Ekonomik Güven Endeksi 100 Eşik Değerini Aştı
Tüketici ve
üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve
eğilimlerini gösteren ekonomik güven
endeksi, Haziran ayında 97,8 iken,
Temmuz ayında yüzde 2,3 oranında artarak 100,1 değerine yükseldi.
Ekonomik güven
endeksinin 100'den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği
gösteriyor. 2018 Mayıs ayından beri endeks değeri ilk kez 100’ün üzerinde
gerçekleşti. Son 3 yıla bakıldığında 2018 döviz krizi ile başlayıp küresel
salgınla devam eden zorlu bir süreçten geçen Türkiye ekonomisinin, yavaş yavaş toparlandığı
görülüyor. Özellikle pandemi döneminde kesintisiz üretime ağırlık veren ve bunu
ihracatla destekleyen ekonomi modeli sayesinde Türkiye, başta büyüme oranları
olmak üzere diğer ülkelerden pozitif yönde ayrıştı.
Elbette salgın
sürecinden her sektör aynı oranda etkilenmedi. Vaka sayılarının azalıp/artması,
kapanmaların yoğunlaşması/kısıtlamaların gevşetilmesi, aşının bulunması,
aşılamanın hızlanması ve yaygınlaşması derken her ay farklı bir tablo karşımıza
çıktı. Diğer bir ifadeyle ekonomik göstergeler kimi zaman baz etkisi nedeniyle
bazen de beklentilerin bozulmasıyla istikrarlı bir grafik çizemediler.
Ancak son 2
aya ait veriler incelendiğinde ekonomik güven endeksini oluşturan alt endeks
değerlerinin kararlı bir iyileşmeye işaret ettiğini görüyoruz.
Reel kesim güven endeksi bir önceki aya
göre Temmuz ayında yüzde 2,1 oranında
artarak 112,1 değerini, hizmet
sektörü güven endeksi yüzde 5,8
oranında artarak 114,8 değerini, perakende
ticaret sektörü güven endeksi yüzde
3,7 oranında artarak 109,6 değerini, inşaat
sektörü güven endeksi yüzde 4,7
oranında artarak 86,3 değerini aldı. Tüketici
güven endeksi ise yüzde 2,7 oranında
azalarak 79,5 değerini aldı.
Reel kesim
güven endeks değeri son 12 aydır 100’ün altına inmedi. Bu durumu, mevcut
dönemde büyümenin lokomotifi olan sanayi sektöründeki rekor üretim artışları da
teyit ediyor.
Hizmet ve perakende
ticaret sektörlerine ait güven endekslerindeki artış da kısıtlamaların
kaldırılmasıyla birlikte ekonomik faaliyetlerin canlanmasından kaynaklandı.
Özellikle yaz aylarında turizm ve buna bağlı olarak ulaşım, yeme-içme gibi sektörler
hizmet sektöründeki toparlanmaya ciddi bir katkı sunuyor.
Temmuz ayında
gerileyen tek endeks tüketici güven endeksi oldu. Bunun en önemli nedeninin
tüketici fiyatlarına dair beklentiler olduğunu söyleyebiliriz. Sektörel güven
endekslerine ait alt endekslere bakıldığında; gelecek dönemde satış fiyatları
beklentisinin arttığı görülüyor. Bilindiği üzere üretici fiyatları ile tüketici
fiyatları arasındaki makas her ay giderek açılıyor. Talep yetersizliği
nedeniyle pek çok sektör üretici fiyatlarını TÜFE’ye yansıtamıyorlardı.
Ekonomik aktiviteler normale döndükçe bu fark talep doğrultusunda kapanmaya
başlayacak. Bu da tüketici güven endeksinin düşmesine yol açıyor.
İnşaat sektörü
güven endeksi de 100’ün altında kalmasına rağmen son 3 aydır artış eğilimine
girdi.
Geçen yıl rekor kıran konut satışları sonrası piyasada bir doygunluk durumu söz konusuydu. Kredi faiz oranları da konut alımı için uygun seviyelerde değil. Buna rağmen konut fiyatlarındaki yükselişin devam etmesi yatırım kararlarını pozitif yönde etkiliyor.