Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Haziran 2021

Ekonomiyi 2023'e ulaştırma planı

2010’lara kadar Türkiye’nin yükselen bir trend ile kaliteli büyüme sağlaması ve bununla birlikte yıllardır süregelen kronik sorunları çözme refleksini göstermesi içte ve dışta yaşanan/yaşatılan bir dizi gelişme ile büyük ölçüde yok edildi.

Anadolu gibi zor bir coğrafyada tutunmanın maliyeti de bu işte...

Ülke içi dinamikleri kaşıyacak hazırda bekletilen araçların zamanı gelince harekete geçirilmesi Türkiye’nin NATO’ya girişinden bu yana yaşadıklarının kısa bir özeti olsa gerek...

1071’den bu yana Anadolu’daki güveni sağlamanın tek yolunun mücadele hattını ileri taşımaktan geçtiğini Osmanlı’dan gördük.

Hattı taşımak için adımlar atılmalı ve dostları da içine alan ekonomik bir çember oluşturulmalı.

Kuşak Yol Girişimi, Balkan ve Afrika açılımları bu yolda atılmış adımlar.

Bu adımları destekleyecek piyasa dinamiklerini istikrarlı hâle getirmek için daha sağlam adımlar atmak istiyoruz ama 30 yıldır konuştuğumuz “Hal Yasası”nı bile bir türlü hayata geçiremiyoruz.

Sorunların ne olduğunu da çözümlerin ne olduğunu da çok iyi biliyoruz.

Ama gel gör ki çok taraflı dengeler çok araçlı müdahalelerle Türkiye’nin gidişi sık sık sekteye uğratılıyor.

İçeride sağlam duracak bir yapı kurulmadığı sürece de bu gidişat yakın zamana kadar böyle olacağa benziyor.

Çözüm ise çok açık: Reformlar...

Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 vizyonları büyük anlamlar taşıyor.

Ulaşırsınız ya da ulaşamazsınız...

Önemli olan ölçebileceğiniz bir hedefin olması.

Daha önceleri bu hedefler 5 yıllık kalkınma planları doğrulutusunda oluşturuluyordu.

Artık bu planlar esas hedeflere ulaşmak ve OECD, G20 ve AB entegrasyonunu artırmakta kısa vadeli reçeteler olarak varlık gösteriyor.

Bu örgütler kapitalistleşmenin girmediği alan bırakmayacak adımları atmaya devam ediyor.

Türkiye ise dünyanın ilerleyişinde pozisyonunu korumak için adımlar atıyor.

Türk Lirasındaki değer kaybı enerji kalemi başta olmak üzere ithalatta Türkiye’nin elini zorluyor.

Buna rağmen Türkiye’nin ciddi bir üretim üssü olması fırsatı var.

Pandemi döneminde tedarik zincirlerinde yaşanan problemlerin pandemi sonrasında tekrarlanmaması talepleri Türkiye’yi yakın coğrafyasındaki temel müşterisi AB için vazgeçilmez kılıyor.

Karadeniz başta olmak üzere yeni hidrokarbon keşiflerinin gelmesiyle döviz bağımlılığı bir miktar azalacaktır.

Ama üretimi daimi bir istikrara kavuşturmak için yerli üretim imkânı olan malların da tespit edilerek ikameci bir yaklaşım belirlemek gerekiyor.

Yeni Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un böyle bir liste yapması ülkemizin önemli bir dönemece girdiği bir zamanda çok etkili olacaktır.

Bu ithal mallar listesi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın direkt olarak üretim teşviki vermesi ile enflasyon sorununa önemli bir çözüm getirir.

G7’de alınan ortak kurumsal vergi kararıyla görüldü ki dünya mevzuatta tek pazar olmaya doğru gidiyor.

Bu nedenle sadece faiz indirimine bağlı bir sürecin getirdiği ekonomik sürdürülebilirlik yeterli değil.

Buna karşın 2023’e giderken Avrupa’daki birçok liderin seçimlerle değişeceği beklentisi yeni bir hava oluşturmak için Türkiye’ye fırsat sağlayacaktır.

Anayasa değişimi konusuna da bu çerçeveden bakmak daha anlamlı olabilir.

Dolarizasyonun 2022 sonlarında kırılması hedefi de yatırımlar için belirleyici olacaktır.

Kanal İstanbul’un oluşturacağı üretim hacmi yerli üretimi yüksek bir pazar olan inşaatın öncülüğünde yeniden kalkınma başlatacağa benziyor.

Tam da bu aşamada Marmara denizindeki müsilaj sorununa yönelik çözümde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının başarıya ulaşması Kanal İstanbul konusunda ortaya koyulan çevre eleştirilerini de dönüşüme uğratacaktır.

Yaz döneminde hızlı bir aşılama sürecine girilmesiyle tam normalleşmenin başlatılması da iç piyasayı rahatlatacak ve istihdam sorununu daha sürdürülebilir bir hâle getirecektir.

Planları ne bozar?

Tüm aşıları yok edecek bir mutasyonun ortaya çıkması,

ABD’nin ve AB’nin artan enflasyonu çözmek için Dolar ve Euro faizini yükseltmesi,

Dolarizasyonun kırılmasını önleyecek ve güven algısını olumsuz etkileyecek olaylar,

Genişletici ve kapsayıcı bir anayasanın hayata geçirilememesi.

Yol belli yöntem belli...