Eğitimin doğası
Dünya ve insanlık, tarihin hiçbir
döneminde olmadığı kadar yoğun bir değişim içindedir. İnsanlar ve toplumlar,
değişmekte, gelişmekte ve çeşitlenmektedirler. Teknolojinin, bilimin ve
globalleşmenin etkisiyle ve iticiliğiyle bütün toplumların renklilikleri
ve çeşitlilikleri değişmekte, ihtiyaçlarına
uygun çözümler bulmak durumunda kalmaktadırlar. Eğitim, insanların ve
toplumların değişimi takip etmek etmek
ve yeni ihtiyaçlarını karşılamak için
kullandıkları en önemli imkan ve
tecrübe durumundadır.
Dünyanın sorunlarına cevap vermek ve
insanların hayatın değişmelerine uyum
sağlamaları için eğitim, dünyaya ve hayata dair olmalıdır. Dünyaya dair olmayan
bir eğitimin, insanla ve hayatla bir ilişkisi, ilgisi ve işlevi
bulunmamaktadır.
Dünyaya ve hayata dair bir eğitim,
özgür olmalıdır. İnsan üstü ve ötesi hiçbir güç ve otorite adına eğitime
müdahale edilmemelidir. Eğitim, her yönüyle insani ve dünyevi olmalıdır. Eğitim, bütün insan ve dünya dışılıklardan özgürleşmelidir.
Yüzyıllar öncesinin kalıblarıyla, kurumlarıyla, kavramlarıyla ve kabulleriyle
eğitimin yapılması mümkün değildir. İnsanlar, eğitim süreçlerinde dünyaya ve
hayata dair yeni fikirler ve pratikler
oluşturma özgürlüğüne sahip olmalıdırlar. Özgürlüğü ve insanı esas almayan
eğitim, eğitim değildir.
Eğitim, bir inancı, ideolojiyi, yaşam
tarzını ve kimliği empoze etmenin aracı değildir. İnsanlar, kendilerine uygun
inancı, ideolojiyi, yaşam tarzını veya kimliği seçebilirler veya
oluşturabilirler. Eğitim, hiçbir inancın ve ideolojinin hizmetinde olmamalıdır.
Eğitimin endoktrinasyon sürecine
dönüşmemesi, eğitimin insani ve dünyaya dair
olan doğasını korumak açısından büyük önem taşımaktadır.
İnançlar, ideolojiler, kimlikler,
kültürler, yaşam tarzları dünyanın her yerinde dünyayı doldurmaktadır. İnsanlar,
çok kültürlü ve kimlikli olan şehirlerde, dijital platformlarda inançlarını,
değerlerini ve geleneklerini yaşayabilmekte ve
koruyabilmektedirler.Çokkültürlülüğün, çokkimlikliğin ve insani çoğulculuğun
olduğu dünyamızda eğitim, günümüz ihtiyaçlarına uygun çoğulcu bir karaktere
sahip olmalıdır. Bilimsel, rasyonel, insani ve
özgür olması gereken eğitim, modern dünyaya uygun modern bir eğitim
olmalıdır. Modern ve medeni olmayan anlayışların, kalıbların ve kurumların
tekelindeki faaliyetler, eğitim değildir.
Eğitimin başında, ortasında ve
sonunda bilim ve akıl olmalıdır. İnsanı ve doğayı sağlıklı ve sağlam verilere ve metotlara
dayalı olarak anlamak, araştırmak ve açıklamak isteyen modern bilim anlayışının
aksine doğruluğu kendinden menkul spekülasyonların, kurguların ve kalıpların
doğru olarak dayatılması,
eğitimin insani doğasına aykırıdır. İnsanın içinde olmadığı, insana
rağmen insana hayali kurguların doğru
olarak dayatılması, insanın duygusal,
düşünsel ve davranışsal olarak çökertilmesi ve çürümesi anlamına gelmektedir.
Eğitim adı altında hiçbir şey uğruna ve adına insan, çürütülmemelidir ve
çökertilmemelidir. İnsanı doğrultacak, canlandıracak ve dinamik kılacak en önemli araç bilimin ve aklın merkezde olduğu modern eğitimdir.
Eğitimin doğası eleştiridir.
Toplumsal kabullerin, kimliklerin ve kalıbların hepsi eğitim sürecinde eleştirilebilir ve sorgulanabilir. Eğitim,
kültürün ve geleneğin sorgusuz sualsiz
öğretildiği ve dayatıldığı bir süreç değildir. Bireylere her öğretileni ezberlemek, tekrarlamak ve
teslim olmak zorunda olan robotlar ve
papağanlar olarak yaklaşılamaz. Bireyler, akıllarıyla düşünen ve
sorgulayan öznelerdir. İnsanlığa ve
doğaya dair bütün bilgiler, kaynaklar, kalıblar ve kimlikler, birey için
birer ilham kaynağı olarak görülebilirler.
Hiçbir şey mutlak doğru değildir. Eğitim süreçlerinde bireylere insana ve
dünyaya dair her şeyi sorgulamak ve
düşünme imkanları araçları ve kanalları sunulmalıdır.Eğitimde hiçbir teori veya
inanç, kutsal veya mutlak doğru olarak kabul edilemez. Eğitimde bütün teoriler
ve inançlar sorgulanmalı ve eleştiriye tabi tutulmalıdır.
Eğitimin amacı, kişinin kendisini,
doğayı ve dünyayı tanımasını sağlamak, insan olarak dünyadaki varoluşunu ve
gelişimini sağlamak için gerekli olan
rasyonel, eleştirel ve bilimsel kapasitesini ve yeteneklerini
arttırmaktır.Eğitimde kişinin kendini ifade etme ve diğer insanlarla
etkileşimde bulunma yeteneklerinin arttırılması büyük önem arz etmektedir.
Eğitimde kişinin öğrenmesi gereken değerler demokrasi, barış, insan hakları, hukukun üstünlüğü, özgürlük, çoğulculuk,
hoşgörü, doğayla dost olma ve sürdürülebilir kalkınmadır.