EHLULLAH
Mekkedeyiz.
Ummu'l-Kura'dayız. Şehirlerin anasındayız. Kentlerin alasındayız.
Beytü'l_Mamur'un yeryüzündeki izdüşümü, Beytullah'ın gölgesindeyiz.
Burada özeliz. Daha güzeliz. Beytin Sahibi'nin misafiriyiz.
Haremdeyiz. Belde'i-Emindeyiz. Hazlara sırlarımızı döndük. Hazırdayız.
O Mekke ki Allah'ın haremi.
Tıpkı Medine'nin Rasulullah'ın haremi olduğu gibi.
Kudüs'ün de ümmetin haremi sayıldığı gibiu2026
Mekke, melekutun çekim merkeziu2026 Maveranın kapısı. Veraların serasına varış yolu. Mekarim-i ahlakın mebdei, Mekke...
En Sevgilinin gözünün, gönlünün değdiği şehiru2026
Acaba Allah bu kara, kuru, çıplak, çorak beldeyi niçin seçti ki?
İnsanlar yeryüzünün fiziki güzelliklerine takılı kalmasınlar, Allah ile ilgilensinler diyeu2026
Hicret günü, En Sevgili en güçlü hasretle ne demişti?
"Allah'ın en sevdiği yer sensin. Allah'a en yakın yer sensin. Benim de en çok sevdiğim yer sensin."
Kardeşliğe kanatlanmak karesindeyiz.
Tıpkı Hz. İbrahim (as)'ın kuşları gibi. Hani kesilen parçalar ayrı ayrı tepelere salınan dört kuşu geri çağırması misali. Dağılan ümmetin dünyanın dört bir ucundan davet edilişine tanıklık ediyoruzu2026 Buharlaşan dostlukları diriltmek, savrulan kardeşliği yeniden inşa etmek için.
Bu Hz. İbrahim (as)'ın ilk çağrısı değildiu2026
Şimdi ibharim olmak vardıu2026
Racimden kaçtık, Rahim'e koştuku2026 Varlığımızı Vareden'in huzurundayız.
Yalan ayrılıklar ile yarınlara yürüyoruz. Umuda uzanıyoruz.
Giysilerimizden soyunduk. Kirlerden, kötülerden kem işlerden soyutlanmak için. Beyazlara büründük, büyüklenmeden, böbürlenmeden, büyülenmeden.
Kıyametin giysilerde değil, girdiğimiz yolda olduğunu gördük.
Kabe'ye varmak için kapımızdan ve kabımızdan çıktık. Kabe'ye varmakta yetmiyor. Kabe'de var olmak gerekiyoru2026 Varlık aynası olan Kabe'de kendimizi görmemiz icap ediyor. Hatta kendimizi görmekten öte, keşfetmemiz lazım geliyoru2026
Evet, şimdi en güvenli, en güzel, en temiz Evdeyizu2026
Aracısız, protokolsüz, formalitesiz, bürokrasisiz en doğal ve en doğru biçimdeu2026
Üniformaları, apoletleri, rozetleri, etiketleri söken Ev'deyizu2026
Kimsenin güdümüne girmeden, Kabe'nin yörüngesinde yürümek için buradayız.
O ki kendi galaksimizde her şey dönüyor. Dünya dönüyor insan dönüyor. İşte bizim için deruni dönüş alanıu2026 Dönüm noktamızu2026 Artık düğüm çözüldüu2026 Donukluk, durağanlık yok, dönmek ve dirilmek var.
Ve yürüyoruz İbrahimceu2026 Azerlerin, Nemrutları, putların, tağutların, şeytanların, azgınların, arzuların, ihanetlerin, zorbaların, zorlukların, zulmetlerin, zilletlerin, zulümlerin üstüne. Zaten yozlaşmaktan, yolsuzluktan, yalnızlıktan, yorgunluktan sıyrılmadan yola çıkamayız ki?
En ileri kulluk ve kardeşlik için hareket halindeyizu2026 Birbirimize değiyor tenimiz, karışıyor terimizu2026 Gözlerimizin rengi farklı olsa da, gözyaşlarımız aynı renkteu2026 Allah'ın boyası ile boyanma işlemindeyizu2026
Her taraf ayrı bir dokunuş, bir oluş, bir duyuş.
Yüzlerde, gözlerde Kabi izi.
Hacerü'l-Esved/Kara Taş'ın karşısında yüzü ak çıkabilmek için.
Kabe inceltiyor, yalınlaştırıyor, yakınlaştırıyor.
Safa ve Merve arasında binlerce yüreğin akışı birer Hacer silüeti sunuyoru2026 Hacer annenin ciğer paresi için canhıraş koşuşunun yürek iniltilerini duyuyorsunuz.
Bu bir trans durumu değil, cezbe hali değil. Şiarlar diyorum da şuurun zirve yapmasıdır.
Adanmışlığın sahici adıdır. Aşkınlığın birincil adresidir. Arınmışlığın değişmez mektebidir.
Harem'de hayatı yeniden inşa girişimidir.
Meşru ve makbul hayatlar yakında Halil (as) ve Habib (sav)'a selam olsun.
Beytullah'ta Ehlullah'tan olanlara ne mutlu!