Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Kasım 2018

Eğitim, Bilim ve Yükselme…

Bir akademisyen olarak yıllardan beri hem dinleyici hem de konuşmacı olarak kalkınma ve gelişme ile ilgili toplantılara katılmaktayım. Geçenlerde çoğunluğu üniversite öğrencileri olan gruba “Eğitim, Bilim ve Yükselme” başlıklı bir sunum yaptım…

Katılımcılar yorumları, sorulan soru ve yapılan katkılar konunun ne kadar önemli olduğunu bir daha pekiştirdi…

Hiç şüphesiz eğitim kurumları, bir toplumun en önemli kurumudur. Bir toplumdaki siyaset, din, ekonomi ve aile gibi kurumlar eğitimin merkezde olduğu bir sistem içerisinde etkileşim içerisindedir… Toplumun sahip olduğu kurumların insan kaynağı da eğitim kurumlarında yetişmektedir. Bu yönüyle yükselme ile eğitim ilişkisi diğer kurumlardan daha önemli bir konumdadır…

İnsan Sermayesi…

Toplumların kalkınma ve gelişmesinde bireylerin bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi epeyce taraftar bulan bir düşüncedir… Bu düşünceler toplumsal değişimde “Beşeri Sermaye Teori” olarak adlandırılmaktadır…

Bu teorinin temel varsayımlarını (tezlerini) şu şekilde özetlemek mümkündür (Şimşek H., 2008. Eğitim ve Toplumsal Değişme. Eğitim Sosyolojisi ve Felsefesi, S: 66):

— Eğitimli insan daha üretkendir.

— Daha üretken birey daha fazla kazanır.

— Daha üretken ve daha fazla kazanan bireylerde oluşan toplumlar daha hızlı kalkınır…

Türk-İslam dünyasının insan sermayesi kalkınma ve gelişmeyi sağlamak için yeterli midir? Bu soruya cevap vermek için öncelikle bu ülkelerin gelişmişlik durumunun ne olduğu ortaya konulması gerekir…

Türk-İslam dünyası

Dünyada Birleşmiş Milletler (BM) üyesi 193 ülke bulunmaktadır. Devlet benzeri özel bölgeler dikkate alındığında bile yeryüzünde 210 ülkeden/devletten bahis etmek mümkündür. Bu ülkeler arasında gelişmiş ülke (GÜ) sayısı 35 kadardır… Türk-Müslüman ülkeleri arasında GÜ sınıfında bir ülke bulunmamaktadır. Dünyada en az gelişmiş ülke sayısı ise 49’dur… Maalesef Türk-Müslüman ülkeleri bu grup içerisinde yer bulmaktadır…

Elbette toplumların/devletlerin niçin geri kaldıklarının veya gelişemediklerini açıklamaya çalışan birçok teori vardır. Bu teorilerle Türk-Müslüman ülkelerinin geri kalmışlığını açıklamak mümkündür… Eğitimin toplumun değişme ve dönüşmesinde önemli olduğunu düşünmekteyim. Ancak her ülkede eğitim sistemi/kurumları olmakla birlikte bilimsel/teknoloji üretimi yeterince yoktur…

Kurşundan bir yük

Necip Fazıl Kısakürek beğenilerek okunan Sakarya Türküsü şiirinde şunu yazmakta:

Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük / Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine / Çatlıyor, yırtınıyor ,yokuşu sökmek için.

Şimdi şiirde “Sakaryam” yerine eğitim yazarak tekrar okuyun…

Köpükten gövdeye dağlarca yükü mü taşıtmak istiyoruz? Türk-Müslüman ülkelerindeki eğitim sistemi toplumu ekonomik, bilgi/teknolojik, siyaset ve kültür gibi özellikler bakımından dönüşümü sağlamak için gerek nicel ve gerekse nitel olarak yeterli değildir… Gerek üniversite öncesi gerekse üniversite seviyesinde dünya sıralamasında ve teknolojiye katkı anlamında Türk-İslam Dünyasında eğitim kurumları önemli bir başarı ortaya koyamamaktadır…

Fedakâr eğitimciler (vicdan ve insaf sahipleri diye de okuyabilirsiniz) çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için ama muasır bir dünyaya doğru dönüşüm/değişim gerçekleşmiyor…

Türk-İslam Dünyasında bir çok yönüyle en iyi durumda olan ülke Türkiye’dir… Türk-İslam Dünyası ile ilgili değerlendirmelere ülkemizi merkeze alarak sonraki bir yazıda yer vereceğim…

Son söz: Aksak binitle (atla) yüksek dağa çıkılmaz…