Egemen Alatlı Kripto şiddet!
Hangi gerekçeyle
olursa olsun altmış yedi yaşındaki ve üstelik kalp hastası birini acımasızca ve
canice hislerle tekme tokat döven birine ne ad verilir?
Ben de sizin gibi
düşünüyorum, vahşi! Yaptığı şey de vahşice! Ayrıca ezanın aşağılanmasının hiçbir
bahanesi olamaz ancak mayasının gereğini yapmıştır. Özür dilemek de bu türden
aptallığı ve düşmanlığı yok etmiyor. Bu tıynettekiler inançlara ve
farklılıklara tahammülkâr görüntü verirler ancak fırsatını bulduklarında bunun
sahte bir görüntüden ibaret olduğunu sergileyebiliyorlar.
Gün geçmiyor ki
sanatçı, siyasetçi, komedyen, manken, gazeteci ve medya fenomeni kisvesine
sığınmışların bir şiddet, dayak, tecavüz, teşhirciliği ve ‘aşk yaşamak’ ardına
zina görüntüleri ortaya çıkmamış olsun! Arlanma ve utanma olmadığı gibi dişini kıskanmayan
mahlûku da hiç aratmıyorlar. Kripto azınlığın bulunduğu ortam giderek
berbatlaşıyor!
Kuşkusuz her çevreden
canavarlar çıkıyor. Bütün kesim suçlanamaz ancak o canavarlara inatla ve
ısrarla sahip çıkılıyorsa suçlanırlar. Bu son olayda da kimi susarak kimi de
suçsuza kin kusarak suçluya destek verdi. Bu iğrenç ve yanlı tavrı defalarca
gördük.
Yatıp kalkıp “Bu
ülkede adalet yok, adalet istiyorum” şikâyetinde bulunanların kimler
olduklarını biliyorsunuz. Onların tarafındaysan şiddet de uygulasan
dokunulmazsındır. Değilsen eğer mağdurda olsan umurlarında bile olmazsın...
Bu tavrı, 15
Temmuz yargılamaları sırasında sanıklara destek anlamına gelecek, “Bu ülkede
demokrasi yok, adil yargılanmaları gerekir” ve “15 Temmuz tiyatrodur”
dediklerinde de gördük. Hiç bir tavır;
şiddet ve haksızlık karşısında susmaktan daha haksız bir tutum ve tarafgirlik
olamaz.
Sanatçı
yakıştırması yapılan bu şiddet ikonun kahpe On beş Temmuz darbe kalkışması
gecesinde, saat 01.13’de attığı tweet kimliğini ve mayasını ele vermişti. Ne
mi vardı o tweete?
“Bu memlekette polis var meclis var yargı var(!)
millet sokağa çıkıp askerle mi çatışsın? Bu nasıl mantık? Derdiniz ne?”
Ne mi demek
istiyor?
Bırakın darbe
başarılı olsun, FETÖ ve onu kullananlar gelip Türkiye’nin boğazına çöksün, ülke
parçalansın demek istiyor. Bu vahşi bu tweetle kimliğini ve kimin kullanımında
olduğunu belli etmiştir.
Bakın bu şiddet
ikonuna destek başka kimden geldi?
FETÖ’ye yardım
ettiği, FETÖ/PDY'nin amaçları doğrultusunda hareket ettiği iddialarından
Silivri Cezaevi'nde yatmış Eren Erdem’den…
Ne kadar çok cahil, ne kadar çok ideolojikseniz o
kadar şiddeti savunursunuz! O da attığı
tweetle ideolojik ve mayasının gereğini yaptı. İşte o tweet:
“Sanatçı Halil Sezai ile ilgili gözaltına alındığına
dair haberler gündeme geldi. Durumu yaptığımız görüşmelerde teyit ettik.
Kendisi şu an ifade vermekte olup, ifade sonrası serbest kalacağını umuyoruz.
Avukat arkadaşlarımız yanındadır. Kendisi gayet iyidir, sağlıklıdır...”
Probleme taraf olmak onu bir parçamız saymak şiddeti
körüklüyor. Birçok problemin çözüme kavuşmamasının sebebi de budur. Neredeyse şiddetin, vahşiliğin
ve cahilliğin heykelini diyecekler. Zaten bunların yaptığı en iyi iş de heykel
dikmektir. En kötüsü de ideolojik saplantı ve yanlışlarından kolay kolay
vazgeçmiyorlar. Evet, her şey siliniyor silinmesine de cahillik ve saplantılar
kolay kolay silinemiyor. Böylelerinde doğrunun, tarafsızlığın ve adaletin
sadece söylemi var. İnsanların en tehlikelisi de bunlardır!
Şu da düşündürücü
değil mi?
Şiddetin
görüntüleri ile ispatı varken suçlular nasıl serbest kalabiliyor!
Allah’tan kamuoyu
baskısı ile tekrar tutuklandı. Ancak her olayda kamuoyu baskısı mı gerekli ve ille
de kamusal vicdan mı harekete geçmelidir.
Evet, “Adalet
mülkün temelidir” ancak bu şekilde adaleti sağlanmak yargıya gölge düşürüyor.