Ehli Sünnet Ekseni Korumak
Dünya’nın gelmiş geçmiş en zeki, en akıllı ve en başarılı insanı Hz. Muhammed’dir (sav).
Sadece 23 yılda insanlığın
kaderini değiştirmiştir.
Allah’ın dinini anlatması için kitaplar,
gazeteler, dergiler, radyo/televizyon, internet gibi imkanlara sahip değildi.
Okur-yazar bile değildi.
Tek başına başladığı mücadelesinde
23 yılın sonunda İslam’ı, Mekke’den kuzey-güney-doğu-batı yönlerinde 1000’er km
uzaklara kadar ulaştırdı. Bu o günün ulaşım vasıtaları ile her yöne en azından 30’ar
günlük mesafe demekti. Arap yarımadası bir uçtan bir uca İslam’ın şemsiyesi
altına girdi.
Veda hutbesinde 100 bin
Müslümana seslenmişti.
Bu bir insanın tek başına
kazandığı en büyük zaferdi. Bu başka hiçbir insana nasip olmadı.
Vefatından sadece 15-20 sene
sonra Persler, İslam’la şereflenerek kadim Pers İmparatorluğu İslam’ın
sınırları içinde kalmış oldu. İslam, dünyanın süper güçleri Çin ve Bizans’ın
sınırlarına dayandı.
Günümüz dünyasının süper gücü
ABD ise hesaplarını “İslam”a göre yapmakta, “İslam”ı kendine tehdit olarak görmektedir.
Bu Hz. Muhammed’in(sav) ölümünden 1450
sene sonra bile bir zalime meydan okumasıdır.
İslam, Haçlı ve Moğol belalarını
güçlenerek atlatmayı başardığı gibi, sanayi devrimi ile yaşadığı son sarsıntıyı
da muhakkak güçlenerek atlatacaktır.
İslam, gücünü Kur’an ve Sünnetten alır.
Son zamanlarda servis edilen “Peygambersiz İslam” ve “deizm” kavramları, sahabiye dil
uzatmalar, hadis eleştirileri, misyoner ve oryantalistlerle onların yerel
uzantılarının 5. kol faaliyetleridir
Peygamberimiz (sav) bizzat yaşayan Kur’an’dır.
Kim ki iyi bir Müslüman olmak
istiyorsa her hali ile Peygamber (sav) gibi olmaya, yaşamaya çabalamalıdır. Bu
da sünnete harfiyen riayet etmek, sünneti ihya etmekle olur.
Bir hadisi şerifte Resulullah
(sav) “Ümmetimin fesadı zamanında, kim
ki sünnetime sarılırsa kurtuluşa erer ve yüz şehit sevabı kazanır” der.
Mükemmel insan ve mükemmel
Müslüman, Allah Resulünün sünnetine harfiyen uymakla olunur.
Oryantalizm kapsamında faaliyet
gösteren sözde birkaç ilahiyatçı ile nevzuhur bazı kanaat önderleri, “Peygambersiz İslam” üzerine yoğun
mesai yapıyorlar. Hz. Peygamber’i ve O’nun sahabelerini itibarsızlaştırmaya,
değersizleştirmeye cüret ediyorlar.
Eğer İslam’ın “Batı Medeniyeti”nin
yaptığı tahribatı tamir etmesi isteniyorsa, Müslümanların en mühim vazifeleri
Peygamberlerini ve O’nun sahabilerini korumak, Ehl-i Sünnet ekseni sürdürmek, ihya etmek, diri tutmaktır.
Kur’an-ı Kerim şöyle der: “Allah'ı seviyorsanız Peygamberine uyun ki Allah
da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın”.
Ayeti ben kendi adıma şöyle anlıyorum: “Peygamber
Sallalahü aleyhi veselleme uymuyorsanız Allah’ı da sevmiyorsunuz, demektir!”
***
Rus Uzmanları
Ukrayna kriz ve savaşıyla birlikte
ekranlarımıza Rus uzmanları sevdalıları üşüştüler.
Rus ordusunun ne müthiş bir güç
olduğunu, Rusya’nın henüz güncel silahlarını bile kullanmadığını, Rusların
dahiyane savaş taktiklerini, dünyada hiçbir gücün Rusya karşısında
tutunamayacağını, istediği yeri ezip geçeceğini sayıp döküyorlar.
Bunlara kalsa Rusya üç günde
Ukrayna’yı yutacaktı. Ruslar pek planlı ve hesaplı bir savaş yürütüyorlarmış.
Asla hata yapmaları, yanılmaları mümkün değilmiş.
Birçoğu 68 kuşağı eski tüfek
solcuların, küllenmiş Rus sevdaları yeniden alevlendi.
Ruslar da pekâlâ hata yaparlar,
Afganistan gibi gariban bir ülkeye bile yenilirler. Sovyetler gibi darmadağın
da olurlar.
Diğer taraf ise; ABD’nin tüm
olanları planladığını, Rusları tuzağa düşürdüğünü, Rusya’nın bataklığa
çekildiğini ABD gibi bir “üst akıl”la baş
edilmeyeceğini döktürüyorlar.
Her iki görüş sahiplerini de reddediyorum.
Milletin çocuklarına kimsenin eziklik ve korku aşılamaya hakları
yoktur.
İnsanlık tarihinin en acımasız
katili Cengiz’in orduları karşısında, diğer orduların tutunamamalarının en
büyük sebebi, Moğolların uyguladıkları inanılmaz vahşet ve yaydıkları büyük
korkuydu.
Sonunda Memlukler Moğolların
yenilebileceklerini gösterdiler, Moğol efsanesi sona erdi.
Ne Ruslar, ne ABD yenilmez, baş
edilmez, layezal değillerdir. Pekâlâ mağlup da, zelil de, rezil de olurlar,
tarihten de silinirler.
Baki olan Allah’tır.