Ekonomi hocaları Türkiye ekonomisinden ümitli
Geçtiğimiz hafta, İstanbul Ekonomik Araştırmalar Derneği (İEAD) ‘Türkiye Ekonomisi 2019 Beklentileri Çalıştayı’nı düzenledi. İstanbul’daki üniversitelerde görevli olan 28 ekonomi ve finans hocasının katıldığı çalıştayın sonuç raporunda, hocaların dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmeleri ve beklentileri yer alıyor.
Çalıştayın sonuçlarına göre, akademisyenlerin 2019 yılında dünya ekonomisinden ümitleri yok. Dünya ekonomisinde yaşanması muhtemel durgunluk yanında, artan ticaret savaşları ve özellikle politik gerilimler, 2019 yılında dünya ekonomisinin en önemli sorunları olacak. Dolayısıyla dünyayı, artan ticaret savaşları ve şiddetlenen politik gerilimlerin şekillendirdiği zor bir yıl bekliyor.
Çalıştayın sonuçları, ticaret savaşları ve parasal daralma ile boğuşan ABD ekonomisine karşın, Avrupa Birliği ve İngiltere ekonomisinin daha sıkıntılı olduğunu gösteriyor. Avrupa Birliği ve İngiltere’deki ‘Brexit belirsizliğine’ dikkat çekiliyor. Sürecin taraflarca kötü yönetildiğine vurgu yapılırken, düşük büyüme performansı ve sokak olaylarının gölgesinde Avrupa’yı zor bir yılın beklediği öngörülüyor.
Çalıştaya katılan hocalara göre, dünya ekonomisinde orta vadeli en önemli risk ise Batı ülkeleri başta olmak üzere dünyadaki yüksek borçluluk düzeyleri. Dünya genelindeki yüksek borçluluğun dünya ekonomisinin geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğu düşünülüyor.
Türkiye ekonomisi için ise en önemli risk olarak jeopolitik riskler görülüyor. Küresel ekonomideki durgunluk ve belirsizlikler de, tüm diğer gelişmekte olan ülkeler için olduğu gibi, Türkiye ekonomisi için de önemli bir risk unsuru durumunda.
Ekonomideki yavaşlamaya dikkat çekilirken, ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerin yerinde olduğu görüşünde birleşiliyor. Özellikle sermaye piyasasının geliştirilmesine ve firmaların finansmana erişimlerinin kolaylaştırılmasına yönelik adımların önemli gelişmeler olduğuna vurgu yapıldı. Ayrıca, cari işlemler açığı ve kamu maliyesindeki dengelenmenin de altı çizildi. Bu çerçevede, ekonomideki dengelenme ve büyüme açısından 2019 yılının daha olumlu bir yıl olacağı beklentisi paylaşıldı.
Firmalar açısından ise döviz cinsinden borçların önemli bir yük olduğu dile getirilen çalıştayda, ancak piyasalardaki dengelenmenin bu açıdan olumlu bir gelişme olduğu görüşü ifade edildi. Bu anlamda, birçok firmanın ‘risk yönetimi’ yapmadığına dikkat çekilerek, firmaların her zaman, yani işler iyiyken de, mutlaka ‘risk yönetimi’ yapmaları gerektiği uyarısında bulunuldu.
Kısa vadede bazı risklerin mevcudiyetine karşın, Türkiye ekonomisinin büyük bir potansiyelinin olduğu, uzun vadeli planlama ile uzun dönemli bir büyüme patikasının mümkün olduğu görüşü çalıştayın öne çıkan sonuçlarından biri. Bu çerçevede, enerji ve tarım sektörlerinin önemine vurgu yapılan çalıştayda, işgücü piyasası, eğitim ve teknoloji alanlarında bazı reformların yapılmasının gerekliliği de ifade edildi.
Özetle; Türkiye ekonomisinin potansiyeline güvenen ekonomi hocaları, bazı sorunlara rağmen, Türkiye ekonomisinin geleceğinden ümitli.