Ege, Akdeniz ve Orta Asya'da organize akıl
Dünya'yı terörize eden, beşeri, Adem'e düşman bir akıl, üst akıl
değil ancak Lokal Organize bir akıl olabilir.
En est olan akıl, ilâhiakıldır.
İlâhi olan akıl İse evvel ve âhirdir. Hâdi'dir, El Müheymindir,
Aziz ve Cabbar'dır, Kuddüs'tür. Aynı zamanda Mütekebbirdir, Kahhardır, El
Alim'dir.
Dolayısı ile İlâhi akla savaş açmış; kan, savaş ve yıkımdan
başka bir şey bilmeyen bu güç, üst akıl değildir. Ancak şeytanın vehim ve
telkinleri ile beslenen, organize bir akıldır.
Tarih sayfaları, bu iki gücün sahip olduğu ilâhi(sınırsız) ve
beşeri(sınırlı) mürekkep ile yazılmış mücadele örnekleri ile doludur. Gökyüzü
ile yeryüzünün, Vahiy ile vehimlerin, Hâbil ile Kâbil'in savaşı.
Evet! Bir tarafta, en üst aklın ilâhi mesajı ile donanımlı Hâbil,
diğer tarafta ise şeytani vehimlerle hareket eden Kâbil. Hak ile Bâtıl.
Rubûbiyyet ile emredilmiş beşeriyetin, Ulûhiyet iddiası ve bu
iddianın yeryüzünde bıraktığı tahribat ve yıkım.
Bugün, her alanda olduğu gibi, dünyayı dizayn etmeye çalışan küresel İmparatorluklar ve güdümündeki organize akıl,
Ulûhiyet iddiasında ve tasarrufundadır.
İnsanlığın geleceği adına karanlık bir dünya hedefinde olan bu organize
akla karşı, tüm dünya halkları, aydınlık ve
daha özgür bir dünya adına bilinçlenmeli ve harekete geçmelidir.
Ziraorganize aklın, bünyesinde oluşturmuş olduğu bazı kodlar
vardır. Bu kodlar gelişigüzel oluşturulmuş bir yapı değil; yüzyıllardır plânlı,
programlı ve organize bir yapılanma ile dünyadaki tüm açlık, savaş, katliam,
soykırımların tek müsebbibi ve şifreleri ile işlevselliğini korumaktadır.
Organize aklın, kendine üs olarak seçtiği ABD ve çekirdek
kadrosu derin devleti, İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra, 50 yıl sürecek
olan Soğuk Savaş projesi ile Üçüncü Dünya savaşının ilk aşamasını başlatmış,
hedef tahtasına koyduğu komünizm ve doğu blokunu 90'larda dağıtarak dizayn
etmiş, hemen akabinde, ikinci aşaması olan Ortadoğu ve enerji bölgeleri ile
ilgili hesapları devreye sokmuştur.
Büyük Ortadoğu Projesi, sonrasında Arap Baharı ile uygulamaya
sokulan bu kodlar ile birinci ve ikinci dünya savaşında kaybedilen insan
sayısından daha fazla sayıda insan yok olmuş, binlerce şehir, onlarca ülke Tar-u
Mar olmuştur.
Sadece Ortadoğu mu?..
Dünyayı neredeyse kırıp geçiren Korona virüs salgını bize, organize
aklın 3.Dünya Savaşı için projelendirdiği Biyo-terör konusunu hatırlattı.
2003 yılında uyanmaya başlayan Çin, ABD'nin ve Organize Aklın
dikkatini çekti. Devasa nüfusu ile dünya ekonomisi için sanayi ve ekonomide
ciddi rolü, doların hâkimiyet alanlarındaki güçlü etkisi, Çin'in bir sabah
kucağında nur topu gibi bir SARS virüsü ile uyanmasına neden oldu.
Sonuçta, Sars yüzünden Çin, ekonomik ve siyasi olarak derin bir
yara aldı. Yani, Sars ile birileri Çin’e ciddi bir mesaj vermek istemiş ve
haddini bildirmişti.
Bugün Orta Asya, Ege ve Akdeniz deki gelişmeler ve yazılıp
çizilenler organize aklın bir süreliğine biyo-terör konusundan uzaklaşıp klasik
savaş teknikleri ile sahaya çıkmak istediğini bize gösteriyor.
Karadeniz ve Orta Asya'da bölgenin tarihi ve siyasi gündeminde hep var olan
Ukrayna ve Kırım meselesi Karadeniz ve batıya çıkan önemli bir fay hattında bugün
gelinen nokta sadece Rusya-Ukrayna arasında bir çatışma değildir.
Yakın tarihsel süreçte asla durulmayan Rusya-Ukrayna fay hattının bugün
harekete geçmesi beklenen bir durum olmakla beraber, Ukrayna’da bulunan nükleer
reaktörler ve silahlar, enerji hatları ve jeopolitik olarak Ukrayna’nın konumu organize
akıl açısından kurulacak yeni dünya düzeninde Orta Doğu’dan sonra en ciddi
bedellerin ödeneceği yer olarak tarihe geçecektir.
Küresel mekanizma-organize akıl, sadece Biyo-Terör değil, her
alanda ve her coğrafyada üçüncü dünya savaşı için belirlediği, farklı farklı argümanları
kullanarak insanlığa ve dünyaya karşı savaşını sürdürmektedir.
