğlu da olmaz" diyorum.

Peki…

Aday olmayacaksa, olamayacaksa…

İstanbul Belediye Başkanlığı ile yetinir mi bu kadar hırslı bir politikacı?

Hayır, bence bu seçimde değilse de, bir sonraki seçimde, yani 2028’de hayli öne çıkan bir isim olabilir İmamoğlu.

O zamana kadar siyasetteki taraflar nasıl şekillenir, kimler kimlerle ittifak yapar bilinmez ama, İmamoğlu yürüyüşüne İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda son vermeyi düşünmeyecektir haliyle.

İmamoğlu’nun 2028'e hazırlanması, kendisi için akıllıca bir strateji olur.

Görebildiğim kadarıyla yaptığı da bu, bir sonraki seçimdeki yürüyüşünün yollarını döşemeye çalışmak.

O günlerde şimdiki olan genel başkanların çoğu büyük ihtimalle siyaset sahnesinden çekilmiş olacak.

Kılıçdaroğlu da bunlardan biri.

CHP Genel Merkezi'nde
öne çıkabilecek durumda olan
bir genç ya da orta yaşlı
politikacı var mı?

Görebildiğim kadarıyla yok.

Bu, diğer partiler için de böyle gibi.

Bir sonraki Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ne bugünden bakacak olursak…

Şimdinin genç-orta yaşlı politikacılarından birkaçı o günlerde iddialı olmayı düşünebilir.

Dedim ya, yol açık, bugünkü genel başkanlardan çoğu bir sonraki seçimde sahnede olmayacak büyük ihtimalle.

H H H

Dünya hızla değişiyor, Türkiye de öyle.

Tükenmeyi kafasına koymayan her siyasi hareket, içindeki ümit vaat eden isimleri keşfetmek, onlara daha fazla sorumluluk vermek, öne çıkartmak durumunda.

Türkiye çok önemli seçimlere gidiyor....

Bu seçimlerin en belirgin sonuçlarından biri de, siyaset dünyasından tasfiyelerin yolunu açması olacak.

Bugünkü genel başkanlar içinde, Sayın Erdoğan çok ayrı bir yerde tabii…

Bugüne kadar hiçbir Cumhuriyet Devri Devlet Adamı, onun kadar dünya gündeminde olmadı.

İsim olarak yüz sene de sonra da Türkiye gündeminde olacaktır Sayın Erdoğan.

Seçimi kazanması halinde –ki kendi ağırlğından ve rakiplerinin görünen hallerinden dolayı kazanma ihtimali hayli yüksek gibi- yeni AK Parti’yi kurgulama yolunda belirgin adımlar atmasını beklerim.

Ak Parti 2028’e kadar yenilenirse…

Muhalefet kanadında da, gençleşme operasyonu gerçekleşirse…

Türkiye’nin esas seçimi, 2028 seçimi olur!

İmamoğlu da o tabloda bir şekilde, belki de CHP Genel Başkanı olarak ve hatta Meral Akşener gibi “DYP’den CHP’ye uzanan bir hatta yerleşmeye çalışarak” yerini alır.

İmamoğlu seçime doğru…

Bir Umre yapıyor,

Bir Ecevit’in memleketine gidiyor,

Bir Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleri’ni ziyaret ediyor,

Bir Nasrullah Camii’nde Cuma Namazı kılıyor!

Bir laiklik, bir muhafazakârlık mesajları veriyor…

Onda, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, Bülent Ecevit’ten, İsmet İnönü’den,
Mesut Yılmaz’dan ziyade…

Süleyman Demirel’i
görüyorum ben!

Orta yaşlı Demirel’i!..