Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Eğitimsiz eğitimin iflası

Eğitim, en çok tartışılan konuların başında gelmektedir. Eğitim konusunda yapılan tartışmalar yeni değildir. 200 yıldan fazla bir süredir eğitim konusunu yoğun olarak konuşmamıza rağmen, eğitim konusunda sahici bir gelişme kaydetmediğimizi kabul etmeliyiz. Eğitim konusunda sürekli olarak hayal kırıklıkları yaşamamız, eğitimle ilgili makus talihimizi bir türlü aşamadığımız anlamına gelmektedir.

Eğitim, iktidar, güç, servet, şöhret veya karizma ile ilgili bir konu değildir. En güçlü ve muktedr olan kimselerin, eğitim alanında başarısız oldularını, acizlik içinde olduklarını gözlemliyoruz. Eğitim alanında muktedir olmak mümkün değildir. Eğitim konusunda güce değil, çalışmaya, cehde, gelişmeye ve yenilenmeye ihtiyaç vardır. Eğitimi iktidar olgusuyla ilişkilendirmek yerine, insanla ilişkilendirmek çok daha sağlıklı bir tutumdur.

Eğitimi insandan soyutlayarak onu ideolojiyle, kapalı topluluklarla, endoktrinasyonla, müdahalecilikle, kolektivizmle, otoriteryanizmle ve daha bir çok şeyle bütünleştirmek aslında eğitimin eğitimden arındırılması, başka bir ifade ile eğitimsiz bir eğitim kurgulama şeklinde ucube bir durum meydana getirmektedir. Eğitimsiz eğitimde gelişmek ve yenilenmek mümkün değildir. Eğitimsizliği eğitim sanmak, kişinin kendini kandırması ve bir illlüzyona kendini hapsetmesi demektir. Eğitim adı altında eğitimsizliğin savunulması ve yüceltilmesi gerçeği ile samimi bir şekilde yüzleşilmesi ve hesaplaşılması ihtiyacını hissetmek büyük önem taşımaktadır. Eğitim ve eğitimsizliği birbirinden ayırdetmeyi başarmak, eğitim konusunda sağlıklı yaklaşımlar ve pratikler ortaya koymak için önemlidir. Eğitimsizlik, eğitim adı altında kendini maskeleyebilmektedir.

Eğitim, hayatın tamamıdır. İnsanlar, eğitimi hayatlarıyla ve gelecekleriyle yakından ilişkili bir faaliyet olarak görmektedirler. Eğitim, hayattan, insandan ve gelecekten kopuk ise, aslında insanların eğitimden ümitlerini kesmeleri anlamına gelmektedir. Eğitimden ümidini ve umudunu kesen insanların artması, aslında aile, iş, çalışma, kültür, sanat ve siaset başta olmak üzere birçok alanda da çöküntünün yaşanmasına yol açmaktadır. Günümüzde aile kurumunun çökmesinden ve zayflamasından bahsedilmektedir. Eğitim zayıfladıkça, aile de zayıflamaktadır. Eğitimsiz eğitim olarak bahsettiğimiz tehlikeli ve sinsi durum aile başta olmak üzere inancımızı, ahlakımızı, bilimimizi ve felsefemizi güçlendirmemekte, bilakis içten içe zayıflatmakta ve çökertmektedir.

Ülkemizde eğitimin değerini yitirmesi, cehaletin, bilgisizliğin, okumamanın ve çalışmamanın değer kazanması, herkes için ciddi alarma zillerinin çaldığının işaretlerini vermektedir. Kurumlarda verilen formel eğitim, toplum olarak bilim, felsefe, maneviyat, ahlak, teknoloji, ticaret, siyaset ve edebiyat gibi alanlarda niteliksel anlamda seviye atlamamızı sağlamamaktadır. Diplomalı cahiller ordusu, bir toplumun karşılaşabileceği en ciddi tehlikelerin başında gelmektedir. Diplomalı sayısının veya üniversite öğrencisi sayısının artması, ülkemizin geliştiği anlamına gelmemektedir. Diplomalı sayısının artması insani gelişmemizi desteklemiyorsa ve beslemiyorsa, eğitim adı altında yapılanlarda çok ciddi yanlışların ve sapmaların olduğu gerçeğini önümüze çıkarmaktadı. Eğitimde yanlış gidenin ne olduğu sorusunun cevaplarını çok ciddi şekilde bulma şeklinde bir meydan okumayla karşı karşıya bulunmaktayız.

Günümüz dünyası, gerçek anlamda dünyalı bireyler olmayı gerekli kılmaktadır. Dünyalı birey, dünyanın her tarafında çalışabilen, yaşayabilen, üretebilen ve gelişebilen kişidir. Eğitimsiz eğitim durumu, kişileri dünyalı bireyler olmaktan alkoyduğu gibi, yerel düzeyde dahi işlevesiz ve işe yaramaz hale getirmektedir. Eğitimsiz eğitim, dünya ve local standartların gerisinde kişilerin eğitim adı altında hayatlarının tüketilmesi, gereksiz bilgilerle duygularının ve düşüncelerinin köreltilmesidir.

Tekçi bir insan tipi oluşturmak için eğitimin araçsallaştırılması, eğitimsiz eğitimin bir başka temel özelliğidir. Eğitim, başkalarının istikametine göre kitlesel olarak insanları tekleştirme mekanizması değildir. Her insanın beyniyle ve kalbiyle tek olduğunu, herkesin kendisine özgü ihtiyaçlar doğrultusunda eğitim alma ihtiyacı ve hakkının olduğunun fark edilmesi gerekmektedir.