Dolar (USD)
34.06
Euro (EUR)
38.04
Gram Altın
2834.10
BIST 100
9975.61
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


“Efendi̇li̇k, skordan önemli̇”

MAÇLAR oynanıyor, kazanan kazanmayan oluyor. Taraftarlar var ve etkili olmaya çalışıyorlar, hatta takımı yönetmeye kalkışıyorlar. Yöneticileri ve oyuncuları baskı altında tutan taraftar kitlesi var. Taraftar-oyuncu-idareciler arasında eşgüdüm sağlanamıyor.

Uzatmadan konuya girelim. Liglerde oynayan bazı oyuncular şu veya bu şekilde kışkırtılıyor, davranışlarını kontrol edemez duruma geliyorlar. Yanılgı içine düşen oyuncular giderilmesi zor olan eylemlere başvuruyorlar. Bir anlamda kendilerini bitiriyorlar diğer yandan gençlere kötü örnek oluyorlar.

Büyük kulüplerimizin oyuncularından birisi taraftarlara ve idarecilere el kol hareketi yapıyor öfkeleniyor ama onu kontrol edemiyor. Kendisini haklı sanıyor, ağzından çıkanı kulağı duymuyor. İç görüsü olmadığından olaylardan ders almıyor. Özür dilemesi bile özürlü.

Milli oyuncumuz o kadar cahil ve iç görüden yoksun ki, idarecilerden gelen mesajı değerlendiremiyor. Devamlı konuşuyor, ayaküstü demeç veriyor. Konuştukça hataya düşüyor. Hâlbuki aklını kullansa, Türkçeyi bilen birisinden ders alsa ne yapmak istediği anlaşılacak. Ancak, farkındalığı yok.

Sıkıntı veren ve onaylanmayan, davranışları olan yıldız oyuncu sayısı maalesef çok fazla. Millet olarak kahroluyoruz. Mesela bir tanesi gönül ve zihniyet yönünden en üst düzeyde. Ama davranışları, tutumu, sözleri kendisine hiç yakışmıyor, başı beladan kurtulmuyor. Gazete sütunları ondan olumsuz anlamda söz ediyor.

Bu sevgili oyuncumuz Avrupa’ya gitti, orada “rol-model” oldu. Onun resimleri Avrupa’da sokaklara asıldı, medya kendisinden söz etti. Hele hele göçmenler onu göklere çıkardılar, onunla gurur duydular. Büyükelçilikler onu baş konuk olarak toplantılara çağırıyordu. Sanki o, ezilenlerin temsilcisiydi.

Bu star oyuncumuz İstanbul’a döndü. Gol atamıyor, yoruluyor, saldırıyor, küfürlü konuşuyor, tehdit savuruyor. Artık kendisi spor sayfalarında yer almıyor, tersine saldırgan ve kabadayıvari davranışları ile magazin basınında boy gösteriyor. Disiplini hayatından silmiş, öteki bireye saygı göstermiyor.

Bir başka oyuncumuz yalandan “penaltı olsun” diye yere atıyor. Çevrede sağa sola saldırıyor, hanımını herkesin içinde dövüyor. Üstelik yaptığı çirkin davranıştan dolayı pişmanlık duymuyor, kendisini haklı çıkarıyor. Tutarsız söz ve davranışlarıyla kendisine haksızlık ediyor ama farkında değil.

Bu gibi kıymetli yıldız oyuncuların büyük yanılgıları var. O da başarının adını “para” olarak bilmeleridir. Sanıyorlar ki profesyonel olmak “para kazanmak”tır. Lüks hayat sürmek amaç durumuna geliyor üstelik çocuk ve ergenlere bu yönde telkinlerde bulunuyorlar.

Çözüm var mı? Evet, var: “Psikososyal eğitim ve destek almak”tır.

Sonuç: “Kişilik bozukluğu olanların değer yargıları oturmamıştır.”