Eğitimde neden başarılı olamıyoruz?
Ülke
olarak bir hayli kafamız karışık. Bazı kesimler tarafından eğitim sorunları
öğrenilmiş çaresizlik haline gelip asla başarıyı yakalayamayacağımız inancına
dönüşmüş, bazı kesimler tarafından ise başarılı olan Avrupa ülkeleri örnek
gösterilerek onlardan devşirme bir eğitim sistemi inşa etmemize yönelik bir talep
oluşmuş. Bazı kesimler akademik başarıyı arttırmak adına okullarda
çocuklarımıza “bilgi” gösterilmesini bazı kesimler ise tam tersine okulda
çocuklara değerler eğitimine yönelik bir eğitime ağırlık verilmesi gerektiğini
savunur. Esasında sorunun çözümü belli olmasına rağmen kamuoyunda yıllardır tartışılan,
sorgulanan bir konu haline gelmiş.
Bilimsel
araştırmalara konu olmuş bazı sosyal teoremler var. Sayfalarca açıklamaları
olan bu teoremlerden konumuza çözüm olabilecek kısmını özet geçeyim. Bir teorem
der ki; “Okullar, toplumun çözülme
yerleridir” Yani, toplumda şiddet, bağımlılık, istismar vb olumsuzluklar var
ise bu olumsuz vakaların okullarda da yaşandığı, okul toplumun küçültülmüş bir
ölçeği, aynası olduğu savunulur. Toplumu anlamak için okullara bakmak yeterli
olacağı düşünülür. Hiçbir disiplin sorunlarının yaşanmadığı bazı lokal okulları
veya eğitim kurumlarını incelediğinizde o bölgede hiçbir şiddet, intihar,
bağımlılık veya suça dair bir bulguya, vakaya rastlamadığınızı görürsünüz. Toplum
ruhsal olarak iyi bir noktada ise, beraberinde okulların da ruhsal olarak iyi
bir noktaya getirir. Toplum demoralize olmuş ve çökme aşamasına gelmiş ise, o
topluma hizmet eden okulların da benzer çöküşü yaşadığı görülür. Yıllarca
tartışılagelen eğitimde neden başarısız oluyoruz, başarıyı yakalayamıyoruz sorularının
cevabı işte bu nedenle belli; okullarda bilgi göstermeye ağırlık verip ahlak,
değerler, sevgi gibi güzel hasletleri ikinci planda gösterip ön plana
almadığımız ve toplumu eğitmeyi öncelemediğimiz için…
Sorunların
yoğun olduğu bir ilçede okullardaki müfredat olabildiğince azaltılıp ahlak
temelli, yardımlaşma, sevgi, merhamet eksenli bir eğitim uygulandığı ve eş
zamanlı olarak toplumun eğitilmesi ön planda olup toplumun eğitilmeye
çalışıldığı bir bölgede sonuç olarak toplumda büyük bir değişim ve dönüşüm
yaşanacağı ve bunun beraberinde eğitimdeki başarıyı yakalayacağı uygulanabilir
görünüyor.
Eğitimde başarılı olmak istiyorsak, ki başarısızlığımızın en büyük sebebi bu; aileleri ve toplumu eğitmeliyiz. Ailelerin desteklemediği bir ahlakî davranışı okul tek başına çocuğa kazandıramıyor, yenik düşüyor. Yetersiz kalıyor. Geçtiğimiz günlerde bir TV programında yaşanmış. Anne ekranlara çıkıp hüngür hüngür ağlayıp “Kızım daha önce 4 defa evden kaçtı. Yine kaçtı. Kızımı bulun lütfen. Kızımdan haber alamıyorum” diyormuş. Sonradan öğreniliyor ki daha önceki kaçışlar sonrasında kızı tekrar kaçmasın diye kızının talebini kabul edip kendisinden bir iki yaş küçük bir oğlanla dini nikah ile evlendirmişler, kızlarının hoşlandığı bir erkek ile, henüz kızları 17 yaşında iken. Evlilik bir yıl sürmemiş. Kızın psikolojisi daha da bozulmuş. Anne diyordu ki “Kızım ne dediyse yaptım. Hiçbir şeyine hayır demedik. Tasvip etmememize rağmen kendisinden küçük bir oğlanla dini nikah ile birlikte yaşamasına razı olduk”. Şimdi soruyorum sizlere değerli okurlarım; Kızın birkaç kere evden kaçmasının sorumlusu kim? Anne baba mı kızın kendisi mi? Kızlarının her dediğine tamam deyip yerine getiren anne baba mı kızı kontrol eder yönetir, kız mı anne babayı kontrol eder yönetir bir durum ortaya çıkar? Kızlarının yanlış eğitmiş, yetiştirmişler midir bu anne baba? Kızlarına yanlış bir kişilik, davranış ve bakış açısı kazandıran bu kıza, okul-eğitim sistemi doğru davranışı, ahlakı, karakter ve kişiliği kazandırabilir mi? Okul, doğru olanı kazandırmakta yetersiz kalmaz mı? Küçüklükten beridir yanlış bir ebeveyn tutumu ve yaklaşımı ile eğitilen bu çocuğu doğru eğitmede okul yetersiz kalmaz mı? Anne baba bilinçli ve farkında olarak çocuklarını yetiştirmiş olsaydılar okul da bu farkındalığı destekler nitelikte verdiği eğitim ile devam ettirseydi çocukta istenilen doğru ve sağlıklı bir birey oluşmaz mıydı? Demek ki balık baştan kokar; doğru eğitilmemiş anne babanın ürünü olan çocukları eğitmekte okullar yetersiz kalabilir. Bu gayet doğal ve eğitimde başarısız olmamızın en büyük temel nedeni budur. Ben buradan MEB yetkililerine sesleniyorum; Lütfen okullarda çocukları eğitmeye harcanan vakit veya enerjinin büyük bir kısmı toplumu eğitmeye, ebeveynleri eğitmeye ayrılsın. Lütfen…