Eğitim Reformu
Bir üniversitesinin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan eğitim, öğretim ve kültürde arzu ettikleri ilerlemeyi sağlayamadıklarını “Önceliğimizi evlatlarımızı hakkıyla yetiştirmek olarak değiştirmemiz şarttır. Bu müfredat tadilatının ötesinde topyekûn eğitim öğretim reformunu gerektirir” diye konuştu.
Şimdi bu açıklamadan sonra eğitimin her kademesinden görev
alanlara büyük görev düşmektedir. Zaman zaman bu köşede “eğitim-öğretimde iyi
gitmeyen işler var” dediğimizde bazı dostlar hemen alınganlık gösteriyorlardı.
Çok eskiye gitmeye de gerek yok bu yıl yazdığım üç yazıda şunları ifade
etmiştim:
Yenilenme
Yazımın birinde (Ocak 2020) şu cümleleri yazmıştım: “Bu
ahval ve şerait içerisinde -özellikle endüstri 4.0’a doğru- eğitimin hedefleri;
müfredat; eğiticilerin eğitimi; uzaktan eğitim ve stajlar (uygulama) mutlaka
yeniden değerlendirilmelidir.”
Yazımın bir diğerinde (Mayıs 2020) şu cümleleri yazmıştım:
“Pandemi ve dünyadaki ekonomik şartlar her kesim gibi üniversite mezunlarını da
etkilemektedir. Bundan çıkış için iş birliği içinde yeni politikalar üretilmelidir”.
Paylaşacağım “Gençlerin Feryadı” başlıklı üçüncü yazımda
(Mayıs 2020) çözüm başlığı altında şu değerlendirmeleri yapmıştım:
“Elbette karmaşık sorunların basit çözümleri olmaz. Sorun
çok faktörlü olduğuna göre çözüm de çok sayıda faktörün çözüm olarak
sunulmasına bağlı. Sizlerle bunların bazısını paylaşacağım:
• Üniversitelerin kontenjanları azaltılmalıdır. Üniversite
kapısında bu kadar yığılmayı önlemek için ilkokulda başlayarak yeteneklere göre
yönlendirme yapılmalıdır. Meslek liseleri cazip hale getirilmelidir.
• Bu gençleri eğitim sistemi hayata hazırlayamamaktadır.
Sırf alan bilgisi değil “Yumuşak beceriler” (soft skills) olarak adlandırılan
ve iş hayatında sanıldığından daha ön planda olan yetenekler öğretilmelidir.
• Devlet iş hayatı ve üniversite mezunlarının istihdamı ve
mesleklerin icrası ile ilgili yeni düzenlemeler yapmalıdır: Kamuda 65 yaşında
emekli olunurken bazı mesleklerin icrasında (avukatlık, doktorluk, eczacılık
gibi) yaş sınırı olmaması ilginçtir. Bir keresinde 90 yaşında yarı yatalak bir
eczacının üzerine eczane olduğunu duymuştum. Belli arazi büyüklüklerinde ziraat
mühendisi çalıştırmak zorunlu olmalıdır.
• Zenginler de sorumluluk üstlenmelidir. Şöyle ki 2019'da en
yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay yüzde 46.3
ve en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun pay da yüzde 6.2’dir. Ülkenin
gelirinden bu kadar yüksek pay alan işadamlarının bu ülkenin gençleri için
sorumluluk alması gerekmez mi? Sadece bunlar iyi eğitilmiyor deyip işin içinden
çıkma ne kadar hakkaniyetli?
Elbette başka çözüm önerileri de vardır ve geleceğimiz olan
gençlere daha fazla sahip çıkılmalıdır.
Demek ki
Yukarda paylaştığım türden yazıları elbette başka paylaşan
uzmanlar, eğitimciler veya konu ile ilgilenen duyarlı vatandaşlar vardır.
Sorun, sorumluluk konumunda bulunanların elini taşın altına koymamasıdır.
Merkez ve yerel eğitim yöneticilerinin en azından bir kısmı maalesef yeterince
sorumluluklarını yerine getirmemektedir. Bizim içimiz yanarak feryat ederken
bizi eleştiriyorsunuz diye alınganlık göstermemeliler.
Demek ki sorun o kadar büyümüştür ki, konu Sayın
Cumhurbaşkanının konuşmasına yansımıştır. Bundan sonra kimse reform konusunda
mızıkçılık yapmasın.
Yazımı Sayın Cumhurbaşkanının şu ifadelerini paylaşarak
bitireyim: “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek için
çıkılan yolun en sığından, en bayağısından, en çarpığından bir Batı
taklitçiliğine dönüşmüş olması, Cumhuriyetimizin en büyük kaybıdır.”
Son söz: Teyemmüm
bozuldu, fidanları sulama zamanı.