Dolar (USD)
34.60
Euro (EUR)
36.26
Gram Altın
2995.73
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Ekim 2022

​Ekonomik veriler ne söylüyor?

Türkiye ekonomisi

İşsizlik oranı Ağustos ayında %9,6 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik verileri üzerine analiz yaparken sadece işsizlik oranı verisine bakmak eksik olur. Bu nedenle istihdam oranı, iş gücüne katılım oranı gibi verilere de bakmak gerekir. İstihdam oranı %0,5 oranında artmış görünüyor. Bu demek oluyor ki iş aramaktan bıkıp iş aramaktan vaz geçenler sebebiyle işsizlik oranı düşmemiş. İstihdam artışı sebebiyle işsizlik oranı düşmüş. İş gücüne katılım oranı da aynı ayda artmış görünüyor. Bir önceki aya göre iş gücüne katılım oranı %0,4 artış göstermiş. Yani daha önce iş aramayan ve iş aramaya başlayanların artmasına rağmen istihdam oranı artarak işsizlik oranı düşmüş. Bu oldukça güzel bir gelişme olarak değerlendirilebilir.

İşsizlik oranındaki azalmanın kaynağı olarak sanayi üretimindeki artış gösterilebilir. Sanayi üretim endeksi ağustos ayında bir önceki aya göre %2,4 oranında bir önceki yılın aynı ayına göre ise %1 oranında artış gösterdi. Sanayide çarkların dönmesi, üretimin artması yeni istihdam alanlarının oluşmasına vesile oluyor.

Sanayi üretimini artıran en önemli unsurlardan biri de iç talebin yüksek olmasıdır. İç talebin yüksek olduğunu da perakende satış hacmi verisinden anlayabiliriz. Perakende satış hacmi ağustos ayında bir önceki aya göre %3,7 oranında artarken bir önceki yılın aynı ayına göre ise %9 oranında artış gösterdi. Enflasyondan arındırılmış bir veri olması sebebiyle iç talebin artmaya devam ettiği yorumunu bu şekilde yapabiliriz.

Ekonomide yaşanan gerek iç talep gerekse dış talep üretimi artırırken gerek sanayide gerekse diğer sektörlerde turizm sezonu olmasının da etkisiyle ciro artışları da yaşanıyor.Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi aylık %6,8 artarken yıllık %130,3 arttı.Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2022 yılı Ağustos ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi %5,7, inşaat ciro endeksi %10,7, ticaret ciro endeksi %6,3, hizmet ciro endeksi %9,2 arttı.

Nitekim kart harcamalarının üçüncü çeyrekte yıllık %123,27 oranında arttığını görüyoruz. Birçok kişi yaşanan enflasyon sebebiyle harcamaların arttığı yorumunu yapabilir. Ancak perakende satış hacmi enflasyondan arındırılmış bir veri olma özelliği taşıyor. Ayrıca kredi kartı harcamalarını da enflasyondan arındırırsak, üçüncü çeyrekte ortalama TÜFE’nin %81,10 Yurtiçi ÜFE’nin de %146,66 seviyesinde olduğu düşünülürse kredi kartı harcamaları üçüncü çeyrekte TÜFE’ye göre %23,3 Yurtiçi ÜFE ve TÜFE ortalamasına göre ise %4,4 reel bir artış olduğu görülmektedir.

Konut satışlarında eylül ayında bir önceki aya göre azalma görüldü.Ağustos ayında 123 bin 491 konut satılırken eylül ayında Türkiye genelinde 113 bin 402 konut satışı gerçekleşti. Ocak-Eylül dönemi olarak bir önceki yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında ise konut satışları %11,4 oranında artmış görünüyor.

Konut satışlarında yabancıların alımlarına bakıldığında Eylül ayında 5 bin 49 konut aldıkları görülmektedir. Yani toplam konut satışlarının %4,5’ini yabancılar almış durumda. En fazla konut alan ülke vatandaşı ise Rusya Federasyonu olmaya devam ediyor.

Küresel perspektiften bakış

Pandemi ve savaşa bağlı olarak yaşanan küresel enflasyon sebebiyle birçok ülke faiz artırımı yaparken talebi ve dolayısıyla üretimi azaltıcı politikalar izliyor. Buna bağlı olarak ülkelerin azalan büyümenin ileriki dönemlerde işsizlik artışına neden olması bekleniyor.

Küresel ekonominin küçülmesi ihracatımızı yavaşlatıcı bir etki olacaktır. Ancak coğrafi konumunu avantaja çevirmeye başlayan Türkiye yeni pazarlar bularak ihracatını artırmaya devam edecektir.S adece miktar olarak değil kg başına değer olarak da ihracatı artırıcı çözümler üretmek gerekir.

Başsağlığı

Bartın/Amasra’da yaşanan elim kaza sonucu şehit olan kardeşlerimize Allah rahmet eylesin. Yaralılara acil şifalar ihsan eylesin.

Bu gibi kazaların önüne geçilmesi için herkesin görevini en iyi şekilde yapması gerekliliği unutulmamalıdır. Gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı iyi araştırılarak varsa ihmal ve tedbirsizlik en ağır şekilde cezalandırılması gerekir. Verilecek cezanın diğer işletmeler için de uyarı niteliği taşıması gerekir.

Kazanın önüne geçilebilmesi için teknolojik gelişimle alınacak tedbirler vardır. Metan gazı ölçümlemesi yapılırken otomasyon, yapay zekâ gibi teknolojik gelişimlerden yararlanmak artık zorunluluk olmalı. Madenlerde kullanılan ekipmanların kıvılcım çıkarmaması için önlemler alınmalı.Hiçbir maliyet artışı insan hayatından değerli değildir.