Efendimizi bahar sevinciyle anarken\u2026
Bahar rengarenk çiçeklerin rayihası ile akıyor günlerimize. Nisan lirik şiirler gibi, ıslatan yağmurlarla, eleğimsağmalarla öylece yürüyor karışık dünyamızın, tarümar olmuş düşlerimizin üzerine. Tutunacak bir dal, sığınılacak sessiz güvenli bir liman arar gibiyiz. Gözlerimiz yollarda, gözlerimiz gelecek olan, muştu olan, kurtuluş olan, bahar olan temiz haberlerde. İşte o beyaz haberlerin, o temiz haberlerin sahibini andığımız ama bir türlü anlayamadığımız günlerdeyiz.
Bahar eviçlerimize, sokaklarımıza bir ırmak gibi yürürken, beyaz gelinler gibi ağaçlara gözlerimiz takılırken, apak bulutlar başımızı döndürürken, kırmızı bir gülün duruşuna ram oluyoruz. Asırlar öncesinden gelen seslenişlere yükleyip nice umudu ve duayı, bitmez tükenmez yolculuklara düşme zamanlarındayız.
Eşyanın, modern mabetlerin, ayartan tüm durakların, çıldırtan dansların, ahir zaman tiyatrosunun tam ortasındayız. Resulü anma günlerini dağınık ve tarumar zamanlarımıza, yaralı ve kırılgan günlerimize taşıma telaşındayız.
"Ben kardeşlerimi özlüyorum ve onlara kavuşmayı canı gönülden arzuluyorum" diye buyururken, "Bizler senin kardeşlerin değil miyiz?" diye soran ashabına:
"Evet sizler de benim arkadaşımsınız. Ama beni görmeden bana inanan ve beni seven ahir zaman ümmetim onlara kavuşmayı çok arzuluyorum" diyerek asırlar öncesinden bizlere seslenen Efendimizu2026
Mekke'nin yanan kavrulan sokaklarından, yangınlaşan sahralarından, yalandan, riyadan, puta tapıcılıktan, fahşadan, kirden ve namussuzluktan yüreğini beri etmek için kendini Hiraya vuran, Nur dağına vuran Ey Sevgiliu2026
Ey Sevgili yüreğimiz yangın yeriu2026 Senin kaçtığın, senin uzaklaştığın her bir kötülüğün kat kat fazlası ahir zaman ümmetini sarmalamış durumda. Korkuyoruz Ey Nebi, çocuklarımız avuçlarımızdan kayarken korkuyoruz, civan delikanlılarımız, körpe kızlarımız haram duraklarda soluklanırken korkuyoruz, erkeklerimiz hami olmanın sorumluluklarından uzaklaşmışken korkuyoruz, kadınlarımız kadınlıklarını bırakıp maişet duraklarında ezilirken, hor görülürken, nazenin bedenleri yıpranırken ve haya bir su gibi akarken usulca yüreklerinden korkuyoruz.
Senin Rahmetine öylesine muhtacız, savunmasız ve aciz olduğumuz günlerde nasıl da susamışız senin öğütlerine, mihmandarlığına, liderliğine, önderliğine.
Çocuklarımıza örneklik teşkil edecek devrimci liderlerin hasreti kavururken yüreklerimizi, Senin savaşlarını, Senin affetmelerini, Senin sevmelerini, Senin Rabbe sevdanı anlatma telaşındayız. Ah bir de biz anlayabilseydik. O zaman o zaman nasıl da kolay olurdu işimiz.
Günler akıp geçerken, rüyalarımız kirleniyor, cinayet ve cinnet haberleriyle kuşanmış haberle gözlerimizi açarken ağır yükler biniyor zayıf omuzlarımıza. Anlıyoruz imtihanlar derin ve çileli yollarda bizi bekliyor.
Utanıyoruz sonra, Senden bir anı dökülürken geniş müreffeh evlerimize, bol rızıklı sofralarımıza utanıyor ve eziliyoruz. Hani Hendek savaşı günleriydi, Sen yoruluncaya kadar çalışırdın, sıcağın yakan kavuran güneşin tam ortasında. Terler mübarek çehreni yalayıp geçtiğinde, susuzluk gül çehreni okşar gibi soldurduğunda Ashab u2013ı Kiram:
" Ya Resulullah! Bizim çalışmamız sana yeter. Sen çalıma otur" dediklerinde senin billur gibi akan ırmaklaşan seslenişin dökülecekti yüreklere:
"Ben sizin ecrinize ortak olmak istiyorum" diyecek ve çalışmaya devam edecektin. O zaman yakıcı kavuran güneşin altında günlerdir açlıktan yüzleri solmuş Ashab açlıklarını bastırmak için karınlarına taş bağlamışlar Sen ise iki taş bağlamıştın.
Böylesine ne çok acılı hatıran var Siyeri Nebilerde sayfalar dolusu gözyaşlarıyla yad ettiğimiz. Ama yüreklerimizden yaşantılarımıza inmeyen ne çok yaşanmış sünnetin, anlaşılmayı ve anlatılmayı bekleyen hallerin varu2026
Yaşanası hallerinle günlerimizin kurtuluşu olduğunu biliriz Ey Nebi. Senin kutlu temiz yaşantın, erdemlerle kuşanmış gençliğimize bir nefestir, diriliştir, umuttur, cennettir biliriz. Yaşanası örnek ve önder olan hallerinle, kardeş, dost, hısım, kurtuluş, dua, düş olan hallerinle gönüllerimize akmanı beklediğimiz şu günlerdeu2026 Seni anlatma telaşına düştüğümüz şu günlerde Ey Nebi seni anlamayı nasip etsin bize Rabbimiz. Yüreğimize akan sevdan, yüreğimize içirmeye çalıştığımız sevgin kuşatsın sarsın bizleriu2026 Bu sevgiyle arınmanın, soylu ve erdemli bir hayatın temiz günlerine açalım gözlerimiziu2026
Şair sesleniyordu ya: " Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?"( İ.Özel)
Selvigül Kandoğmuş ŞAHİN / MİLAT
Seni her ziyaretimde seni görmesem de,
"Ben kardeşlerimi özlüyorum ve onlara kavuşmayı canı gönülden arzuluyorum" buyururken,
"Bizler senin kardeşlerin değil miyiz?" diye soran ashabına,
"Evet, sizler de benim arkadaşlarımsınız. Ama beni görmeden bana inanan ve beni seven ahir zaman ümmetim onlara kavuşmayı çok arzuluyorum" dersin Ya Rasulallah. Her gelişimde seni görmesem de varlığını hissetmek, Sen bize kavuşmayı arzu ederken makamından hüzünlenerek ayrılmak var.
Sen bizi bu kadar çok sever ve özlerken, biz bu sevgiye ne kadar layığız bilemiyorum. Seni görmeden sevdik, senin tebliğlerine inandık.
Sıcak Medine-i Münevvere sokaklarında senin ayak izlerini ararken, güneş bedenimizi ısıtsa da, senin manevi iklimin de bulunmak bizim içimizi yakıyor, kavuruyor ya Rasulullah.
